Dolarla Rus ruleti!

Yılmaz Karabıyık

Yılmaz Karabıyık

Tüm Yazıları

Malumunuz, dünya, bir ekonomik krizin içinde. Bu nedenle de faiz artışlarıyla enflasyonu düşürme yoluna gidiyor pek çok ülke. Onlarca ülkenin toplam enflasyonu kadar enflasyona sahip Türkiye’de ise aksi bir durum söz konusu. Ekonomik krizi iliklerimize kadar hissederken faizi artırmak bir yana düşürme yoluna gidildi ülkemizde defalarca. Bir iki aydır da faizi sabit tutuyoruz. Bunun adına “ Yeni Ekonomi Modeli” adını vermişler.

İşte bu model, doların 18 liranın üzerine kadar çıkmasına yol açtı. Tabii dolar artınca tükettiğimiz ürünler de misliyle katlandı. Ve Hükümet, dolara ilginç bir yöntemle müdahalede bulundu. Kısa vadede başarı getiren bu yönteme “Kur korumalı vadeli mevduat” denildi. Yani elinde doların var, bunu bozdurup, bu mevduat hesabına yatırıyorsun, dolar sabit kalır ya da düşerse bu mevduattın vaat ettiği faizi alıyorsun, dolar yükselirse ve verilen faizin üzerine çıkarsa buradaki farkı sana devlet ödüyor. Yani senin parana garantör oluyor.

Bu yöntem aslında geçmişte denenmiş, Hazine’ye büyük yük yüklemiş bir yöntem. Yani geçmişinde bir başarı yok.

Peki günümüzde başarı sağladı mı? Evet, kısa vadede sağladı. Doları, bir gecede tepe taklak etti, 1-2 gün içinde 10 lira seviyesine kadar geriletti. Lakin sonrasında dolar 13 lira seviyesinin üzerine tekrar çıktı. Ekonomistlerin birçoğu, Dolar-TL’nin daha da artacağını dillendiriyor.

Bu havada kalan bir tahmin de değil. Keza FED’in varlık alımlarını azaltıp, kademeli olarak faizi artırması, Dolar’ın değerini artıracak. Bunun yanı sıra Rusya-Ukrayna gerginliği de hem altın hem de Doları tırmandırmaya etken.

Peki dolar artarsa, işte o zaman Türkiye ekonomisinde, bu günleri ararız. Şu an marketlerde, pazarlarda gördüğümüz fiyatları dahi arar duruma geliriz. Kur korumalı vadeli mevduat, Hazine’nin sırtına çok büyük bir yük olarak biner ki bunun altından kalkmak hiç kolay olmaz.

Hükümetin tüm bunları hesaba katması gerekiyordu. Umarım hesaba katmıştır, bir B planları vardır aksi halde tüm sorumluluk Merkez Bankası’nın bağımsız olmaması nedeniyle Hükümet’indir. Bakanı görevden alarak, Merkez Bankası Başkanı’nı değiştirerek de kurtaramazlar bu kez kendilerini. Sandıkta bedelini ağır öderler.

Tabii hesap ödeyip ödememeleri benim umurumda değil, umurumda olan vatandaşın geçimi… Bu yüzden yol yakınken bu hatadan geri dönülmeli, doların tırmanışının ekonomimize etkisinin daha da katlanmaması için kur korumalı vadeli mevduattan çok geç olmadan vazgeçilmeli. Özetle, bu Rus ruletine bir son verilmeli.