Aysun Özcan

Aysun Özcan

CHP’yi “Düşman işgaline” müsait hale getirenler…

Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanlığına kayyum atanmasına ilişkin tepkiler sürüyor.

Geçen gün, tepkilerin odağındaki isim olan Gürsel Tekin’i arayıp CHP’liler tarafından kendisine “hain” diyenler hakkındaki görüşlerini sordum.

Tekin, 40 yıllık CHP’li olarak, şahsına “hain” yakıştırmaları yapanları önemsemiyor.

Yazının Devamı

“Beni DEĞİŞİMCİLER istedi”

Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul il kongresi iptal edildi.Bu kongrenin iptal edilmesi, CHP’de “mutlak butlan” ihtimalini de güçlendirdi.15 Eylül tarihinde görülecek davanın ardından CHP’yi nelerin beklediğini bilmiyoruz.Ama davaya sayılı günler kala İstanbul il kongresinin iptal kararı, CHP’ye aba altından sopa gösterildiğinin bir işareti.Haliyle İstanbul il kongresi yok hükmünde olunca, haftaya yapılması beklenen ilçe kongrelerine de Yüksek Seçim Kurulu “dur” dedi.Anlayacağınız ortalık hayli karışık.Bu karışıklık içinde bir de kayyum tartışması var.CHP’nin bir dönem etkili isimlerinden biri olan ve CHP’nin Genel Başkan Yardımcılığına kadar partinin hemen her kademesinde görev yapan Gürsel Tekin’in kayyum olarak atanması CHP’yi karıştırdı.Gürsel Tekin anında “hain” ilan edildi.Ben bu hainlik tartışmasındaki fikrimi şimdilik saklı tutup, gazetemize açıklama yapan Gürsel Tekin’in sözlerine yer vermek istiyorum.Bakın, gündemdeki adam Gürsel Tekin, hain tartışmaları hakkında neler söylüyor:* -Size hain gözüyle bakıyorlar, rahatsız oluyor musunuz?Hiç önemli değil, su akar mecrasını bulur.-Kayyım görevini aldınız ama sizi CHP İstanbul il binasına sokmayacaklarını söylüyorlar, ne diyorsunuz?Beni mi sokmayacaklar? Onların kudreti yeter mi? Önümüzdeki günlerde hepsi düzelir, sıkıntı yok.-Sizi partiden ihraç ettiler ama…Etsinler, ihraç kararının hiçbir hukuki geçerliliği yok.-CHP üyelik aidatınızı kayyum olarak atanmadan hemen önce yaptığınız iddia ediliyor, doğru mu?Aidat ödemek kötü bir şey mi? Her CHP’li üyenin sorumluluğu budur, ben de ödedim.-Öyle tabi ama demek istedikleri şey, AKP ile iş birliği yaptığınız ve kayyum olarak atanacağınızı önceden bildiğiniz için üyelik aidatınızı ödediğiniz konuşuluyor.Bizim listemizi yargıya sunan yine bizim CHP’lilerdi. AKP neresinde varmış?-Peki size kayyum teklifi kimden, nasıl ve ne şekilde geldi?Davayı açan CHP’lilerden geldi. Davanın tarafı olan CHP’lilerden geldiğini onlar da biliyor. Üstelik bana bu teklifi yapan her iki kişi de sonuç itibariyle “Değişimci”, yani CHP’de değişim isteyen kurultay delegeleri. Bu kurultay delegeleri bizzat Özgür Özel’e oy vermiş insanlar. Ama il kongresiyle ilgili doğru olmayan şeyler olduğunu gördüklerinden dolayı konuyu yargıya taşımışlar. Yargı da diyor ki, bu süreci tarafsız bir şekilde idare edebilecek 5 kişilik heyet oluşturun. Onlar da 8 kişilik heyet oluşturup yargıya sunuyor ve o sekiz kişinin içinden 5 kişiyi seçiyorlar. Allah aşkına bunun AKP ile ne ilgisi var?-Yani size kayyum olma teklifi CHP’nin DEĞİŞİMCİ kurultay delegeleri tarafından yapıldı?Tabii ki öyle, AKP falan işin içinde yok. Ayrıca AKP benim gibi bir adamın il başkanı olmasını ister mi? Daha kullanışlı birini bulur, millet birbirini kırsın der.-Bu süreci toparlayabileceğinize inanıyor musunuz?Hepsini toparlarız kimse merak etmesin. Kırgınlıkların dargınlıkların hepsini gidereceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın.-Peki, Kemal Kılıçdaroğlu sizi aradı mı?Hayır, ben kendisini aradım. Hal hatır sordum. Sayın Özgür Özel’i de arayacağım, benim genel başkanımdır. Sonuç itibariyle partide zaman zaman farklı düşünsekte aynı ailenin fertleriyiz. Ankara’ya gidip eski genel başkanımla da görüşeceğim. Bizim temel görevimiz sorun yaratmak değil, sorun çözmektir.-İstanbul kongresinden sonra büyük kurultayın iptal edileceğini düşünüyor musunuz?Hiç bilmiyorum. Hukukçu olmadığım için o konuda yorum yapmayayım.

