Yılmaz Karabıyık

Yılmaz Karabıyık

Kocaeli’de deprem: TOKİ, yol, cami…

Malumunuz Kocaeli, bir deprem bölgesi… 17 Ağustos 1999 yılında meydana gelen deprem, binlerce binanın yıkılmasına, 10 binlerce insanımızı kaybetmemize neden oldu. Çok sayıda bina ise hasar aldı.

Evet, bugün 7.0 şiddetinin üzerinde olası bir depremde, deprem görmüş binaların ne kadar dayanıklı olup olmadığını bilmiyoruz. Kayıt altına alınan hasarlı binaların dışında, kayıt altına alınmamış, depreme dayanıksız kaç bina olduğunu kestiremiyoruz. Maddi gücü olan kentsel dönüşümden de yararlanıp, binalarını yıktırıp yerine yenisini inşa ettiriyor ancak bu güce sahip olmayanlar, eski binalarında oturmayı sürdürüyor. Binalarının depreme dayanıklı olup olmadığını öğrenmek için herhangi bir girişimde bulunduklarını da sanmıyorum. Bu insanların yanı sıra, öğrenci ya da memurlar da hasar görmüş binalarda her şeyden bihaber oturabiliyor.

Demem o ki Kocaeli’de önemli bir nüfus, Allah’a emanet bir şekilde işini şansa bırakarak yaşıyor.

Yazının Devamı

İzmit’te hiçbir şey olmasa bile bir şeyler oldu!

Krizin yılı 2019…

İntiharların yılı…

Sefaletin, yoksulluğun yılı…

Yazının Devamı

Ölüm rampasının yukarısına da polisleri dikmişlerdi ki…

10 Aralık 2019…

“Polisten, kazasız inene ceza!” başlığı ile bir haber kaleme almıştım.

Haber, Gazanfer Bilge Bulvarı Santral Yokuşu, yani nam-ı değer, ölüm rampası ile ilgiliydi. Ölüm rampası deniyor, çünkü burası gerçekten “ölüm” saçıyor.

Yazının Devamı

Cami mi kutsal, halı mı?

Daha önce imkansızlıktan dolayı mescit olarak kullanılmış, sonrasında yeni bir cami yapıldıktan sonra ardiyeye dönüştürülmüş bir alana ayakkabılarıyla imam girdi, muhtar girdi, vatandaş girdi, orada çalışan işçiler girdi; başkan girince “Ayakkabıları ile camiye girdi” oldu…

Evet, ilk bakışta camiyi andırıyor.

İlk bakıldığında refleks gösterip “Camiye ayakkabı ile girdiler” demek mümkün.

Yazının Devamı

EYT’lileri, vatan haini de ilan edelim mi?

Vay be…

Vay ki ne vay!

Sen git yasaları geriye işlet, kazanılmış bir hakkı geri al, çalıştıkça maaşların düştüğü bir reform yap, aylık bağlama oranlarını düşür; sonra çık “Ülkeyi çökertmeye çalışıyorlar” de…

Yazının Devamı

EYT intiharı!

Bir iktidar düşünün, milyonlarca insana kapılarını tamamen kapatmış…

Bir ittifak ortağı düşünün, vaatler verdiği insanlara bugün randevu bile vermiyor…

Böyle bir iktidar, böyle bir ittifak ortağı olabilir mi?

Yazının Devamı

Peçete gazeteciler!

Midem bulanıyor…

İnanın midem bulanıyor…

Ya almayın artık şu şekli…

Yazının Devamı

Sana uzanan diller lal olacak elbet!

Günümüzün emperyalistleri saf saf bölünmüş, bir tarafında yer tutmuşuz…

1. Dünya Savaşı’nda Almanlarla birlikte kazanır, kaybettiğimiz toprakları geri alırız diye ummuşuz…

Ama umduğumuz gibi gitmemiş hiçbir şey…

Yazının Devamı

Yokuşunuzun adı “ÖLÜM”... YETMEDİ Mİ?

Sayısını hatırlamıyorum…

O kadar çok kaza meydana geldi ki bu yokuşta…

O kadar çok insan öldü, o kadar çok insan yaralandı, o kadar çok araç hasar gördü ki. Sadece araçlar değil, bir ev yıkılmak zorunda kaldı, sağlık ocağının duvarı parçalandı, burada tedavi için bekleyen bir kadın ölümden döndü…

Yazının Devamı

Cumhuriyet onlara on beden büyük…

Sahip çık cumhuriyete, o senin hürriyetindir…

Sahip çık cumhuriyete, o senin bağımsızlığındır…

Sahip çık cumhuriyete, o senin din ve vicdan özgürlüğündür…

Yazının Devamı

Ulan Trump, az kalsın başımı yakacaktın!

