Aysun Özcan

Aysun Özcan

Devlet Bahçeli ne yaptığının farkında mı?

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin bir gün (bize göre) ansızın yaptığı “Terörsüz Türkiye” çıkışı ile bebek katili Öcalan’ı TBMM çatısı altına davet etmesi sonrası devam eden gelişmeler “Türkiye’de neler oluyor”, sorusunu gündeme getirdi.

Yazının Devamı

Harun Yıldızlı’ya diyeceğim var!

CHP Kocaeli Milletvekili Harun Özgür Yıldızlı’yı kimi konularda eleştirebiliriz.

Ki, bu konuda ona en ağır eleştirileri getiren de biz olduk.

Yıldızlı da o zamanlar siyasette yeniydi.

Yazının Devamı

Barışa inanmalı mıyız?

Suriye’de yönetimin değişmesiyle birlikte Türkiye, burada lider ülke konumuna mı geldi?

PKK, köşeye mi sıkıştı?

Amerika, birdenbire ne oldu da yıllardır beslediği terör örgütlerine, kendini tasfiye etme izni verdi?

Yazının Devamı

Biz ne yaşıyoruz?

Son günlerde siyasi gelişmeleri yakından takip edenlerin dilinde o isim var:

Aziz İhsan Aktaş…

Peki kimdir, necidir, neden bu kadar gündem oldu?

Yazının Devamı

Kayyum ‘IN’ Kılıçdaroğlu ‘OUT’

Son günlerde özellikle CHP siyasetinde çok hızlı ve çok ilginç gelişmeler yaşanıyor.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanıp görevinden el çektirilmesiyle beraber alevlenen siyaset dur durak nedir bilmiyor.

İktidarın geçtiğimiz yerel seçimlerde CHP’nin gerisine düşmesiyle eş zamanlı seyreden olaylar zincirine yeni bir halka daha ekleniyor.