Yazının Devamı

Özgür Özel’den “Komutan” olur mu?

Cumhuriyet Halk Partisi son yapılan yerel seçimlerde ilk defa Türkiye’nin birinci partisi olmayı başardı.

Bu başarının lideri her ne kadar Özgür Özel gibi görülse de, bir önceki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun payını yadsımamak lazım.

Özgür Özel genel başkan olduktan sonra seçimleri kucağında bulduğunda, ilk işi Kılıçdaroğlu’nun ekibini baypas etmek oldu.

Yazının Devamı

Kocaeli’de CHP’yi “Kitabın ortasından” anlatayım

Bugün size “kitabın ortasından” bir CHP Kocaeli yazısı yazacağım.Çünkü herkes neyin ne olduğunu görüyor ve biliyor ama hiç kimse olan biten hakkında net ifadeler söylemiyor.O yüzden yazacaklarım için taraflar kusura bakmasın!Herkesin bildiğini bilmiyor-muş gibi yapamayacağım.Bundan bir-iki yıl önceki CHP dengeleriyle şimdiki dengeler arasında uçurum farkı oluşmuşken,CHP’nin Kocaeli’de şu anki durumu hakkında kulağımın arkasına yatmaya niyetim yok!Denge tutması gereken taraf biz değiliz!*Evet, geçen dönem Kocaeli’de Harun Özgür Yıldızlı ve Bülent Sarı hakimiyeti vardı.Genç başkanlar birlik içerisinde çıktıkları siyasi yolculukta ekip siyaseti açısından hayli başarılı oldular.Harun Yıldızlı’yı TBMM’ye, Bülent Sarı’yı il başkanlığına taşıyan süreç bu ikilinin uyumlu çalışmasıyla şekillendi.Sarı ve Yıldızlı sadece kendileri başarı elde etmedi!Eski milletvekilli ve PM Üyesi Tahsin Tarhan’ın ismini Kocaeli’den kazıdılar.CHP’nin Kocaeli’deki kadrolarını gençleştirdiler.O günlerde örgütü yok sayan hatta örgütle kavga eden İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’e karşı güç birliği yaptılar.Hürriyet, kendi istediği hiçbir ismi İzmit ilçe başkanlığına atatamadı.İzmit Belediye Başkan Adaylığında onu saf dışı bırakmak için birlikte Hakan Tanta’yı desteklediler.Onun öncesinde ise birlikte İzmit İlçe Başkanlığında Gökhan Ercan’ı desteklediler.Çünkü Hürriyet’in “Gökhan Ercan” fobisi vardı o günlerde.Ercan’ın da Hürriyet fobisi tabi…Neler yaşanmıştı, neler…Durum böyleyken Hürriyet de kafasına denk olacak, sözünü dinleyecek bir aday aradı ve Cengiz Çakar ile yol yürüdü.Sonuç: Yıldızlı ve Sarı’nın örgütteki üstünlüğü, Gökhan Ercan’ın azmi sayesinde Ercan ilçe kongresini kazandı.*Ve sıra geldi il kongresine…Bülent Sarı adaydı. Karşısında Mehmet Ümit Küçükkaya vardı.Küçükkaya, örgütün desteğini arkasına alamadığından olsa gerek; kongreye iki gün kala adaylıktan çekildi.Bülent Sarı, kurultay delege listesine eski Milletvekili Haydar Akar’ı yazmış, Başkan Hürriyet’in ise üstünü çizmişti.Listeyi gören İzmit İlçe Başkanı Gökhan Ercan, Haydar Akar ismine çok sesli tepki göstererek delegelerle birlikte salonu terk etti.Dün, ilçe kongresinde destek verdikleri Ercan’ın beklenmedik tavrı karşısında şaşkına dönen Sarı ve Yıldızlı için o noktadan sonra Gökhan Ercan sayfası kapandı.*Yola çıktığı ekiple ters düşen Ercan’ın imdadına Fatma Kaplan Hürriyet yetişti.Birbirilerini göresiye gözü olmayan Ercan ve Hürriyet ışık hızıyla süper ikili oluverdi.Birlikte kol kola girmeler, şakalaşmalar derken, Hürriyet en sonunda aradığı ilçe başkanını bulmuştu.O gün bugündür belediye ve örgüt arasında uyumlu bir beraberlik gözleniyor.Hürriyet ve Ercan şimdilerde ilçeyi tekrar kazanmak adına var güçleriyle asılıyorlar.Bunun için hiçbir cömertlikten kaçınmıyorlar.Ama Hürriyet ve Ercan’ın gücü sadece kendilerinden dolayı değil!Yanlarında çok önemli bir destekçileri daha oldu.Kim o…?CHP Kocaeli İl Başkanı Bülent Sarı…Peki ya, Harun Yıldızlı?O nerede, o kimi destekliyor?İşte orası muamma!Aslında muamma da sayılmaz. Gökhan Ercan’ın karşısında seçim kazanabilecek herhangi bir isim Yıldızlı ve ekibinin adayı olabilir.