15 Temmuz’da halkın ortaya koyduğu iradeyi kimsenin küçümseme hakkı yok. İnsanlar, bir işgale karşı tankların önüne geçti, kurşunların önüne atladı. Allah o günleri bir daha yaşatmasın. Devletin tüm kurumlarının içine çöreklendiği gayet iyi bilinen ancak cemaat gözüyle görülen, hükümeti de desteklediği için bırakın dokunmayı, laf bile ettirilmeyen bir yapı, terörist olup çıkıverdi karşımıza. Dini istismar eden bu din tüccarlarının gerçek yüzünü tüm Türkiye görmüş oldu.
Siyasi uzantılarına dokunuldu, dokunulmadı, FETÖ borsası kuruldu, kurulmadı ve benzer, tartışmalar elbette ki var, haklılık haksızlık yanı tartışılır. Bana göre doğru olanı, bir başkası yanlış görebilir, bu nedenle bu konulara hiç girmeyeceğim. Burada net olan şu ki bu işgale karşı ortaya konulan irade, tarihimizde sayısız defa ortaya koyulmuş bir iradedir. Bu milletin iradesidir, bu Türk yedi düvele karşı ortaya koyduğu iradenin bir benzeridir. Günümüzde olmuştur, yakın geçmiştir, tarihe geçecek bir konudur. Bayram ilan edilebilir, resmi tatil uygulanabilir, bu hükümet gider başka hükümet gelir yine de bu bayram kalmalıdır, kutlanmalıdır, şehitlerimiz anılmalıdır. Çünkü bu irade bir hükümetin değil, milletin iradesidir. Bu kalkışma tüm Türkiye’ye karşı yapılmış bir kalkışmadır. Her ne kadar siyasileştirilse de bunun aksini iddia eden bölücülerin değirmenine su taşır.
Ancak siz eğer ki 15 Temmuz’da size yakın ya da değil, sokağa çıkarak kendini kurşunlara siper eden, işgali bastıran milletin iradesini ayrıştırır, siyasileştirirseniz, sizden sonra gelen hükümetleri de bir yanlışa sürükler, milletin tarihe geçen iradesinin kutlandığı bu bayrama zarar verirsiniz. Eğer ki siz şanlı tarihimizin diğer milli bayramlarını görmezden gelmeye devam ederseniz, size destek vermeyen kesimlere 15 Temmuz’u anlatamazsınız.