İzmit Meclisi’nde memleket kokusu!

Ben çıkıp da şu an Kandıra’ya çöp tesisi yapılabilir diyemem.

Yapılamaz da diyemem.

Bu işin uzmanı değilim çünkü.

Kentimizde çöp sıkıntısı olduğunu yetkililer açıklıyor.

Muhalefet de bunu biliyor ve kabul ediyor.

Akademik odalar, akademisyenler ve benzerleri kabul ediyor.

Zaten tartışılan, tepki çeken konu da katı atık bertaraf edilecek ya da depolanacak bir tesisin kurulacak olması değil, tesisin yapılacağı yer…

Kandıra’da cezaevinin ve Kandıra Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi alanının yanı başına kurulacak olan çöp tesisinin, koku dışında hiçbir olumsuz etkisinin olmayacağı, kokunun da kuzey rüzgarlarıyla yok olup gideceği iddia ediliyor.

Bu ne denli doğru ne denli yanlış bilemem. Bu yerin 2-3 kilometre ötesindeki bir alan imara açılmış durumda. Lakin bu tesis yapıldıktan sonra oralara kimse ev de yapmaz, yapılma ihtimali olan konutlarda da oturmaz. Bu bir gerçek.

Ancak şu da bir gerçek ki yapılmamış konutlar mı, yoksa yapılı konutların olduğu başka ilçede, başka bir alan mı? Yani neresi? Neresi, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın açıkladığı alandan daha uygun? Nereye yapılırsa, yapılacağı ilçedeki insanlar ayaklanmaz, kokudan etkilenmez?

Bir yere yapılacak öyle ya…

***

Dediğim gibi ben işin uzmanı değilim, gazeteciyim.

Bu nedenle de seçilen yerin doğru ya da yanlış olduğunu bilemem.

Kurulacak tesisin hiçbir zararının olup olmayacağına dair açıklamalara körü körüne inanıp da işime geldiği ölçüde konuşamam.

Lakin Kandıra’da dahi yaşamayan kimi siyasiler bir anda Kandıralı olduğunu hatırlayıp partilerinden bağımsız şekilde, sıcağı sıcağına tepki açıklamaları yapmaya devam ediyor. Aslına bakarsanız, kendi partisinden bir yöneticiye, “Yanlış yapıyorsun” demek Türkiye adına, demokrasi adına, hakkaniyet ve adalet adına güzel bir şey, tebrik edilebilecek bir şey. Lakin, “Yanlış yapıyorsun” diyen ya doğru bir şeye “Yanlış” diyorsa? O zaman olayın rengi değişiyor! İşin içine siyasi çatışma ya da bilgisiz konuşma giriyor.

Yani konuşan ya bilgisiz konuşuyor ya da kasıtlı olarak kendi partisinin belediye başkanına bayrak açıyor. Şimdi İzmit Belediye Meclis Üyesi Şener İnce, bunun hangi kısmında, en çok merak ettiğim husus bu.

Şener İnce, İzmit Belediye Meclis Üyesi olmadan önce yaptığı paylaşımlarda mensubu olduğu AKP’nin Kandıra ile ilgili yanlış politikalarına eleştiriler getirebiliyordu. Yani, bugün de Kandıra konusunda benzer bir tutum sergilemesi, bu anlamda çok abes durmuyor. Lakin, her ne kadar Kandıralı da olsa İzmit Belediye Meclisi’nde yer alması ve Kandıra Belediye Başkanı, meclis üyeleri dururken hiç düşünmeden kendi partisinin Büyükşehir Belediye Başkanı’nın henüz netlik dahi kazanmayan çöp tesisi açıklamasına karşı durması abes kaçıyor.

İzmit Alikahya bölgesi sakinleri de doğal olarak şunu diyor: “İZAYDAŞ’ın kokusunu biz çekerken sesi çıkmıyor, konu Kandıra olunca sesi çıkıyor. İstifa etsin, İzmit Belediye Meclisi’nde koltuk işgal etmesin…”

Bakın İZAYDAŞ, bu kent için gerekli bir kurum. Vatandaşlar her ne kadar koku sorunu yaşasa da kentin önemli bir yükünü çekiyor İZAYDAŞ. Kokunun en aza indirilmesi, hatta yok edilmesi mümkünse bu yapılmalı. Vatandaşların koku çilesine kulak tıkanmamalı. Tepkileri bu yüzden bu vatandaşların, İzmit Belediye Meclisi’nde Alikahya’daki kokuyu almayanlar, Kandıra’da tesis kurulmasın, memleketin kokusu değişmesin derdinde…

AKP İzmit Belediye Meclis Üyesi Şener İnce, Kandıralı bir vatandaş olarak tepkisini elbette ki dile getirebilir, ata topraklarında elbette çöp tesisi kurulmasına karşı çıkabilir lakin eğer o mecliste bulunuyorsa önceliği İzmit olmak zorunda…

***

Keza CHP İl Sekreteri Hüseyin Acurman. Bir Kandıralı olarak, elbette ki ilçesine yapılacak olan çöp tesisine karşı durabilir. Lakin, o sadece Kandıralı değil, ana muhalefet partisinin il sekreteri aynı zamanda. Yani tesis Kandıra’ya kurulmazsa başka bir ilçeye kurulacak. Merak ettiğim şu, o zaman Acurman çıkıp, hiç araştırmadan sıcağı sıcağına tepki gösterecek mi? Bence göstermeyecek. Partisi tepki gösterirse onlarla birlikte saf tutacak, partisi tepki vermezse o da susacak. Yani ön safta olmayacak. Peki şimdi neden en ön safta? Çünkü mevzu bahis Kandıra.

Şener İnce de Hüseyin Acurman da diğer tepki gösteren, Kandıra dışında oturan isimler de partilerinden bağımsız, sıcağı sıcağına açıklamalar yapmak yerine; araştırarak, eksi ve artılarını tartarak, çözüm önerileri sunarak konuşmalıydı bu konuda.

Bu bölge, çöp tesisine uygun değilse Kandıra’da ya da başka ilçede daha uygun bir alan var ise bu işin nakliyesi, şusu busu maliyeti daha da düşecekse çıkın Büyükakın’ın karşısına, “Burası olmaz ama böyle daha uygun olabilir” deyin. Sizlerin önerileri gerçekten çözüme yönelikse ve Büyükakın, “İlle de benim dediğim olacak” derse o zaman çıkın halkı eylem yapmaya çağırın, sosyal medyadan, basın üzerinden, her mecradan tepkinizi gösterin. Ve bunu sadece doğup büyüdüğünüz ilçeleriniz için yapmayın, tüm kent için yapın. İşte o zaman eleştiriyi, tepkiyi değil; teşekkürü, alkışı hak edersiniz…

Aksi halde insanın aklına türlü türlü şeyler geliyor!