Nereye gidiyorsun ey gençlik!
Elimizdeki telefonlardan internete dilediğimizde ulaşıyoruz…
Dünyayı bu küçük akıllı cihazlardan takip ediyoruz.
İnternet dediğiniz bir okyanus, ucu bucağı yok; bol bol balık da tutmak var bu mecrada, bir köpek balığının saldırısına uğramak da…
Hafızası insan hafızasına benzemiyor, bir defa gördüğünü bir daha unutmuyor, unutturmuyor…
Yani diline düşmeye görün(!)
Olmazsa olmazımız durumuna gelen internet ve akıllı telefonların yararı kadar zararı da var insanlığa, uzun lafın kısası…
Sosyal medyada yaptığınız bir paylaşım misal…
Yıllar sonra karşınıza çıkıveriyor…
Bir video bazen, bazen bir fotoğraf, bazen bir yazı…
Dün yediğiniz hurmalar, bugün tırmalamaya başlıyor!
Ama son pişmanlık fayda etmiyor…
İnsanların ideolojisi değişebiliyor, fikri değişebiliyor, bakış açısı değişebiliyor, çıkarları değişebiliyor… İşte bu değişiklik yaşandığında geçmişi internette karşısına çıkıveriyor. Bu en sıradan vatandaştan bu ülkeyi yönetenlere kadar olağan bir durum.
***
Ve sosyal medya işte burada devreye giriyor.
Kuytu köşede kalmış o geçmişiniz, yaşadığınız değişikliğin ardından alınıp sosyal medya aracılığı ile gündeme getirilmeye başlanıyor.
Şimdi başımıza bir de TİKTOK çıktı…
Sürekli Facebook’ta üzerinde TİKTOK yazan videolar dolaşınca merak ettim, yükledim… Ve inanın iğrendim.
“Toplum nereye gidiyor?” sorusunu en fazla dillendireceğimiz, hatta bu sorunun yetersiz kalacağı bir mecra burası…
12 yaşında kullanıcısı da var, 55 yaşında da…
Ama genellikle 15-25 arası yaş grubu kullanıyor bu platformu.
Aslına bakarsanız burası bir eğlence platformu…
Kısa videoların paylaşıldığı bu platformda, kimi yaptığı yemekleri paylaşıyor, kimi evcil hayvanlarına verdikleri eğitimleri, onların şirin hallerini sergiliyor, kimisi fıkra anlatıyor, kimisi çocuğuyla eğlenirken videolar çekiyor, skeçler, replikler çekiyor, playback yapıyor…
Ancak bu platform gençleri serseriliğe itiyor, ahlaksızlığa itiyor, kaba kuvvete itiyor, küfre itiyor…
Bu platform mavi balina oyunundan daha tehlikeli bir hal almış durumda.
TİKTOK uygulamasını indiren çocukların da izlediği bu platform, +18 görüntülerden geçilmiyor. Skeçlerde her türlü sapıklığa şahit olmak mümkün.
Bunun yanı sıra kimi skeçlerde intiharlar, cinayetler iyi bir şeymiş gibi canlandırılıyor, beğeni toplanıyor, yorumlarla takdir ediliyor.
Skeçlerde; kimi birinin boynunu kırarak öldürüyor, kimi kafasına sıkıyor…
Kimi, arkadaşları kendisine yüz vermedi diye canına kıyıyor…
Ulan bu tür paylaşımlar bile yüz binlerce, milyonlarca beğeni alıyor.
Kimileri sosyal deney yapıyorum diye sokaktaki vatandaşın sabrını zorluyor…
Kimisi TİKTOK’ta fenomen olmak üzere sokakta denk geldiği genç kızlara ahlaksız tekliflerde bulunuyor, bunu da kayda alıyor…
Bu teklifler bazen aynı ahlaksızlıkta karşılık bulabiliyor.
Birisi çıkıyor metroda, çarşının ortasında, otobüste oynamaya başlıyor…
TİKTOK aracılığıyla Youtube kanallarına abone toplayıp, buradan para kazanmaya çabalayanların pek çoğu, her türlü utanmazlığı, serseriliği yapabiliyor.
Fıkralar anlatılıyor, onların da büyük bir kısmı bel altı…
Garip garip ifadeler sarf ediliyor, garip garip hareketler yapılıyor…
18 yaş altı çocukların takip edip, fenomen gördüğü, onlara hayranlık duyduğu bir platform olan TİKTOK, eğlence platformu olmaktan çıkmış…
Ve bu videoların ileride canlarını sıkacağını kestiremeyen yüz binlerce genç, paylaşımlarını bu şekilde yapmayı sürdürüyor.
Ahlaksızca paylaşımların altındaki yorumlara bakıyorum, “Sizin anneniz babanız yok mu?” yorumları yapılıyor ama bu yorumları yapanların bir kısmının onlardan aşağı kalır yanı yok… Yani b.klu sidikliye mana buluyor…
Güzel yanları da olsa kirletmişler bu platformu…
İşte bu yüzden siz ailelere burada önemli görev düşüyor…
Akıllı telefonlara aklını kaptıran çocuklarınızı; önce o telefona olan bağımlılıktan sonra da bu tür platformlardan kurtarın…
İnanın bugün “Bir şey olmaz” derseniz, yarın “Çok geç” olur…
Takdir sizin!
***
Ve siz gençler…
Ey Türk gençliği…
Nereye gidiyorsun?
Silkelen…
Kendine gel…
Unutma ki bugün çektiğin o görüntüleri, internet hiçbir zaman unutmayacak…
Aklın başına geldiğinde karşına çıkaracak. Fenomen olma uğruna, kendinden olma…