Yazının Devamı

Annelerden çocuklara uzanan hikayemiz…

Uzun zamandır okurlarımdan ayrı kaldığımın farkındayım. Yazı yazamadım, hatta gündemi tam anlamıyla takip dahi edemedim. Gazete ekibimiz sağ olsunlar zaten hiç boşluk bırakmadan yine farklı habercilik anlayışıyla tam gaz gidiyorlar. Onların hızına ayak uyduramayan benim! Çünkü benim tek işim gazetecilik değil. Ben aynı zamanda farklı kolda faaliyet gösteren bir girişimci ve çocuklarının geleceğiyle ilgili kaygı duyan, onların taleplerine sessiz kalmayan, dinleyen, elinden geldiğince destek olmaya çalışan bir anneyim. Neden böyle dediğimi birazdan anlatacağım. *** Bilindiği gibi bundan üç yıl evvel can dostum, kardeşim bildiğim arkadaşımla beraber Fitactiv Sağlıklı Yaşam Merkezi adında bir işletme açtık. İçerisinde pek çok alanın yer aldığı işletmemiz geçen süre zarfında marka olmayı başardı. Ve kabına sığmamaya başladı. Müşterilerimizden değişik taleplerin de gelmesiyle, işlerin yolunda gitmesiyle birlikte daha büyük bir alan ihtiyacı olduğunu gördük. Yahya Kaptan ve Alikahya Fatih mahallesi civarında yer alan işletmemiz için aynı lokasyonda yer arayışına giriştik. Kader bizi şu an bulunduğumuz binaya getiriverdi. Kader diyorum çünkü hiç planlamadığımız şeyler yaparken bulduk kendimizi. *** Kiraladığımız bina Fitactiv için bulunmaz bir fırsattı ama fazlasıyla da büyüktü. O zaman ne yapalım? Bari gazete ofisini de işyerinin bir alt katına taşıyalım dedik. Hem daha ekonomik hem de işlerin takibi açısından daha kolay olacağını düşündük. Biraz küçük bir ofis olsa da beş kuruşun hesabını yapmak zorundaydık. Ayrıca diğer iş koluna ayıracağım vakti de hesap etmeliydim. Evet, ben Fitactiv’e yeteri kadar mesai ayıramadım. Bütün yükü Ebru Hanım çekti. Hayatı memuriyetle geçen Ebru’nun fevkalade bir iş insanına dönüşünü gıpta ile izledim. Ama artık birlikte aynı binada çok daha iyisini çok daha büyük başarılı işler yapacağımıza zerre kadar kuşkumuz yok. *** Biz bunu yaparken çok ilginç bir gelişme daha yaşandı. Can dostum Ebru Hanımın oğlu Mustafa Can ve benim oğlum Barış, aynı binanın dükkan katının boş olmasını fırsat bilerek ortak bir kafe açmayı düşündüklerini paylaştılar. Nasıl yani, dedik. “Siz ne ara büyüdünüz de işletmeci olmaya karar verdiniz” dedik. Hizmet sektörünün zorluklarından bahsettik. Barış hali hazırda beş yıldır Promateon fabrikasında çalışıyor. Mustafa Can da Siemens fabrikasında Makine Mühendisi olarak görev yapıyor. Peki, ikinizin de işi varken mekanı kim işletecek? Hem bir kafe kurulumu nasıl yapılır, hangi konseptte, hangi tedarikçilerle yol alınır, bunları düşündünüz mü, insan odaklı işlerde yeterli sabra sahip misiniz, gibilerinden bir sürü soruya cevap aradık. Annelerin gözünde çocuklar hiç büyümez ama gördük ki bizim çocuklar büyümüş. Ve onlar büyürken bu hengamede biz çok şey kaçırmışız. Aklı başında iki yetişkin olarak bütün detayları hesaplamışlar. Barış, fabrikadaki işinden ayrılıp mekana bakacak, Mustafa Can akşamları ve hafta sonu görevi devralacak. İkisinin de birikimlerini birleştirerek, borçlanarak, risk alarak o kafeyi açmaya kararlı olduklarını görünce biz de gençlerin bu kararına saygı duyduk, destekleme sözü verdik. Bizim için o kadar duygusal anlardı ki, kelimelerle ifade edemem. Ebru ile ben çocukluk arkadaşıydık. Çocuklarımız birlikte büyüdüler. İkimizin de iki oğlu var ve kardeş gibi yetiştiler. Bizim mirasımızı devralıp ortaklık yapacak olmaları hikayeyi bambaşka bir yöne çevirdi. Etkilendik… Yürüyün, arkanızdayız, dedik. Bir risk alınacaksa tam da bu yaşlarda alınır, yolunuz açık olsun diye cesaret verdik. Ve hızlıca işe başladılar. Bu yolda yanlarına gıda sektörünün tartışmasız öncü kurumlarından olan ve çok sayıda ustalar, aşçılar, ünlü şefler yetiştiren Mutfak Akademisi’nin sahibi Erdi Tunçel’den destek aldılar. Erdi Tunçel çocuklarımızı kardeşi gibi sahiplendi, onlara fikirler vermekle kalmadı, heyecanlarına ortak oldu ve kendi işletmesinin adıyla şube açmalarına olanak sağladı. Gecesini gündüzüne kattı, yoruldu ama vazgeçmedi, gençlerin enerjisini bir gram aşağı düşürmedi. Yetmedi… “M Plus” ismiyle Sapanca Kırkpınar’da faaliyet gösteren işletmesinin adını onlara verdi. Şimdi “M Plus Garden” ismiyle muhteşem bir kafeyi hizmete aldılar. Anneleri olarak onlarla gurur duyduk. Hayatımıza ayrı bir renk kattılar. Şimdi gazetenin penceresinden bakarak onların daha dün gibi aklımızda olan çocukluk hallerini düşünüp nasıl çabucak büyüdüklerine hayret ediyoruz. Biz gençlerin enerjisine ve vizyonuna inanıyoruz. Yolları açık, kazançları bol olsun. *** Gazete Barış artık yeni yerinde sadece habercilik yapmaya aynen devam edecek. Gazetedeki ekip arkadaşlarıma güveniyorum. Hakikaten iyi işler çıkartıyorlar. Daha da iyisini yapacaklar, yeni yerin enerjisi hepimize sirayet etti. Ben mi…? Benim gözüm bir yandan gazetede bir yandan çocukların üzerinde olurken; Fitactiv için can dostumla el ele verip markamızı daha da büyütmek için çaba sarf edeceğiz. Şimdilik bizden haberler bu kadar.
Yazının Devamı

Ağız ishali olanlara Atatürk yan etki yapar PROFESÖR!