Şu an için eski ilçe başkanı Hakan Çakar’dan başka elle tutulur bir isim duymadım.İlçe örgütünün ağırlıklı olarak galip geldiği delege listelerinden sonra Ercan’ın karşısına rakip çıkar mı, onu da kestirmek güç.*Fakat bir şeyi fark edin diye anlatıyorum!Şu geçen kısacık süre zarfında Bülent Sarı ile Harun Yıldızlı’ya ne oldu?Bu ikili siyasetin dışında da çok iyi arkadaş ve dostlardı.Ancak gelinen noktada her ikisi de zıt kutuplara savruldular.Ve onların sebebinin tam olarak ne olduğunu anlamadığımız kavgalarından dolayı, Kocaeli siyaseti bambaşka bir yöne doğru evrilmek üzere.Eski dostlar düşman, eski düşmanların dost olduğu, samimiyetsiz bir ortamda kongreye giden CHP’nin, gelecek günlerde Kocaeli’de nasıl başarılı olacağını merak ediyorum.Kimileri hala daha Sarı ve Yıldızlı’nın arasının açık olduğuna inanmak istemiyor.Bir nevi “danışıklı dövüş” zannedenler de oluyor.Ama her ikisi de bunu yapacak kalitesizlikte siyasetçiler değil.Ha, yarın başka bir gelişme olur ve yeniden ortak hareket etmeleri gerekir o ayrı.Fakat şu an için görünürde böyle bir durum söz konusu değil.*Sarı ve Yıldızlı birlikte güçlüydüler.Şimdi ise ayrı ayrı güçlerini göstermeye çalışıyorlar.Onların bu ayrışması en çokta Hürriyet ve Ercan’a yaradı.Hürriyet için hani hep derler ya, hatta zaman zaman kendi de der; “Ben çok şanslıyım” diye;Evet şans yine Hürriyet’ten yana ilerliyor.Ama ona bu şansı tanıyan Yıldızlı ve Sarı’nın ta kendisidir!Hiçbir şans, öyle durduk yere kendiliğinden olmuyor, mutlaka onu besleyen sebepler oluyor.Yıldızlı ve Sarı’nın yollarını ayırması en çokta onlarla ekip siyaseti sürdüren milletvekillerini, belediye başkanlarını, yöneticileri, ilçe başkanlarını, delegeleri, üyeleri hatta kanaat önderlerini zora sokuyor.Sanki iki rahmetten birini seçmek zorundaymış gibi bir yola sürükleniyorlar.Karamürsel Belediye Başkanı Harun Yıldızlı ile, İzmit Belediye Başkanı Bülent Sarı ile beraber yol yürürken;Sertif Gökçe ne diye birini seçmek durumunda?Veya iki başkan neden bu kavganın ortasında kalıp bir taraf seçmek zorunda kalıyor?Keza Milletvekilleri ve ilçe başkanları da öyle.Hangi tarafla siyaset yaparsa, yapmadığı taraf belki de o ilçe başkanını “hain” ilan edecek!Böyle bir siyaset anlayışı var mı?Bülent Sarı kazansa ne olacak, Harun Yıldızlı kazansa ne olacak?Kime karşı, neye karşı elde edilecek bu zafer?*Bu işin sonu ne olur, biliyor musunuz?Hangisi kazanırsa kazansın, uzun vadede ikisi de kaybeder.Çünkü Fatma Kaplan Hürriyet’in hiçbir siyasi erk ile, uzun süreli birliktelik sürdürmesi beklenemez.Bu onun karakterinden öte, siyaset yapış biçimiyle alakalıdır.Şayet Harun Yıldızlı; Bülent Sarı ve Gökhan Ercan ile yol ayrımı yaşamasaydı, Hürriyet’in bu iki isimle de de işi olmazdı.Onları değerli kılan şey, Harun Yıldızlı’dan uzak olmaları.Ancak Hürriyet bir şeyi atlıyor.Belediye mührü elinde olabilir, kendini inanılmaz güçlü hissediyor olabilir.Fakat hem Bülent Sarı hem de Harun Yıldızlı kolayca feyk atılabilecek, saf dışı bırakılabilecek çaylak siyasetçilerden değil.O nedenle yarın bir bakmışsınız iki dost yeniden el sıkışmış, aralarındaki buzları çözmüş vaziyette yeniden yola koyulabilir.Bunlar çok uzak ihtimal olmakla beraber, her iki ismin destekçileri ve sevenlerinin en büyük arzusu olduğunu biliyoruz.Stratejik bile olsa bir noktada ortaklaşmaları gerekebilir.Şimdi bu dediğime ikisi birde itiraz edecekler, farkındayım.Ama bence acele etmeseler iyi olacak.Meşhur bir söz vardır; siyasette 24 saat hem çok uzun hem de çok kısadır diye.Görelim Mevlam neyler, neylerse güzel eyler…

