AKP ifadesine kızıyorlar, “AK Parti” denilmesini istiyorlar… Parti içinde birisi yanlışlıkla “AKP” dese, aforoz edecek kadar tepkililer bu kısaltmaya. Muhalefet partilerinin bir kısmı “AK Parti” derken bir kısmı ise ısrarla “AKP” diye adlandırıyor Adalet ve Kalkınma Partisi’ni. “AKP” kısaltmasının Türkçede kötü bir tabiri de yok oysa ancak iktidar partisi, kendilerine “AK” denilmesinde ısrarcı. Cumhuriyet Halk Partisi’nin CHP, Milliyetçi Hareket Partisi’nin MHP olması gibi bir kısaltma halbuki. Pek takılmamak gerek.
Peki isim gerçekten bu kadar önemli mi? Partiler, isimlerinin hakkını veriyor mu? Adalet ve Kalkınma Partisi, adında bulundurduğu “Adalet” ve “Kalkınma” ifadelerini tam anlamıyla yaşama geçirebiliyor mu? Bu ülkede biliyorsunuz “Adalet” yürüyüşü yapıldı. Bu ülkede “Ergenekon”, “Balyoz” gibi kumpas davalarının savcılığına soyunuldu.
“Kalkınma” deseniz, ülkedeki kriz vatandaşın cebini yakarken, Saray’da ejder suları içiliyor. Konkordatolar ilan ediyor firmalar, iflas bayrağını çekiyor. Vatandaş, zam yağmurunun altında eziliyor. Açlık sınırının altında çalışıyor milyonlar. Bir baba oğluna pantolon alamadığı için bir anne çocuklarını ısıtamadığı için canına kıydı bu ülkede. Yani 17 yılı aşkın süredir iktidarda olan “Adalet ve Kalkınma Partisi”nin adını “AKP” diye kısaltmışız, “AK Parti” diye kısaltmışız değişen bir şey olmuyor!