BELSA batıyor!
Tüm dünya gibi Türkiye de sancılı bir süreçten geçiyor. Çin’den yayılan koronavirüs salgını, turizmi, sanayiyi, esnafları yaraladı.
Mart ayından 1 Haziran’a kadar pek çok kafe, restoran tarzı işletmeler kepenk kapatmak zorunda kaldı. Bu zaman diliminde, bu işletmelerin personeli de işletmecileri de sıkıntılı bir sürecin içine girdi.
15 günlük bir sokağa çıkma yasağı ve sınır kapılarının kapatılması, üretimin tamamen durması ile Türkiye, bu salgından en az kayıpla ayrılabilir, vaka sayısını sıfırlayabilir miydi tartışılır. Bu yapılmadı. Hafta sonları ve resmi tatillerde sokağa çıkma yasakları ile süreç yönetildi.
Vaka sayılarındaki düşüş ve havaların ısınması sonrası yeni normal denilen bir normalleşme sürecine girildi. Türkiye’deki kafe ve restoranların büyük bir kısmı, 1 Haziran’dan bu yana açık. Açık olmasına açık da yeni normal ile eski normal arasındaki fark, bu işletmelerde çok net bir şekilde görülüyor!
İnsanlar kafeteryalara eskisi gibi gitmiyor! Mesela Kocaeli’nin merkezi İzmit’te sayılı kafe, eski normale yakın bir müşteri sayısına sahip. Bu kafeler dışında ayın sonunu getirebilen kafe sayısı bir hayli az.
***
Lafı daha fazla uzatmadan gelelim Belsa’ya…
İzmit’in en eski AVM’si olan Belsa’ya…
Belsa için attığım başlığı abarttığımı düşünenlere, AVM’yi şöyle 10-15 dakika gezmelerini öneriyorum. Gerçekten de Belsa, göz göre göre batıyor…
Koronavirüs salgını en çok Belsa’nın en üst katındaki kafeleri vurmuş durumda. Orta katta yer alan internet kafelerin de onlardan aşağı kalır yanı yok.
Malumunuz mart ayından 1 Haziran’a kadar kapalı kaldı bu kafeler. 1 Haziran itibariyle ise pek çoğu tekrar açıldı. Ama görünen o ki işletmelerini açtıklarına, açacaklarına pişmanlar. Adeta sinek avlıyorlar. 40 masa varsa 2’si dolu, üçü dolu. 200 masa varsa 10’u dolu, 15’i dolu. Bazılarında tek bir müşteri dahi yok.
Nedeni belli. Nargile yasak, oyun yasak. Bu kafelerin müdavimleri nargile ve oyun tutkunu insanlar olduğu için kafeler iş yapamıyor bu süreçte.
Çalıştırdıkları 1 personelin dahi parasını çıkaramayan, cepten harcayan, dükkanını tamamen kapatacak duruma gelenler var.
Mülk sahiplerine kira borçları birikenler var ve bu borçlar birikmeye devam ediyor. Dükkanların kapalı olduğu süredeki aidatların dahi kendilerinden istendiğini dile getiriyorlar. Aidat ödeyemiyorlar, o da birikmiş ve hala birikiyor. Bunun yanı sıra vergiler birikiyor.
Kendilerine verilen bir kredi yok, “Şu tarihe kadar aidat almayacağız” diyebilecek bir AVM yönetimi yok. Eee kiralar da dükkanlar açık da olsa kapalı da olsa işliyor.
Oyun yok, nargile yok; bu işletmeler hala 1 Haziran öncesindeki gibi! Hatta daha da zararda. Kendilerini toparlayamıyorlar. Bu yasaklar kalkmıyorsa en azından yükleri hafifletilsin. Ne bileyim İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet mesela, gitsin Belsa’ya esnafın ne halde olduğunu yerinde görsün, sorunları onlardan dinlesin, taleplerini dinlesin; aidatlar konusunda Belsa yönetimine talimat ve belediye olarak maddi destek versin dükkanların kapalı olduğu süreçte biriken aidatları sildirsin, ne bileyim, belli bir süre aidat aldırtmasın.
Ne bileyim devlet, bu durumda olan esnaflarına sahip çıksın. Onlara kiralarını ödeyebilmeleri için faizsiz kredi sağlasın.
Bakın Belsa, göz göre batıyor. Belsa’yı ayakta tutan, canlı tutan kafeler düştü düşecek, ayakta zor duruyor. Personel mağdur, işletmeciler mağdur. Kiralarla geçinen mülk sahipleri dahi mağdur.
Kurtarın Belsa’yı; kaderine terk etmeyin bu insanları. Yazıktır, günahtır.
***
Öte yandan, Belsa’daki tuvaletlerin hala kapalı olması da ayrıca sıkıntı. Kafelere gelen müşterilere, işletmeciler anahtar veriyor, insanlar her tuvalete gideceğinde işletmeci ya da personelden bu anahtarı istemek durumunda kalıyor. Gerekçe ise koronavirüs salgını. Yapmayın Allah aşkına, umumi tuvaletler açık tüm kentte, virüs sadece Belsa’da mı bulaşıyor? Aidat talep eden Belsa yönetimi, WC’leri temizletecek personel bulamıyor mu? Daha önce yazdık, bir şey değişmedi. Bunu da ayrıca tekrar hatırlatmak istedim. İnsanların işleri zaten kötü, ellerinde olan müşterileri de kaçırmayın böyle meselelerle.