Biz ne yaşıyoruz?

Aysun Özcan

Aysun Özcan

Tüm Yazıları

Son günlerde siyasi gelişmeleri yakından takip edenlerin dilinde o isim var:

Aziz İhsan Aktaş…

Peki kimdir, necidir, neden bu kadar gündem oldu?

Diyarbakırlı iş insanı Aktaş’ın ifadesiyle CHP’li bir sürü belediye başkanı ve bürokratlar gözaltına alındı.

Sebep…?

“Suç örgütü kurma ve yönetme", "suç örgütüne üye olmak", "rüşvet verme", "ihaleye fesat karıştırmak", "edimin ifasına fesat karıştırmak", "vergi usul kanununa muhalefet" ve "mal varlığı değerlerini aklamak"

Yani, CHP’li belediyelerle birlik olup yolsuzluk yaptığı hatta suç örgütü kurduğu iddia ediliyor.

Bu kapsamda gözaltına alınan Aziz İhsan Aktaş, etkin pişmanlık yasasından yararlanarak tahliye edildi.

Şimdi bu pişmanlığın vermiş olduğu kamu vicdanıyla(!) bülbül gibi şakıyor maşallah.

Ancak bu işte bir gariplik var.

Saygıdeğer(!) iş insanı Aktaş, sadece CHP’li belediyelerle iş yapmıyor!

AKP’li belediyelere de sayısız işler yapmış.

Fakat iddia edilen yolsuzluk olayları ne hikmetse bir tek CHP’li belediyelere sıçramış!

Bu durum, bazı kesimler tarafından "AK Partili belediyelere göz yumulduğu" iddialarıyla eleştiriliyor. Peki gerçek ne?

***

İş dünyasının temel prensibi, siyasi görüşten bağımsız olarak ticari faaliyetlerini sürdürmektir. Aziz İhsan Aktaş’ın da farklı partilerden belediyelerle çalıştığı biliniyor.

Mesela AKP’li belediyelere yaptığı projeler arasında

- Kentsel dönüşüm projeleri

- Altyapı iyileştirmeleri (yol, köprü, kanalizasyon)

- Sosyal tesis ve yeşil alan düzenlemeleri

- Eğitim ve kültür merkezleri inşaatları yer alıyor.

Bu projelerin tamamının, belediyelerin ihale kanunları çerçevesinde ve şeffaf şekilde yürütüldüğü iddia ediliyor.

Ancak CHP Lideri Özgür Özel, Aktaş’ın iş yaptığı sayısız kurum ve belediyeler arasından sadece CHP’li belediyelerin hedef alınmasını çifte standart daha da ötesi “siyasi operasyon” olarak gördüklerini ifade ediyor.

***

Özgür Özel, Aktaş’ın ihale aldığı belediyelerin listesini yayınladı.

O listede Sakarya, Trabzon, Isparta, Ordu, Kahramanmaraş, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve Çayırova Belediyesi de vardı.

Haliyle AKP’li belediyelere sayısız iş yapıldığını gören Özgür Özel isyan bayrağını açtı.

Haksız da sayılmaz…

Hakikaten neden sadece CHP’li belediyelere soruşturma açılıyor, başkanlar gözaltına alınıyor?

Hukukçulara göre, soruşturmaların siyasi kimlikten bağımsız olarak yürütülmesi gerekiyor.

Ancak uygulamada bu dengenin sağlanıp sağlanmadığı konusunda kafalar bir hayli karışık.

Bugün iktidar cephesinden bakıldığında; CHP üzerinden belediyelere “temiz eller operasyonu” yapılıyor.

Ama temiz olmayan, yolsuzluk iddialarının ardı arkası kesilmeyen, tutuklanan başkanların hepsi CHP’li olunca vatandaş bunu haklı görmüyor.

“Aralarında hiç mi çürük elma yok, mübareklerin hepsi mi temiz” demekten kendilerini alamıyor.

***

Bunca olumsuzluklara rağmen şahsen yargıya olan saygım ve güvenim devam ediyor.

Amma velakin tek taraflı bakış açısıyla yapılan işlerde yargının ne kadar bağımsız olduğu konusunda insanlarda şüphe oluşuyor.

Gözaltına alınan bütün CHP’li başkanlar suçsuzdur, siyasi operasyondur, diyemeyiz!

Aynı şekilde tutuklanan başkanların hepsi suçludur, hepsi hırsızdır da diyemeyiz.

Ancak “bütün AKP’li belediyeler pirüpaktır, sütte leke var onlarda yok” hiç ama hiç diyemeyiz.

O zaman biz ne yaşıyoruz?

Tam olarak yapılmak istenen şey ne?

Sizce de bu yol çok tehlikeli bir hal almaya başlamadı mı?

Her gece “Acaba yarın nasıl bir güne nasıl bir Türkiye gündemine uyanacağız” demekten bu millet perişan oldu.

Hepsinden fenalık geldi!