Yazının Devamı

CHP İzmit’te sert rüzgarlar esiyor!

Cumhuriyet Halk Partisi, olası “butlan” tehlikesine karşı apar topar kongre kararı aldı.

Maksat: CHP’yi kayyuma veya Kılıçdaroğlu’nun eline bırakmamak…

CHP Genel Başkanı Özgür Özel bir önceki kurultayla ilgili tartışmaları bitirmek, yepyeni bir süreç başlatmak istiyor.

Yazının Devamı

Hariçten gazel okumak kolay!

Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun CHP’den AKP’ye geçişi ülke gündemine bomba gibi düştü.

Bu durum hem siyasi çevrelerde hem de toplumda geniş yankı uyandırdı.

Özlem Hanım gibi uzun yıllar milletvekilliği ve belediye başkanlığı yapmış tecrübeli bir siyasetçinin iktidar partisine geçmesi elbette yadırganacak bir durumdur.

Yazının Devamı

Aracı’daki ‘VEFA’nın onda biri yok!

Kocaeli, İstanbul’un yanı başında sürekli göç alan kozmopolittik bir yapıya sahip olsa da kentlilik bilinci en gelişmiş şehirler arasında başı çeker!

Kocaeli, farklı memleketlerden göçenlerin ikinci memleketi olmuştur!

Bu şehirde yaşayanlar, bu şehrin takımına aşıktır.

Yazının Devamı

Devlet Bahçeli ne yaptığının farkında mı?

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin bir gün (bize göre) ansızın yaptığı “Terörsüz Türkiye” çıkışı ile bebek katili Öcalan’ı TBMM çatısı altına davet etmesi sonrası devam eden gelişmeler “Türkiye’de neler oluyor”, sorusunu gündeme getirdi.

Yazının Devamı

Harun Yıldızlı’ya diyeceğim var!

CHP Kocaeli Milletvekili Harun Özgür Yıldızlı’yı kimi konularda eleştirebiliriz.

Ki, bu konuda ona en ağır eleştirileri getiren de biz olduk.

Yıldızlı da o zamanlar siyasette yeniydi.

Yazının Devamı

Barışa inanmalı mıyız?

Suriye’de yönetimin değişmesiyle birlikte Türkiye, burada lider ülke konumuna mı geldi?

PKK, köşeye mi sıkıştı?

Amerika, birdenbire ne oldu da yıllardır beslediği terör örgütlerine, kendini tasfiye etme izni verdi?

Yazının Devamı

Biz ne yaşıyoruz?

