Dokuz canlı mısınız be mübarekler? Gelen vuruyor, giden vuruyor; hala ayaktasınız! Ölü seviciler sarmış dört bir yanınızı! Mücadele etmek için sizi ayakta tutan kanın, son damlasına bile göz dikenler var, mucize şekilde hayattasınız!
4 çocuklu bir ailenin asgari ücretle geçindiği ülkemizde esnafın da 9 canlı olması normal aslında! Dükkanları aylarca kapalı kaldı, onları ayakta tutacak hibe yok, faizsiz kredi yok! Kirası, vergisi, stopajı; sırtlarında en ağır şekilde duruyor! 9 canı olmayanlar, kapattı dükkanı, silindi gitti; 9 canlı olanların ise muhtemeldir 1 canı falan kaldı! Birikimleri gitti, yüksek faizli kredi batağına saplandılar. Bir umutla pandemi bitsin, dükkanlarımızı açalım, yeniden ayağa kalkarız diye son nefeslerini inatla vermediler! Derken Hükümet, kısmi normalleşme kararlarını açıkladı. Saat 07.00-19.00 saatleri arasında yüzde 50 kapasite ile kafe, restoran, lokanta, kıraathane, pastane ve benzeri yerlerin faaliyet göstermesine, risk haritasında kırmızı işaretli olmayan kentlerde, izin verdi.
Bu aslında esnafı mülk sahiplerinin kucağına da attı bir nevi. Dükkanları kapalı olduğu için pek çok işletmeci, mülk sahiplerine mazeret üretip, kirayı erteletme yoluna gidiyordu, bu artık mümkün değil. Ayrıca kısa çalışma ödeneğinin sona erecek olmasını sağladı bu durum. Esnafa “Bu saat aralığında, yüzde 50 kapasite ile kendini toparlayabiliyorsan toparla” denildi!