O video olmasaydı, Emine Bulut konuşulmazdı!
Emine Bulut…
Çocuğunun gözleri önünde katledilen bir anne…
“Lütfen ölme” diye yalvaran çaresiz bir çocuk;
talihsiz kadının “Ölmek istemiyorum…” diye ağızdan düşen son sözler…
Tüm Türkiye’yi ayağa kaldıran, vicdanları kanatan, sosyal medyayı kadın cinayetlerine karşı harekete geçiren bir vahşete tanık olduk…
Emine Bulut’un ölmeden önce çekilen o acı, dehşet veren görüntüsü,
sosyal medya tarafından gözümüze sokuldu…
Bu görüntülerin yayınlanmasını doğru bulmuyorum ama kızmıyorum da…
O görüntülerin sansürsüz bir şekilde gözümüze sokulmasına kızmıyorum…
Her şey evlatlarının önünde olmuş…
Bunu görmemesi gereken, hafızalarından hiç kazıyamayacak olan evlatlarının gözü önünde… Bundan ötesi yok…
Kızmıyorum evet, çünkü başka türlü olmuyor…
Başka türlü bu toplum, bu denli harekete geçmiyor…
Bir acıtasyon gerekiyor topluma, okuyup geçmemesi için…
Bir trajedi gerekiyor…
Evladının annesinin yüzüne elini götürüp “Lütfen ölme anne” sözlerini bu toplumun duyması, olayı hissetmesi gerekiyor. Empati kurması, vicdanının yaralanması gerekiyor “Dur” demesi için…
Bakın bu vahşet bugün olmadı, dün olmadı…
Bu acı olay, 18 Ağustos’ta yaşandı…
Hangimizin haberi oldu?
Hiç birimizin…
Nasıl haberimiz oldu, Emine Bulut nasıl sosyal medyanın, ülkenin gündemi oldu? Ortaya çıkan o acı görüntülerden sonra değil mi?
Oysa neredeyse her gün bir kadın öldürülüyor…
Bir kadın tecavüze uğruyor.
Bir kadın zorla evlendiriliyor.
Bir kadın şiddet görüyor.
Çoğu zaman bu cinayetler evlatlarının gözleri önünde oluyor…
Pek çoğu, uzaklaştırma kararı verilmiş eşler tarafından gerçekleştiriliyor…
Onlar da ölmek istemiyordu…
Onların da evlatları aynı acıyı yaşıyor, aynı sözleri sarf ediyordu oysa…
Ama okuyor geçiyorduk işte?
Bazen, okumuyorduk bile…
Hala okumuyoruz…
Ya da hala okuyup geçiyoruz…
“Yine mi kadın cinayeti, Allah belasını versin” diyor kimi; kimi cinayeti haklı kılmaya çalışan gerekçeler üretiyor kafasında… “Aldattı mı acaba?”, “Adama ağır bir söz mü söyledi?”, “Kimse durduk yerde cinayet işlemez” ve benzeri…
Ve bu tür cinayetler göz göre göre devam ediyor sonrasında…
***
Mesela dün, 4 yıl önce boşandığı şahıs tarafından çocuklarının gözleri önünde 20 yerinden bıçaklanarak öldürülen 37 yaşındaki Tuba Erkol’dan kaç kişinin haberi oldu? Annesinin öldüğünden habersiz olan kızı Müşerref'in, “Annemsiz uyuyamam ki. Onsuz nasıl yatarım? Ne olur doktorlara biraz daha para verin de annemi yaşatsınlar” dediğinden kaçınız haberdar oldu?
Eski eşini öldüren Bekir Erkol’un, olay yerinde bıraktığı kızına “Yardım istemene gerek yok. Anneniz öldü” dediğinden hanginizin haberi oldu?
O çocuğun yaşadığı acıyı, korkuyu kaç kişi hissetti?
Babanın kaçarken yanında götürdüğü diğer 2 çocuğunun korkusunu, üzüntüsünü kaç kişi yüreğinde yaşadı?
Sosyal medyada Tuba Erkol, neden hiç konuşulmadı?
Siyasiler, sanatçılar, toplum onu neden hiç gündemine almadı?
Çünkü ortada bu trajediyi gösteren bir görüntü yoktu!
Çünkü bu trajediyi detayları ile vermedi tüm gazeteler…
***
Ama Emine Bulut, acı olaydan 4-5 gün sonra 3. sayfa haberi olmaktan çıktı, manşetlere taşındı, ülkenin gündemi oldu… Çünkü yaşanan olayın korkunç, üzücü detayları kayda alındı, sosyal medyada yayımlandı…
Görmediğini hissedemeyen, empati kuramayan toplum, gördükleri karşısında sessiz kalamadı…
Ne kadar acı verici değil mi?
Hissedememek!
Sürekli yaşanan bu vahşetin bir gün bir yakınımızın da başına gelebileceğini düşünememek…
Bir kadına sokak ortasında şiddet uygulayan bir erkek gördüğünüzde “Karı koca arasına girilmez” deyip, geçip gidebilmek…
Ne kadar acı değil mi, yayınlanmasını kesinlikle doğru bulmadığım ancak yayınlandığı için toplumu harekete geçiren görüntülerle farkında olabilmek, uyanabilmek…
O acıyı, o duyguları, vahşeti ancak böyle hissedebilmek…
En ağır cezayı alacakmış o cani…
Bunun takipçisi olacakmış bakanlık(!)
Emine Bulut’u geri getirebilir misiniz?
Tuba Erkol’u geri getirebilir misiniz?
Ne bileyim, Kocaeli’de geçtiğimiz ay sokak ortasında eski eşi tarafından öldürülen Nuray Anar’ı geri getirebilir misiniz?
(Ki Anar’ı vuran eski eşe verilebilecek bir ceza da yok, intihar etti…)
Nice katledilen kadını geri getirebilir misiniz?
Bu kadınların çocuklarının, yakınlarının hafızasından bu trajediyi kazıyabilir misiniz?
İş işten geçtikten sonra toplumdan gelen tepkilere karşı yaptığınız açıklamaların bir anlam ifade etmediğini bilin…
Önlem alın…
Cinayete doğru giden yolun önünü kesin…
En ufak tehditte, en ufak şikayette yaptırım uygulayın…
Koruyun artık kadınları…
Koruyun çocukları…
Bitsin, son bulsun…
Yeter…