Son günlerde siyasi gelişmeleri yakından takip edenlerin dilinde o isim var:

Aziz İhsan Aktaş…

Peki kimdir, necidir, neden bu kadar gündem oldu?

Yazının Devamı

Kayyum ‘IN’ Kılıçdaroğlu ‘OUT’

Son günlerde özellikle CHP siyasetinde çok hızlı ve çok ilginç gelişmeler yaşanıyor.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanıp görevinden el çektirilmesiyle beraber alevlenen siyaset dur durak nedir bilmiyor.

İktidarın geçtiğimiz yerel seçimlerde CHP’nin gerisine düşmesiyle eş zamanlı seyreden olaylar zincirine yeni bir halka daha ekleniyor.

Yazının Devamı

Annelerden çocuklara uzanan hikayemiz…

Uzun zamandır okurlarımdan ayrı kaldığımın farkındayım. Yazı yazamadım, hatta gündemi tam anlamıyla takip dahi edemedim. Gazete ekibimiz sağ olsunlar zaten hiç boşluk bırakmadan yine farklı habercilik anlayışıyla tam gaz gidiyorlar. Onların hızına ayak uyduramayan benim! Çünkü benim tek işim gazetecilik değil. Ben aynı zamanda farklı kolda faaliyet gösteren bir girişimci ve çocuklarının geleceğiyle ilgili kaygı duyan, onların taleplerine sessiz kalmayan, dinleyen, elinden geldiğince destek olmaya çalışan bir anneyim. Neden böyle dediğimi birazdan anlatacağım. *** Bilindiği gibi bundan üç yıl evvel can dostum, kardeşim bildiğim arkadaşımla beraber Fitactiv Sağlıklı Yaşam Merkezi adında bir işletme açtık. İçerisinde pek çok alanın yer aldığı işletmemiz geçen süre zarfında marka olmayı başardı. Ve kabına sığmamaya başladı. Müşterilerimizden değişik taleplerin de gelmesiyle, işlerin yolunda gitmesiyle birlikte daha büyük bir alan ihtiyacı olduğunu gördük. Yahya Kaptan ve Alikahya Fatih mahallesi civarında yer alan işletmemiz için aynı lokasyonda yer arayışına giriştik. Kader bizi şu an bulunduğumuz binaya getiriverdi. Kader diyorum çünkü hiç planlamadığımız şeyler yaparken bulduk kendimizi. *** Kiraladığımız bina Fitactiv için bulunmaz bir fırsattı ama fazlasıyla da büyüktü. O zaman ne yapalım? Bari gazete ofisini de işyerinin bir alt katına taşıyalım dedik. Hem daha ekonomik hem de işlerin takibi açısından daha kolay olacağını düşündük. Biraz küçük bir ofis olsa da beş kuruşun hesabını yapmak zorundaydık. Ayrıca diğer iş koluna ayıracağım vakti de hesap etmeliydim. Evet, ben Fitactiv’e yeteri kadar mesai ayıramadım. Bütün yükü Ebru Hanım çekti. Hayatı memuriyetle geçen Ebru’nun fevkalade bir iş insanına dönüşünü gıpta ile izledim. Ama artık birlikte aynı binada çok daha iyisini çok daha büyük başarılı işler yapacağımıza zerre kadar kuşkumuz yok. *** Biz bunu yaparken çok ilginç bir gelişme daha yaşandı. Can dostum Ebru Hanımın oğlu Mustafa Can ve benim oğlum Barış, aynı binanın dükkan katının boş olmasını fırsat bilerek ortak bir kafe açmayı düşündüklerini paylaştılar. Nasıl yani, dedik. “Siz ne ara büyüdünüz de işletmeci olmaya karar verdiniz” dedik. Hizmet sektörünün zorluklarından bahsettik. Barış hali hazırda beş yıldır Promateon fabrikasında çalışıyor. Mustafa Can da Siemens fabrikasında Makine Mühendisi olarak görev yapıyor. Peki, ikinizin de işi varken mekanı kim işletecek? Hem bir kafe kurulumu nasıl yapılır, hangi konseptte, hangi tedarikçilerle yol alınır, bunları düşündünüz mü, insan odaklı işlerde yeterli sabra sahip misiniz, gibilerinden bir sürü soruya cevap aradık. Annelerin gözünde çocuklar hiç büyümez ama gördük ki bizim çocuklar büyümüş. Ve onlar büyürken bu hengamede biz çok şey kaçırmışız. Aklı başında iki yetişkin olarak bütün detayları hesaplamışlar. Barış, fabrikadaki işinden ayrılıp mekana bakacak, Mustafa Can akşamları ve hafta sonu görevi devralacak. İkisinin de birikimlerini birleştirerek, borçlanarak, risk alarak o kafeyi açmaya kararlı olduklarını görünce biz de gençlerin bu kararına saygı duyduk, destekleme sözü verdik. Bizim için o kadar duygusal anlardı ki, kelimelerle ifade edemem. Ebru ile ben çocukluk arkadaşıydık. Çocuklarımız birlikte büyüdüler. İkimizin de iki oğlu var ve kardeş gibi yetiştiler. Bizim mirasımızı devralıp ortaklık yapacak olmaları hikayeyi bambaşka bir yöne çevirdi. Etkilendik… Yürüyün, arkanızdayız, dedik. Bir risk alınacaksa tam da bu yaşlarda alınır, yolunuz açık olsun diye cesaret verdik. Ve hızlıca işe başladılar. Bu yolda yanlarına gıda sektörünün tartışmasız öncü kurumlarından olan ve çok sayıda ustalar, aşçılar, ünlü şefler yetiştiren Mutfak Akademisi’nin sahibi Erdi Tunçel’den destek aldılar. Erdi Tunçel çocuklarımızı kardeşi gibi sahiplendi, onlara fikirler vermekle kalmadı, heyecanlarına ortak oldu ve kendi işletmesinin adıyla şube açmalarına olanak sağladı. Gecesini gündüzüne kattı, yoruldu ama vazgeçmedi, gençlerin enerjisini bir gram aşağı düşürmedi. Yetmedi… “M Plus” ismiyle Sapanca Kırkpınar’da faaliyet gösteren işletmesinin adını onlara verdi. Şimdi “M Plus Garden” ismiyle muhteşem bir kafeyi hizmete aldılar. Anneleri olarak onlarla gurur duyduk. Hayatımıza ayrı bir renk kattılar. Şimdi gazetenin penceresinden bakarak onların daha dün gibi aklımızda olan çocukluk hallerini düşünüp nasıl çabucak büyüdüklerine hayret ediyoruz. Biz gençlerin enerjisine ve vizyonuna inanıyoruz. Yolları açık, kazançları bol olsun. *** Gazete Barış artık yeni yerinde sadece habercilik yapmaya aynen devam edecek. Gazetedeki ekip arkadaşlarıma güveniyorum. Hakikaten iyi işler çıkartıyorlar. Daha da iyisini yapacaklar, yeni yerin enerjisi hepimize sirayet etti. Ben mi…? Benim gözüm bir yandan gazetede bir yandan çocukların üzerinde olurken; Fitactiv için can dostumla el ele verip markamızı daha da büyütmek için çaba sarf edeceğiz. Şimdilik bizden haberler bu kadar.
Yazının Devamı