Bir hayli yoğun geçti gündem, yazmaya zaman bulamadım dün…

Konu; ABD Başkanı Trump’un, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yazdığı mektuptu…

Kahraman Türk ordusunun, sınırımızda güvenli bölge oluşturmak için terör örgütlerine karşı başlattığı temizlik harekatı (Barış Pınarı Harekatı) nedeniyle hala müttefikimiz olan Amerika’nın Başkanı Trump, Türkiye’ye ve bu ülkenin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, nezaketsiz bir dil ile ayar vermeye kalkmıştı.

Yazının Devamı

İsmail Yıldırım’ın “AKP” damarı tuttu!

PYD, YPG, PKK, DEAŞ…

Hepsi aynı yolun yolcusu…

Hepsi terör örgütü…

Yazının Devamı

EYT’ye mecbursunuz!

Bir kişi değil, on kişi değil, bin kişi değil, bir milyon değil, milyonlarca kişi…

Milyonlarca mağdur… Yıllardır alın teri akıtarak kazandıkları haklarını, bir gecede çıkarılan yasayla kaybedenler onlar.

Kimisi memur, kimisi işçi…

Yazının Devamı

Parti içi isyan... ‘A’yı sildi biri, ‘K’yi sildi diğeri, ‘P’si kaldı geriye!

AKP ifadesine kızıyorlar, “AK Parti” denilmesini istiyorlar… Parti içinde birisi yanlışlıkla “AKP” dese, aforoz edecek kadar tepkililer bu kısaltmaya. Muhalefet partilerinin bir kısmı “AK Parti” derken bir kısmı ise ısrarla “AKP” diye adlandırıyor Adalet ve Kalkınma Partisi’ni. “AKP” kısaltmasının Türkçede kötü bir tabiri de yok oysa ancak iktidar partisi, kendilerine “AK” denilmesinde ısrarcı. Cumhuriyet Halk Partisi’nin CHP, Milliyetçi Hareket Partisi’nin MHP olması gibi bir kısaltma halbuki. Pek takılmamak gerek.

Peki isim gerçekten bu kadar önemli mi? Partiler, isimlerinin hakkını veriyor mu? Adalet ve Kalkınma Partisi, adında bulundurduğu “Adalet” ve “Kalkınma” ifadelerini tam anlamıyla yaşama geçirebiliyor mu? Bu ülkede biliyorsunuz “Adalet” yürüyüşü yapıldı. Bu ülkede “Ergenekon”, “Balyoz” gibi kumpas davalarının savcılığına soyunuldu.

“Kalkınma” deseniz, ülkedeki kriz vatandaşın cebini yakarken, Saray’da ejder suları içiliyor. Konkordatolar ilan ediyor firmalar, iflas bayrağını çekiyor. Vatandaş, zam yağmurunun altında eziliyor. Açlık sınırının altında çalışıyor milyonlar. Bir baba oğluna pantolon alamadığı için bir anne çocuklarını ısıtamadığı için canına kıydı bu ülkede. Yani 17 yılı aşkın süredir iktidarda olan “Adalet ve Kalkınma Partisi”nin adını “AKP” diye kısaltmışız, “AK Parti” diye kısaltmışız değişen bir şey olmuyor!

Yazının Devamı

Sallamayın, yine SALLANACAĞIZ!

“Unutmayacağız, unutturmayacağız”

slogan bu…

20 yılı aşkın süredir, her 17 Ağustos’ta, binlerce canımızı yitirdiğimiz asrın felaketinin yıl dönümünde, hep bu sözü tekrarlıyoruz…

Yazının Devamı

Öyle diyorsa vardır bir bildiği!

Son günlerde İYİ Parti’de önemli isimlerin yaptığı açıklamalar, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan ile tokalaşmasındaki samimiyet, fotoğraf karelerine yansıyınca “CHP ile İYİ Parti ittifakı bitiyor mu?” sorusu, insanların kafasında otomatikman oluştu…

Ve akla hemen şu soru geldi: “İYİ Parti AKP ile yakınlaşırsa AKP ile ittifak halinde olan MHP’nin tavrı ne olur?”

Öyle ya;

Yazının Devamı

Çürümüş duayen!

Boşuna gömmüyorlar ölüleri…

Kötü koku yayar yoksa, kurda kuşa yem olur…

Çürür, çürüdüğüne gelip geçen şahit olur…

Yazının Devamı

Üzerimize zehir yağacak, bizimkiler camdan bakacaktı!

Marmara ve Karadeniz’e kıyıdır bu şehir…

Doğal güzellikleri bakımından zengindir…

Ama aynı zamanda sanayi kentidir…

Yazının Devamı

Nereye gidiyorsun ey gençlik!

Elimizdeki telefonlardan internete dilediğimizde ulaşıyoruz…

Dünyayı bu küçük akıllı cihazlardan takip ediyoruz.

İnternet dediğiniz bir okyanus, ucu bucağı yok; bol bol balık da tutmak var bu mecrada, bir köpek balığının saldırısına uğramak da…

Yazının Devamı

Pazarlar yıkmaz İmamoğlu’nu!