Bu ülkeyi düşman işgalinden milleti örgütleyerek kurtaran, ardından ise egemenliği bir kişi ya da bir zümreden alıp, millete veren Mustafa Kemal Atatürk’e o kadar düşmanlar ki!

Denize döktüğü düşmandan daha düşmanlar.

Dertleri bitmiyor!

Yazının Devamı

AKP İzmit’te kan kaybediyor

CHP Kocaeli İl Başkanlığı bugün bir basın toplantısı düzenledi.

Büyükşehir Belediyesi ve İSU olmak üzere çeşitli konularda iktidarı eleştirdi.

Ancak CHP’lilerin bir taraftan iktidara yönelik sert sözler söylerken öbür taraftan AKP’li bir isme teşekkür etmesi haliyle dikkat çekti.

Yazının Devamı

Mitinglere gömülen CHP’nin kaçırdıkları…

İster kabul edelim ister etmeyelim, son zamanlarda Türk dış politikasının yakaladığı bir ivme, olumlu bir rüzgar var.

Bu rüzgar son 10 yıldır çokta alışık olmadığımız bir rüzgar.

Elbette ki iktidara yakın medyada sürekli olarak dış politikadaki tutumlarının stratejik bir zeka olarak pompalanmasından bahsetmiyorum!

Yazının Devamı

Başkanlar için hesap vakti…

Belediye başkanları eskiden yılda bir vatandaşa hesap verirdi.

5 yıllık proje vaatlerinden hangilerini gerçekleştirdiklerini, hangileri için adım attıklarını, planlamaları, yapılan hizmetleri ne varsa kamuoyu ile paylaşırlardı.

Normalde mart ayında bir yılı tamamlayan başkanların çoktan sıraya girmesi lazımdı.

Yazının Devamı

Sertif Gökçe’nin İTİBARINA saldırıyorlar!

Kocaeli’de CHP’li belediye sayısının üçe çıkması ne hikmetse AKP’lilerden çok, birtakım CHP’lileri rahatsız etti. Şaka gibi… Ama değil, maalesef gerçek bu! Normalde bunu en fazla dert edinmesi gereken, 13-0 serisine alışmış iktidar partisidir. Ancak CHP’de işler ne yazık ki böyle yürümüyor. Siyasi ihtiraslar yüzünden, Gökçe’nin yerinde gözü olanlar yüzünden, onun parlamaya başlamasından rahatsızlık duyanlar yüzünden, kendi partisinin belediyelerini itibarsızlaştırmaktan gocunmuyorlar. * Önceki dönemde CHP’nin elinde sadece İzmit Belediyesi vardı. Dolayısıyla acemi başkanı CHP’liler hatalarıyla günahlarıyla sahiplenmeyi sürdürdü. Fakat artık CHP’de aktör sayısı fazlalaştı. İzmit Belediye Başkanı tek seçenek olmaktan çıktı. Yanına iki belediye başkanı, milletvekilleri, il başkanı falan eklendi. Artık herkesin gözü kulağı büyükşehir adaylığında… Bunlar arasında özellikle Derince Belediye Başkanı Sertif Gökçe’yi büyükşehir adaylığına yakıştıranların sayısı gün geçtikçe artıyor. Bu sayının artmasının sebepleri arasında Başkan Gökçe’nin vatandaşa ve partililere olan insani yaklaşımı, polemik değil hizmet üretmesi, ilçesine odaklı çalışması, parti hiyerarşisini gözetmesi ve tabii ki büyükşehir belediyesiyle uyumlu çalışması var.