Ağız ishali olanlara Atatürk yan etki yapar PROFESÖR!

Bu ülkeyi düşman işgalinden milleti örgütleyerek kurtaran, ardından ise egemenliği bir kişi ya da bir zümreden alıp, millete veren Mustafa Kemal Atatürk’e o kadar düşmanlar ki!

Denize döktüğü düşmandan daha düşmanlar.

Dertleri bitmiyor!

Yazının Devamı

AKP İzmit’te kan kaybediyor

CHP Kocaeli İl Başkanlığı bugün bir basın toplantısı düzenledi.

Büyükşehir Belediyesi ve İSU olmak üzere çeşitli konularda iktidarı eleştirdi.

Ancak CHP’lilerin bir taraftan iktidara yönelik sert sözler söylerken öbür taraftan AKP’li bir isme teşekkür etmesi haliyle dikkat çekti.

Yazının Devamı

Mitinglere gömülen CHP’nin kaçırdıkları…

İster kabul edelim ister etmeyelim, son zamanlarda Türk dış politikasının yakaladığı bir ivme, olumlu bir rüzgar var.

Bu rüzgar son 10 yıldır çokta alışık olmadığımız bir rüzgar.

Elbette ki iktidara yakın medyada sürekli olarak dış politikadaki tutumlarının stratejik bir zeka olarak pompalanmasından bahsetmiyorum!

Yazının Devamı

Başkanlar için hesap vakti…

Belediye başkanları eskiden yılda bir vatandaşa hesap verirdi.

