Kim ki bu Şevki Yılmaz?

Yılmaz Karabıyık

Yılmaz Karabıyık

Tüm Yazıları

Kim ki bu Şevki Yılmaz..?

Aktif bir siyasi görevi yok ancak

her sözü tepki çekiyor…

Hala destekçileri, dikkate alanları var…

Hala ülkede gündem olabiliyor…

Öncelikle öz geçmişine bir göz atalım…

“1922 yılında Rize'den İzmit'e göç eden eski Karamürsel Müftüsü Ali Efendi'nin oğlu. 1955 yılında İzmit’te dünyaya geldi. İlkokulu 1967’de İzmit’te bitirdi. 1973 yılında İzmit İmam-Hatip Lisesi'nden mezun olduktan sonra, Derince Lisesi’ni de dışardan tamamladı. 1974 yılında MSP-CHP koalisyonunda, Adalet Bakanlığı Özel kalemi olarak görev yaptı. İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü'nden 1980 yılında mezun oldu. Fakülte yıllarında Kartal Müftülüğünde murakıp olarak memuriyet hayatına devam etti. 1982 yılında Avrupa Milli Görüş Teşkilatları Avusturya Bölge Başkanlığı görevine getirildi. Daha sonra 1984 yılında, Avrupa Milli Görüş teşkilatlarında 10 yıl sürecek olan tanıtmadan sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürüttü. İlk defa, siyasete resmi olarak 1987 yılında Rize milletvekili parti 2. sıra adayı olarak adım attı ancak kazanamadı. 1989 yılında belediye seçimlerinde tekrar aday gösterildi. Refah Partisi bu seçimde ikinci parti oldu.

1991 yılında yapılan milletvekilliği seçimlerinde, Rize’den tekrar aday gösterildi ve yüzde 19.8 oranında oy aldı. 1994 yılında mahalli idareler seçimlerde Rize Belediye Başkanı seçildi. 1995 milletvekili seçimlerinde, tekrar Rize’den milletvekili adayı oldu. Rize milletvekili olarak Meclis’te yerini aldı. 1996 yılında kurulan Refahyol Hükümeti sırasında meydana gelen ‘28 Şubat’ 1997 sürecinde Refah Partisi’nden istifa etti. RP, 17 Ocak 1998 tarihinde kapatıldı. İddianamede adı geçen Şevki Yılmaz da verilen karar neticesi, Prof. Dr. Necmettin Erbakan ve Şevket Kazan, Ahmet Tekdal, İbrahim Halil Çelik, Hasan Hüseyin Ceylan, Şükrü Karatepe, Bekir Yıldız, Zeki Başaran, Selahaddin Aydar, Hasan Celal Güzel ve Recep Tayyip Erdoğan’la birlikte siyasi yasaklılar arasına sokuldu ve bu süreçte Avrupa’ya giderek çalışmalarını orada sürdürdü. Şevki Yılmaz, 7 yıl sonra 19 Eylül 2004 tarihinde yurda döndü. Evli ve üç çocuk babası. (Kaynak: wikipedia.org)”

Üç çocuk babası demişken, çocuklarından

Mehmet Akif Yılmaz, AKP Kocaeli Milletvekili…

***

Aslına bakarsanız Şevki Yılmaz, sadece günümüzde

değil, siyasette aktif rol aldığı her dönemde

tepki çeken çıkışlar yapmış bir isim…

Rize Belediye Başkanı olduğu dönemde de

milletvekilliği sürecinde de Atatürk’e de

TBMM’ye de dil uzatmaktan çekinmemiş…

TBMM’ye “Pezevenkler Meclisi” diyecek kadar

uçmuş, bu ülkenin kurucusu olan Ulu Önder

Mustafa Kemal Atatürk’e “Hayvan” diyecek kadar

kendini kaybetmiş, Türk askerine “Moskof ayısı” yakıştırması

yapacak kadar sapıtmış bir zat işte…

Rize Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde de

resmi bayramlarda Atatürk anıtına neden

çelenk koymadığını şöyle açıklamıştı Şevki Yılmaz:

“Biz ata, ite, puta tapanlardan değiliz…”

Laikliğe ise kökten karşı duran ve Türkiye’nin yüzde 95’inin

Hizbullah olduğunu belirten, Hizbullah olmayanların ise

“Hizbul Şeytan” olduğunu ifade eden Yılmaz, 1997 yılında yaptığı

bir açıklamasında da “Türkiye’de 2,5 milyon fahişe var” demişti.