Sertif Gökçe seçildiği günden bu yana Derince’ye faydası olacak ne varsa yapmaya gayret ediyor. “Hizmetin siyaseti olmaz” anlayışıyla, büyükşehir belediyesine partizanca yaklaşmıyor. KBB Başkanı Tahir Büyükakın ile diyalog kanallarını açık tutuyor. İlçesine yatırımların artması için Büyükakın’ı rahat bırakmıyor. Sonuçta kazanan Derince ve Derince’de yaşayan halk oluyor. Çünkü bir ilçeye yapılan veya yapılmayan her şeyin ilk muhatabı o ilçenin belediye başkanı olarak görülür. Sertif Gökçe de bu bilinçle hareket edip, büyükşehir belediyesinin yetki alanlarına giren ne varsa yaptırmak için gayret ediyor. Yetmiyor, bütçesini aşan işlerde tıpkı diğer ilçelerde olduğu gibi Derince’ye de destek istiyor. Alt toplamda halk, Gökçe’nin Derince adına yaptıklarından memnuniyet duyuyor. Ve bu memnuniyet Gökçe’yi bir adım daha yukarıya taşıyor. Günden güne ismi yayılıyor, CHP’liler arasında büyükşehir adaylığına yakıştıranların sayısında hızlı artış gözleniyor. Gel gelelim Gökçe’nin yıldızının parlamasından rahatsızlık duyan CHP’lilerin sayısı da aynı oranda artmaya devam ediyor. Durum böyleyken en iyi bildikleri taktiklere sarılıyorlar. İtibar suikastı… * Evet, Sertif Gökçe’ye şimdiden salvolar başladı. Uzun süredir kulağımıza geliyordu. Özellikle Gökçe’nin Büyükakın ile Derince’de projeleri gezmesinin ardından bu salvolar yerini iftiralara bıraktı. Ortaya öyle bir deli saçması iddia atıyorlar ki, duyanlar şaşkınlıktan yorum dahi yapamıyorlar. Gökçe ile ilgili son bomba, AKP’ye transfer olacağı yönünde. Yanlış okumadınız! Birtakım CHP’lilerin yaymaya başladığı dedikoduya göre Sertif Gökçe CHP’den AKP’ye geçmenin alt yapısını yapıyor. Başkan Büyükakın ile uyumlu çalışmasının temelinde de bu var. Aslında ortaya attıkları bu iddiaya kimsenin inanmayacağını onlar da biliyor. Fakat çamur at izi kalsın taktiğiyle bir yandan Gökçe’nin üzerinde şaibe uyandırıp; Öbür yandan büyükşehir belediyesi ile olan uyumlu çalışmanın önünü kesmeyi, Gökçe’nin hareket alanını kısıtlamayı hedefliyorlar. Anlayacağınız ucuz siyaset anlayışıyla yol arkadaşlarını harcayıp yol açmaya çalışıyorlar. * Ancak buradan beklenen sonuç çıkmaz gibimegeliyor! Çıkacak olan tek sonuç, Gökçe’ye yapılan itibar suikastı nedeniyle koca bir MAĞDURİYET” olur. Atacaksanız az destekli atın! Rasyonel bir dayanağı olsun. Mesela Cumhuriyet Halk Partisi eridi bitti, gemiyi terk etmeler başladı falan gibi bir durum olsa hadi bir parça mümkün görsün insanlar. Amma velakin yerel seçimlerde iktidar olmuş, olası ilk seçimlerde iktidara çok yakın duran bir partinin belediye başkanı ne diye AKP’ye geçsin? Bir de fıtrat meselesi… Sertif Gökçe'nin o fıtratta biri olduğunu düşünmüyorum.CHP’de gençlik kollarından bu yana partisine hizmet etmiş, dahası kişilik alt yapısı oturmuş birini kimse kolay kolay kafasına giremez.O yüzden Gökçe’ye yapılanın adı düpedüz itibar suikastıdır, karalama kampanyasıdır! Yarınlarda olacakların habercisidir. Bunu böyle okumak lazım… Duyduğumda gülüp geçtiğim deli saçması bir konuyu sonradan köşe yazıma taşıyayım istedim! Zira bazen gülüp geçmemek, insanların altta yatan ruh halini iyi analiz etmek gerek…

Yazının Devamı

CHP’lilerin protesto ettiği Ali Koç’a AKP’den çıt yok!

Kocaeli’nin Körfez ilçesinin orta yerinde adeta saatli bomba gibi faaliyetini sürdüren Tüpraş şu sıralar hayli hareketli.

Hareketin sebebi belli…

Yine emek hırsızlığı, yine hak arama mücadelesi.

Yazının Devamı

Kocaelispor zirveye kazık çaksın!

Kocaelispor taraftarı, Kocaelispor’un tarihine sahip çıktı, sevincine, hüznüne, arşivine, adına, armasına sahip çıktı!

Amatör Lig’de dahi seyirci rekorları kırarak Kocaelispor’un bu kentin vazgeçilmezi olduğunu gösterdi!