5 yıllık proje vaatlerinden hangilerini gerçekleştirdiklerini, hangileri için adım attıklarını, planlamaları, yapılan hizmetleri ne varsa kamuoyu ile paylaşırlardı.

Normalde mart ayında bir yılı tamamlayan başkanların çoktan sıraya girmesi lazımdı.

Yazının Devamı

Sertif Gökçe’nin İTİBARINA saldırıyorlar!

Kocaeli’de CHP’li belediye sayısının üçe çıkması ne hikmetse AKP’lilerden çok, birtakım CHP’lileri rahatsız etti. Şaka gibi… Ama değil, maalesef gerçek bu! Normalde bunu en fazla dert edinmesi gereken, 13-0 serisine alışmış iktidar partisidir. Ancak CHP’de işler ne yazık ki böyle yürümüyor. Siyasi ihtiraslar yüzünden, Gökçe’nin yerinde gözü olanlar yüzünden, onun parlamaya başlamasından rahatsızlık duyanlar yüzünden, kendi partisinin belediyelerini itibarsızlaştırmaktan gocunmuyorlar. * Önceki dönemde CHP’nin elinde sadece İzmit Belediyesi vardı. Dolayısıyla acemi başkanı CHP’liler hatalarıyla günahlarıyla sahiplenmeyi sürdürdü. Fakat artık CHP’de aktör sayısı fazlalaştı. İzmit Belediye Başkanı tek seçenek olmaktan çıktı. Yanına iki belediye başkanı, milletvekilleri, il başkanı falan eklendi. Artık herkesin gözü kulağı büyükşehir adaylığında… Bunlar arasında özellikle Derince Belediye Başkanı Sertif Gökçe’yi büyükşehir adaylığına yakıştıranların sayısı gün geçtikçe artıyor. Bu sayının artmasının sebepleri arasında Başkan Gökçe’nin vatandaşa ve partililere olan insani yaklaşımı, polemik değil hizmet üretmesi, ilçesine odaklı çalışması, parti hiyerarşisini gözetmesi ve tabii ki büyükşehir belediyesiyle uyumlu çalışması var.

Sertif Gökçe seçildiği günden bu yana Derince’ye faydası olacak ne varsa yapmaya gayret ediyor. “Hizmetin siyaseti olmaz” anlayışıyla, büyükşehir belediyesine partizanca yaklaşmıyor. KBB Başkanı Tahir Büyükakın ile diyalog kanallarını açık tutuyor. İlçesine yatırımların artması için Büyükakın’ı rahat bırakmıyor. Sonuçta kazanan Derince ve Derince’de yaşayan halk oluyor. Çünkü bir ilçeye yapılan veya yapılmayan her şeyin ilk muhatabı o ilçenin belediye başkanı olarak görülür. Sertif Gökçe de bu bilinçle hareket edip, büyükşehir belediyesinin yetki alanlarına giren ne varsa yaptırmak için gayret ediyor. Yetmiyor, bütçesini aşan işlerde tıpkı diğer ilçelerde olduğu gibi Derince’ye de destek istiyor. Alt toplamda halk, Gökçe’nin Derince adına yaptıklarından memnuniyet duyuyor. Ve bu memnuniyet Gökçe’yi bir adım daha yukarıya taşıyor. Günden güne ismi yayılıyor, CHP’liler arasında büyükşehir adaylığına yakıştıranların sayısında hızlı artış gözleniyor. Gel gelelim Gökçe’nin yıldızının parlamasından rahatsızlık duyan CHP’lilerin sayısı da aynı oranda artmaya devam ediyor. Durum böyleyken en iyi bildikleri taktiklere sarılıyorlar. İtibar suikastı… * Evet, Sertif Gökçe’ye şimdiden salvolar başladı. Uzun süredir kulağımıza geliyordu. Özellikle Gökçe’nin Büyükakın ile Derince’de projeleri gezmesinin ardından bu salvolar yerini iftiralara bıraktı. Ortaya öyle bir deli saçması iddia atıyorlar ki, duyanlar şaşkınlıktan yorum dahi yapamıyorlar. Gökçe ile ilgili son bomba, AKP’ye transfer olacağı yönünde. Yanlış okumadınız! Birtakım CHP’lilerin yaymaya başladığı dedikoduya göre Sertif Gökçe CHP’den AKP’ye geçmenin alt yapısını yapıyor. Başkan Büyükakın ile uyumlu çalışmasının temelinde de bu var. Aslında ortaya attıkları bu iddiaya kimsenin inanmayacağını onlar da biliyor. Fakat çamur at izi kalsın taktiğiyle bir yandan Gökçe’nin üzerinde şaibe uyandırıp; Öbür yandan büyükşehir belediyesi ile olan uyumlu çalışmanın önünü kesmeyi, Gökçe’nin hareket alanını kısıtlamayı hedefliyorlar. Anlayacağınız ucuz siyaset anlayışıyla yol arkadaşlarını harcayıp yol açmaya çalışıyorlar. * Ancak buradan beklenen sonuç çıkmaz gibimegeliyor! Çıkacak olan tek sonuç, Gökçe’ye yapılan itibar suikastı nedeniyle koca bir MAĞDURİYET” olur. Atacaksanız az destekli atın! Rasyonel bir dayanağı olsun. Mesela Cumhuriyet Halk Partisi eridi bitti, gemiyi terk etmeler başladı falan gibi bir durum olsa hadi bir parça mümkün görsün insanlar. Amma velakin yerel seçimlerde iktidar olmuş, olası ilk seçimlerde iktidara çok yakın duran bir partinin belediye başkanı ne diye AKP’ye geçsin? Bir de fıtrat meselesi… Sertif Gökçe'nin o fıtratta biri olduğunu düşünmüyorum.CHP’de gençlik kollarından bu yana partisine hizmet etmiş, dahası kişilik alt yapısı oturmuş birini kimse kolay kolay kafasına giremez.O yüzden Gökçe’ye yapılanın adı düpedüz itibar suikastıdır, karalama kampanyasıdır! Yarınlarda olacakların habercisidir. Bunu böyle okumak lazım… Duyduğumda gülüp geçtiğim deli saçması bir konuyu sonradan köşe yazıma taşıyayım istedim! Zira bazen gülüp geçmemek, insanların altta yatan ruh halini iyi analiz etmek gerek…