Gazeteci soruyor: “İstanbul Büyükşehir Belediyesine kayyum mu atanacak?”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu cevaplıyor: “Onu pazar sabahı açıklayacağım…”

Neyi açıklayacaksın Sayın Bakan?

Yazının Devamı

Aralarına kara kedi mi girdi?

Adalet ve Kalkınma Partisi Kocaeli Teşkilatı, ilk kez bir seçime patronsuz girdi diyebiliriz… Aslına bakarsanız bir partinin illerdeki patronu il başkanıdır ancak uzun yıllardır teşkilatı çekip çeviren, adayların belirlenmesinde etkili olan patronlar başka…

Bir dönem Nihat Ergün’dü, sonrasında ise bu görevi Fikri Işık yürüttü. Özellikle Fikri Işık, teşkilatın bel kemiği sayılabilecek duruma getirdi kendini. Teşkilatta önemli ve tecrübeli bir kitle topladı çevresine.

Bakanlık, Başbakan Yardımcılığı gibi görevlere gelmeden önce dahi teşkilatta ön plana çıkan gerek genel merkez gerekse Kocaeli teşkilatında dikkate alınan bir durumdaydı. Kabinede yer almasıyla birlikte saygınlığı ve sözünün geçerliği de o denli arttı. Ta ki 31 Mart 2019 yerel seçimlerine kadar…

Yazının Devamı

Kocaelililer yine kaşınıyor!

Kocaeli’de yaz ayları bu yıl, yağmurlu geçti. Güneşi, yağmurdan daha az gördük diyebiliriz. Ağustos ayının ortalarından sonlarına doğru ise yağmur, yerini güneşe bıraktı ve geçtiğimiz yaz, vatandaşı hastanelik edecek boyuta gelen sivrisinek istilası, şu sıralar tekrar kendini göstermeye başladı…

Hüseyin Erol’un “Biz İzmitiz” adlı sosyal medya sayfasına yağdırılan şikayetlerle kamuoyunun gündemi haline gelmişti sivrisinek istilası geçtiğimiz yaz… Gazetelere yapılan şikayetler de artınca “Sivrisinek”, Kocaeli’nin gündemi olmuş, Büyükşehir Belediyesi, ilaçlama çalışmalarını hızlandırarak bu istilayı sonlandırmıştı.

Ancak özellikle şu son 1 haftadır, sivrisinekler yine kenti istila etti.

Yazının Devamı

Bu cuma, es geçme bari…

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan Diyanet İşleri Başkanlığı, maalesef açık bir şekilde Atatürk’ü, onun bizlere armağanı olan milli bayramları yok saymaya devam ediyor…

Bakın yıllardır cuma hutbelerinde; 10 Kasım yok, 19 Mayıs yok, 23 Nisan yok, 29 Ekim yok, 30 Ağustos yok…

Destanlar arasında ayrım yapan Diyanet, Kurtuluş Mücadelesi sonrası ilan edilen milli bayramları görmezden gelirken; sadece yakın tarihimizde yaşanan ve 251 vatandaşımızı şehit verdiğimiz hain darbe girişiminin yıl dönümü olan 15 Temmuz’u es geçmiyor…

Yazının Devamı

Kandıra, turizm cenneti işte böyle olur…

Yıllardır yazıyorum, çiziyorum; “Kocaeli her ne kadar bir sanayi kenti olsa da doğası ve iki denize kıyı doğal plajları ile şanslı bir il, tek şansızlığı ise bu şansı iyi değerlendiremeyen yöneticiler” diye… Bunu 23-24-25 Ağustos tarihlerinde Kandıra Kerpe Ömerağzı kamp alanında gerçekleştirilen Motofest adlı festival ile bir kez daha gördüm… Bu festival ilk değildi, Kocaeli Motosiklet Topluluğu, daha önce de Kocaeli’de 2 festivale imza atmıştı. Ancak bu yıl yapılan festival eşsizdi, Kocaeli’de benzeri görülmemiş, insanların kendini güney sahillerinde, turizm şehirlerinde hissedebildiği bir festivaldi.

Birbirinden ünlü sanatçıyı bünyesinde barındıran Jolly Joker’in sponsorluğunda gerçekleşmesi, festivale ayrı bir renk katmıştı. Gripin, GrupYirmi7 ve Mirkelam’ın sahne aldığı festivalde, her günün her anı eğlendiren etkinliklerle doluydu. Güney sahillerindeki gece kulüplerini aratmayan partilerle renklenen festivale yoğun ilgi vardı…

Kocaeli’nin çeşitli ilçelerinden ve çevre illerden gelerek çadır kuran, 3 gün boyunca doyasıya eğlenen vatandaşlar, festivalin bitmesiyle külkedisine dönen Kandıra’dan ayrıldı…

Yazının Devamı