Ağız ishali olanlara Atatürk yan etki yapar PROFESÖR!
Bu ülkeyi düşman işgalinden milleti örgütleyerek kurtaran, ardından ise egemenliği bir kişi ya da bir zümreden alıp, millete veren Mustafa Kemal Atatürk’e o kadar düşmanlar ki!
Denize döktüğü düşmandan daha düşmanlar.
Dertleri bitmiyor!
Türlü iftiralarla, uydurma tarihlerle itibarsızlaştırma çabasına girişiyorlar.
Ve bunu Atatürk’ü Koruma Kanunu’na muhalefet ederek yapıyorlar!
Bunu en saygısız şekilde yapıyorlar!
Onu seven, ona minnet duyan milyonları tahrik ediyorlar.
Neyse ki azınlıktalar.
*
Bir kısmı okumuyor, bir kısmı ise okumayı bırakın, kitap yazıyor, makaleler yazıyor, tez yazıyor!
Yani bilinçli bir şekilde Atatürk’e düşmanlık güden ve bu azınlığı çoğunluğa dönüştürme çabasında olanlar var.
Sanırım Kocaeli Üniversitesi profesörlerinden Abdulvahap Akıncı da bunlardan biri!
Uzun uzadıya Atatürk dönemi milliyetçiliğini anlatırken bu izlenimi edindiğimiz Akıncı, bu kez bir öğrencinin paylaşımı üzerinden sarf ettiği sözlerle niyetini açıkça ortaya koydu!
Bir dönem Bem-Bir-Sen Şube Başkanı da olan Akıncı, ülkücülere açtığı dava ile gündeme gelmiş, adı kamuoyunda bir süre konuşulmuştu.
Akıncı son olarak sarf ettiği sözleriyle Atatürk’ü sevenleri kızdırdı!
Ülkemizi düşmandan temizleyip, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Atatürk’e gönülden bağlı bir eczacının Atatürk fotoğrafının önüne “en iyi ilaç:” yazması ve bir öğrencinin bu yazı önünde fotoğraf çekilerek paylaşması sonrası Abdulvahap Akıncı, paylaşımı alıntılayarak şu ifadeleri kullandı:
“Kızım sen manyak mısın? Adam gelecek kanser ilacı isteyecek ve sen bir tutam Atatürk; İshali olan gelecek, günde üç doz Atatürk mü diyeceksin. Hem tüketirken aç mı yoksa tok mu olacaklar? Eczaneyi niye açtın? Eğer ilaç Atatürk ise fotoğrafına ve heykeline bakarlar. Kızım sen Atatürk’ü mü pazarlıyorsun?”
Atatürk’e olan sevgisini, işletmesine uygun olarak gösteren ve bir cümleye büyük anlam yükleyen eczacıya “Manyak mısın?” diye başlayan bir cümle kuran,
Özellikle ishal üzerinden örnekleme yaparak Atatürk’ü tiye alan kişi ne yazık ki bu ülkede Profesörlüğe kadar yükselmiş bir akademisyen!
Evet, sizin gibi ağız ishali olanlara karşı, sizin gibi tüm hücrelere nüfus etmeye çalışan kanserli kitlelere karşı bizim ilacımız Atatürk!
Ama şunu diyeyim; bu ilaç senin gibi kımıl zararlılarında yan etki yapar!
--------------
12. YILIN ANISINA…
Zaman su gibi akıp geçiyor.
12 yıl nasıl geçti hiç anlamadım.
Geriye dönüp baktığımda her şey dün gibi, dün yaşanmış gibi gelse de teker yuvar koca bir 12 yılı ardımızda bırakmışız.
Gazete Barış bilindik çizgisinde yayın hayatını sürdürüyor.
Şurada beylik laflar edip kendimizi övmeyeceğim.
Herkesin kendine has bir gazetecilik anlayışı, yayın çizgisi, karakteristik özelliği var.
Biz de elimizden geldiğince bu kentin nabzını tutan ve okuyucu tarafından takdir gören bir kurum olmaya çalıştık, çalışıyoruz.
Onca haksız ve mesnetsiz iddialara, iftiralara, karalama kampanyalarına karşın güçlenerek yürümeye devam ediyoruz.
Kimseyle bir kavgamız yok, kendi kendine kavga edenlere de itibar etmiyoruz.
Zira ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz!
Biz, şahsımızı değil, işimizle konuşulmayı sevdik.
Haberlerimizden dolayı eleştirilmeyi sevdik.
Haberciliğimizden dolayı takdir edilmeyi sevdik.
Arkamızdan konuşanları da sevdik.
Hep söylerim, eğer konuşulmuyorsanız ha var ha yoksunuz.
Hep vardık, var olacağız…
*
12.yılımıza girerken ekipçe bir şey yapalım dedik ve bir dergi çıkarmaya karar verdik.
Muhtemelen Haziran ayı sonunda yayımlanmasını planladığımız dergi için çalışmalara başladık.
Yapmışken iyi bir şey yapalım, kaliteli içeriklerle donatalım istedik.
Çünkü bu dergi öyle sadece mağazalarda, dükkanlarda, iş yerlerinde, restoranlarda yer almayacak!
Aklınıza gelebilecek her yere dağıtım sağlanacak.
Kocaeli’yi İzmit’ten Derince’ye kadar bir alanda kurulu küçük bir şehirden ibaret görenlerin ufukunu açacak noktalara ulaşacak.
Daha şimdiden eş dost sağ olsun desteklerini sunmaya başladı.
Hem kendimize güzel bir hatıra hem de kaliteli içerikle hazırlanmış, yerel yönetimleri, siyaseti ve iş dünyasını da kapsayan mozaikle iyi bir dergi nasıl yapılır, kendimizi test etmiş olacağız.
Geçmiş tecrübelerimden yola çıkarak, arkadaşlarımın deneyimlerini yanımıza katarak hazırlayacağımız dergiye önerisi olanlara da memnuniyetle kulak vermeye hazırız.
Arada böyle küçük heyecanlar yaşamak, işimize renk katıyor, ayrı bir motivasyon sağlıyor.
Bir yanda gazete işleri bir yanda dergi koşuşturması, bir yandan da gazete ofisimizi taşıma işleri derken, sanırım bayram ertesine kadar köşe yazısı yazamayacağım.
O yüzden garantiye alayım şimdiden bayramınızı kutlayayım.
Her şeyin gönlünüzce olduğu nice güzel bayramlar diliyorum.