Kocaelispor’un dokunulmazlığını herkese ilan etti!

Yazının Devamı

Turp savaşları!

AKP ve CHP arasında deyim yerindeyse “Turp savaşları” yaşanıyor.

19 Mart günü İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla başlayan olaylar zinciri şaşkınlığımıza şaşkınlık ekliyor.

Ekrem İmamoğlu hakkında hazırlanan iddianamede türlü yolsuzluk ve rüşvet iddiaları yer alırken,

Yazının Devamı

Yenilendik

Bugün bizim için oldukça heyecanlı bir gün.

Gazetemiz bazılarının kabul etmekte zorlandığı, bazılarının ise en başından bu yana hakkımızı teslim ettiği o çizgisinde 11 yıldır faaliyetini sürdürdü.

Yavaş yavaş 12. Yıla giriyoruz.

Yazının Devamı

Güçlü meclis yok Güçlü müdürler var

CHP kurultayında öne çıkan konulardan biri de İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’in, kurultaya giderken müdürlerini yanında götürmesiydi.

Birol Sağlam, Devrim Bal ve Ozan Aksu geçmişte CHP’nin gençlik kolları başkanlıklarını yaptılar.

Üçü de yıllardır yerel ve genel bütün seçimlerde CHP’nin başarısı için ter döken gençlerdi.

Yazının Devamı

Hurşit Güneş’in yolları taştan!

CHP’de Pazar günü gerçekleşecek olan olağanüstü kurultayda neler olacağını kestirmek güç.

Dünkü yazımda, CHP’nin Parti Meclisi’ne istekli olan adaylardan söz etmiştim.

Tabi, bu adaylar arasında en çok Haydar Akar’ın ismi tartışma konusu oldu.

Yazının Devamı

CHP Kurultayı’nda Kocaeli’de ipi kim göğüsler?

Cumhuriyet Halk Partisi önümüzdeki Pazar günü olağanüstü kurultaya gidiyor.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından CHP’ye sıra geldiğini düşünen Özgür Özel;

Partiye kayyum atamasının önüne geçmek adına olağanüstü kurultay kararı aldığını açıkladı.

Yazının Devamı

Vakitli gelen BAYRAM…

İçinde bulunduğumuz şu kargaşa ortamında bizi biraz olsun kötü atmosferden ve negatif havadan uzaklaştıracak bir şey lazımdı.

Allahtan bayram araya girdi.

Tuttuğumuz oruçtan bile bir şey anlamadık.

Yazının Devamı

O zemin çok tehlikeli!

Olağanüstü bir hafta sonu geçirdik.

Tutuklamalar, kayyumlar, protestolar, gözaltılar, ön seçimler derken;

Basın emekçileri olarak herkes kadar biz de epeyce yorulduk.

Yazının Devamı

24 Mart’tan sonra CHP’yi ne bekliyor?

CHP pazar günü ön seçime gidiyor.

Pek çok CHP üyesinin anlam veremediği ön seçimde üyeler sandık başına gidecek.

Tek adayı oylayacak!

Yazının Devamı

Mahallenin delisiyiz…

Geçtiğimiz günlerde Halk TV’de deyim yerindeyse deprem yaşandı.

Her devrin adamı olarak nitelendirilen ve nefret söylemleriyle tanınan Rasim Ozan Kütahyalı’nın iktidara muhalif yayıncılık anlayışıyla bilinen Halk TV’de röportaj vermesi;

Aslında Türkiye’de gazeteciliğin içinde debelendiği ikilemi gözler önüne serdi.

Yazının Devamı

Samimi olursanız; okula da girersiniz camiye de…

Siyaset kurumuna olan bakış açısı maalesef iç açıcı değil.

Neredeyse kimse siyasetçileri güvenilir bulmuyor.

Bu işi etik kurallara ve insani yönüyle yapanlara nadiren rastlıyoruz.

Yazının Devamı

Hürriyet, Yıldızlı’yı o mindere çekecek mi?

CHP’de büyükşehir belediye başkan adaylığı hiç bu kadar kıymetli olmamıştı.

Eskiden büyükşehir adaylığından köşe bucak kaçılırdı.

“Yok yere param gitmesin, olmayacak duaya neden amin diyeyim” şeklinde düşünenler bu adaylığı kendine zül gördü.

Yazının Devamı