Asgari ücrette aşağısı kurtarmaz!

Yılmaz Karabıyık

Yılmaz Karabıyık

Tüm Yazıları

Ekonomi hiç ama hiç iyi gitmiyor. Dış mihrak, iç mihrak ve benzeri ifadelerle savuşturulacak bir kriz değil bu, aleni krizin krizi. Artık her güne daha da fakirleşerek uyanıyoruz. Doların, Euro’nun artış hızına yetişemiyoruz. Tüm dünyada bir kriz havası söz konusu elbet ancak bizde durum ekstraya giriyor. Faiz düşürme kararındaki inat, doları tırmandırdıkça tırmandırıyor. Vatandaş dolarla maaş almadığı için dolara endeksli ürünlerin artışıyla enflasyon karşısında ezildikçe eziliyor. Dışa bağımlılık vatandaşı tüketiyor.

Merkez Bankası’nın hamleleri doların hızını kesmediği gibi bir de dolar rezervini azaltmakta. Uçuruma doğru sürüklenirken milyonların aklında tek soru var: Asgari ücret ne kadar olacak?

Evet, artık nefesler tutuldu, asgari ücretin açıklanmasına kısa bir süre kaldı. Vatandaşın merak ettiği soru kısa süre sonra cevap bulacak. Önemli olan ise cevabın, işçiyi memnun edip etmeyeceği!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha öncekilerden çok daha yüksek bir artış olacağını dile getirdi malumunuz. Vatandaşı enflasyona ezdirmeyeceğini ifade etti.

2021 yılına girerken asgari ücret 2825 lira olarak belirlenmişti. Bu parayla 345 dolar alınabiliyordu. Bugün ise 198 dolar alınıyor. Şimdi siz düşünüyor musunuz ki iktidar, asgari ücreti 345 dolara denk kılacak, yani geçen yıl ki alım gücünüzü yeniden sağlayacak?

“Yani daha öncekilerden çok daha yüksek bir artış” sözünü bir kenara bırakıp, sadece denklikten bahsediyorum. 345 dolar; 4 bin 900 lira ediyor. Yani bugünlük böyle. Yarın dolar kaça çıkacak, 345 dolar kaç para edecek muamma!

Kriz bu şekilde sürer, kurdaki artış devam ederse belki 345’e denk kılınabilecek bir asgari ücret bile kısa sürede 300 doların altına inecek.

Kim ne derse desin dolar arttıkça enflasyon da artıyor, öyle TÜİK’in açıkladığı rakamlar gibi de değil, çok daha fazlasıyla ve bu durum halkın cebindeki TL’yi erittikçe eritiyor. Pazarda, markette bu açıkça görünmekte. Evdeki hesabın çarşıya hiç uymadığı bir süreçten geçiyoruz. Vatandaş ayağını yorganına göre uzatamıyor artık, çünkü yorgan küçüldükçe küçüldü, iki büklüm oldu vatandaş!

Bakın size bahsettiğim 4 bin 900 lira, geçen yılki alım gücüne denk. O da bugünlük böyle. 4 bin lira, 4 bin 100 lira gibi bir rakam dillendiriliyor, hatta ölümü gösterip sıtmaya razı etmek için 4 bin liranın altında rakamları telaffuz edenler bile var. Ola ki 4 bin liranın altında bir asgari ücret belirlenir, bu AKP’li seçmeni bile çileden çıkarır. Ola ki 4 bin 100 lira gibi bir rakam belirlenir, bu bir süre çok yüksek bir artışmış gibi görünür ancak aslında zam yapılmadığının, alım gücünün daha da gerilediğinin fark edilmesi çok uzun sürmez.

Ülkede çok önemli bir nüfus asgari ücret ya da asgari ücretin biraz üzerinde bir rakamla çalışıyor. Bu bile bir utanç iken sakın asgari vicdanla belirlemeyin maaşları. İşvereni de düşünün tabii ki lakin siz düşünün, siz sağlayın kolaylığı, işçinin maaşı üzerinden sağlamayın artık!

İlerleyen günlerde de doların artacağı göz önüne alındığında olması gereken asgari ücret 5 bin liranın üzeridir. Bu rakamdan aşağısı kurtarmaz; sizi de vatandaşı da!