***

Daha nice sansasyonel açıklamalar…

Her birini yazmaya kalksam satırlar almaz,

sizlerin de daha fazla sinirini bozmuş olurum…

Hiç gereği yok, gereksiz…

Fazla uzatmamak gerek, gereksiz konuları değil mi?

Şevki Yılmaz meselesine nereden girdiğime gelince…

Malumunuz geçtiğimiz günlerde kullandığı

ifadelerle bir anda gündem oluverdi yine Şevki Yılmaz…

Milli Görüşçüleri çileden çıkardı adeta…

Hani bir zamanlar Şevki Yılmaz’ı protesto eden

CHP’li vekil Sabri Ergül’e saldıran Milli Görüşçüler

kadar sinirliydi SP’liler…

Bu kez kimin ne olduğunu gören, bilenler vardı yalnız…

O dönem Şevki Yılmaz’ı savunanlar gibi değil elbet…

Neydi Milli Görüşçüleri kızdıran? Gömlek değiştiren ancak

değiştirdiğini de kabul etmeyen Şevki Yılmaz’ın

merhum Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan

hakkında sarf ettiği sözler…

Ne dedi Yılmaz, “Necmettin Erbakan da dahil,

FETÖ’nün kandırmadığı kimse kalmadı…”

Yani aslına bakarsanız sözden ziyade iftira diye

nitelenebilir…

Çünkü Erbakan, bu yapıdan hep uzak durdu,

her daim de Fethullah Gülen denilen hainin

aleyhinde açıklamalarda bulundu…

Ki Fethullah Gülen’in de “Beceremediniz

artık bırakın” şeklinde Erbakan’a karşı

çıkışlarının olduğu, dönemin gazetelerine yansıdı.

Haa o dönemleri yaşayan Şevki Yılmaz’ın bir bildiği varsa

çıksın açıklasın…

Sözlerini ispat ettikten sonra ise şunu bir anlatsın bize:

Madem o dönem senin liderin olan Necmettin Erbakan,

FETÖ tarafından kandırıldı; bugün AKP’nin tekrar kandırılmasına

sen neden müsaade ettin? Hatta bırak müsaade etmeyi,

Atatürk’e hakaretler yağdıran Akit Gazetesi’nde

sana verilen köşede neden bu Fethullah Gülen denilen

şeytan hakkında övücü yazılar kaleme aldın?

Yani o dönem liderini kandırıyor bir iblis,

yıllar geçiyor; aynı iblis senin akıl verdiğin bir partiyi

seninle birlikte kandırıyor… Sen aynı kişiye

ikinci kez kanmış oluyorsun!

Yani Şevki Yılmaz’ın açıklaması, neresinden

bakarsanız bakın tutarsız…

Gerçi şu ana kadar tek tutarlı olduğu

konu da Atatürk düşmanlığı ya neyse…

***

Şevki Yılmaz’ı dikkate alıp, bu yazıyı yazmamdaki amaç

aslında Milli Görüşçüleri tebrik etmekti… Lafı uzattım da uzattım!

Şevki Yılmaz’ın Erbakan’ın kandırıldığını söylemesine

öyle sert tepkiler verdiler ki Milli Görüşçüler, her biri bu ifadeyi iftira saydı,

hakaret saydı… Benim de aklıma her olaydan sonra kandığını

açıklayanlar ve kananlara kanıp onları her kanışlarının ardından

alkışlayanlar geldi…

Sonra mı, sonrası tebessüm işte…

Ve bu yazı..!