Yazının Devamı

CHP’lilerin protesto ettiği Ali Koç’a AKP’den çıt yok!

Kocaeli’nin Körfez ilçesinin orta yerinde adeta saatli bomba gibi faaliyetini sürdüren Tüpraş şu sıralar hayli hareketli.

Hareketin sebebi belli…

Yine emek hırsızlığı, yine hak arama mücadelesi.

Yazının Devamı

Kocaelispor zirveye kazık çaksın!

Kocaelispor taraftarı, Kocaelispor’un tarihine sahip çıktı, sevincine, hüznüne, arşivine, adına, armasına sahip çıktı!

Amatör Lig’de dahi seyirci rekorları kırarak Kocaelispor’un bu kentin vazgeçilmezi olduğunu gösterdi!

Kocaelispor’un dokunulmazlığını herkese ilan etti!

Yazının Devamı

Turp savaşları!

AKP ve CHP arasında deyim yerindeyse “Turp savaşları” yaşanıyor.

19 Mart günü İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla başlayan olaylar zinciri şaşkınlığımıza şaşkınlık ekliyor.

Ekrem İmamoğlu hakkında hazırlanan iddianamede türlü yolsuzluk ve rüşvet iddiaları yer alırken,

Yazının Devamı

Yenilendik

Bugün bizim için oldukça heyecanlı bir gün.

Gazetemiz bazılarının kabul etmekte zorlandığı, bazılarının ise en başından bu yana hakkımızı teslim ettiği o çizgisinde 11 yıldır faaliyetini sürdürdü.

Yavaş yavaş 12. Yıla giriyoruz.

Yazının Devamı

Güçlü meclis yok Güçlü müdürler var

CHP kurultayında öne çıkan konulardan biri de İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’in, kurultaya giderken müdürlerini yanında götürmesiydi.

Birol Sağlam, Devrim Bal ve Ozan Aksu geçmişte CHP’nin gençlik kolları başkanlıklarını yaptılar.

Üçü de yıllardır yerel ve genel bütün seçimlerde CHP’nin başarısı için ter döken gençlerdi.

Yazının Devamı

Hurşit Güneş’in yolları taştan!

CHP’de Pazar günü gerçekleşecek olan olağanüstü kurultayda neler olacağını kestirmek güç.

Dünkü yazımda, CHP’nin Parti Meclisi’ne istekli olan adaylardan söz etmiştim.

Tabi, bu adaylar arasında en çok Haydar Akar’ın ismi tartışma konusu oldu.

Yazının Devamı