Pazarlar yıkmaz İmamoğlu’nu!

Gazeteci soruyor: “İstanbul Büyükşehir Belediyesine kayyum mu atanacak?”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu cevaplıyor: “Onu pazar sabahı açıklayacağım…”

Neyi açıklayacaksın Sayın Bakan?

Milyonlarca İstanbullunun oyunu almış Ekrem İmamoğlu’nu görevden alacağınızı mı?

İBB’ye kayyum atayacağınızı mı?

31 Mart’ta seçimi kazanmasına rağmen mazbatasını 18 gün sonra geri aldınız; 23 Haziran’da seçimi tekrarladınız; mensubu olduğunuz partinin adayı Binali Yıldırım’a 800 bin oyun üzerinde fark attı…

Milletin iradesi tecelli etti, Binali Yıldırım tebrik etti; Cumhurbaşkanı tebrik etti…

Tebrik etmek zorunda kaldınız…

Egemenlik kayıtsız şartsız milletindi çünkü…

Bu ülkede milli iradenin üzerinde güç yok çünkü…

Peki, pazar sabahı neyi açıklayacaksınız Sayın Bakan?

2 kez üst üste kaybettiğiniz İstanbul’u, kayyumla geri alacağınızı mı yoksa?

“Elimizden aldığınız emeklilik hakkımızı teslim edin" diye haykıran emeklilikte yaşa takılanların (EYT) tepki oylarına el koyacağınızı mı açıklayacaksınız?

“Hain”, “Terörist”, “Şer ittifakı”, “Zillet” yaftalamalarından sıkılan vatandaşın sizi uyarmak için rakibinize verdiği oylara el koyacağınızı mı açıklayacaksınız?

Seçimin yenilenmesine gösterilen tepkinin karşılığı olan 800 bin oy farkına mı el koyacaksınız?

31 Mart 2019 Pazar günü gerçekleştirilen yerel seçimlerde aday olup, 23 Haziran 2019 Pazar günü yenilenen seçimde “Demokrasi kazansın” diyerek İmamoğlu lehine adaylıktan çekilen isimlerin emanet oylarına mı el koyacaksınız?

Üst üste yapılan zamlarla beli bükülen ve sizden umudu kesen vatandaşın yeni bir umut arayışına mı el koyacaksınız?

Kutuplaştırıcı dilden bunalan vatandaşın, kucaklayıcı gördüğü dile yönelişine mi el koyacaksınız?

23 Haziran’ı demokrasi mücadelesi olarak görerek Kocaeli başta olmak üzere farklı illerden İstanbul’a giden partili partisiz vatandaşın emeğine el mi koyacaksınız?

***

Neymiş Ahmet Türk’ü ziyaret etmiş…

Benim ideolojimde Ahmet Türk ve mensubu olduğu partinin yeri yok evet; ancak sizler değil miydi çözüm adı altında süreç yürüten?

Sizler değil miydi, PKK ile silahlı mücadelenin başarıya ulaşmayacağını iddia eden?

Sizler değil miydi, Habur rezaletini bizlere izleten?

Sizler değil miydi, Diyarbakır’da bebek katili Öcalan’ın mektubunun okunmasına izin veren? Size yakın gazeteler değil miydi, bu alanı dolduranlar için övgü dolu manşetler atan? Sizler değil miydi, akil adamları protesto etti diye, ülkücüleri işten atan?

Ya hepsini geçtim; sizler değil miydi, Ahmet Türk’ü cezaevinden çıkaran, seçime girmesine mani olmayan; buna rağmen göreve geldikten bir süre sonra görevden alıp, yerine kayyum atayan...?

Siz bunları yaptınız, millet iradesi sizi görevden almadı…

Çözüm süreci patladı, vatandaş sizi yine görevden almadı…

Şimdi Ekrem İmamoğlu, bir ziyaret gerçekleştirdi diye milletin yumuşak dokusuna dokunup, milletin iradesine ambargo mu koyacaksınız?

İmamoğlu, kiralanarak büyük bir israfa yol açtığını dile getirdiği araçları sergiledi diye, ona bu yetkiyi veren milletin iradesini mi yok sayacaksınız?

Millet seçti, doğrusunu yanlışını tartar; zamanı gelir “Devam” ya da “Tamam” der…

Onlar demeden siz mi “Tamam” diyeceksiniz?

Sanmam…

Pazar gününe kadar sürecek bir gözdağının ifadesi sadece bu…

“Ona göre davran, çok kurcalama”nın meali…

31 Mart’ta kazanılmış seçimi yeniletmenizin tepkisi, 23 Haziran’da bu denli ağır olmuşken; İBB’ye kayyum atamanın sonuçlarını düşünemiyorum bile…

Erken seçim olur, AKP elindeki bulgurdan olur…

İşte bu yüzden pazar sabahı yapılacak açıklamadan “Kayyum” kararı çıkmaz!

Unutmayın ki bu millet, 31 Mart Pazar günü de 23 Haziran Pazar günü de İmamoğlu’na zafer yaşattı…

Rahat olun, pazarlar yıkmaz İmamoğlu’nu!