Tam Gölkay’a gidiyorduk ki..!
Günlerden pazar, Meteoroloji Müdürlüğü Kocaeli için gök gürültülü sağanak yağış uyarısında bulunmuş! Yağmur, saat 15.00’te sona erecek diyor!
Barajları, dereleri, gölleri, mesire alanlarını, tabiat parklarını, kısacası doğayı ve yanı sıra denizi ailecek sever, hafta sonunu bu tür yerlerde geçirmeyi tercih ederiz.
Yağmur nedeniyle bu pazar bir plan yapamadık!
Ancak sabah uyandık, yağmur falan yok, her yer günlük güneşlik!
“Kafa nereye biz oraya!” deyip çıktık yola ve kendimizi Kandıra’da bulduk.
Kandıra duble yolunun önemli bir kısmı tamamlanmış, bu nedenle yolculuk oldukça keyifliydi.
Bir köye uğrayıp, yeşillikler içinde tur attıktan sonra Kerpe sahiline geçtik.
İnsanlar, soğuk esen rüzgara ve henüz tam manasıyla ısınmayan suya aldırış etmeden denize giriyordu.
Sahilde yemek yiyip, çaylarımızı yudumladıktan sonra, bebeğimizin üşümemesi için Kerpe’den ayrıldık.
Saat 18.30-19.00 sıralarında İzmit’e vardık.
Kızımız Kumsal henüz 1,5 yaşında dahi değil ama o da ben ve eşim Nurşah gibi doğayı, gezmeyi seviyor; dışarıda mutlu! Onun bu hali, bize de gezmek için bahane tabii!
Eve gidesimiz yok ama dışarısı da esiyor!
Mini Köşk tarafına gelmişken “Çayırköy barajına yani eski adıyla Gölkay, yeni adıyla Bıkçıdere göletine mi gitsek?” fikrini atıyorum ortaya!
Eşim, “Güzel olur, gidelim, bir kahve içer döneriz” derken yarı yoldan dönüyorum, çünkü Gölkay’da tesislerin açılmadığını hatırlıyorum!
Dedim ya rüzgar serin esiyor, bebekle dışarıda oturmak pek mümkün değil!
Yani doğayla iç içe olan ve kapalı mekanları bulunan Gölkay, bize en cazip yer olarak gelmişken buranın yıllardır kapalı olduğu bir an aklımızdan çıkıvermiş!
Evet, Gölkay, Bıçkıdere ismini alarak yenilendi!
Yıllardır yapımı sürdü, yerel seçime yakın lansmanı yapıldı ancak burada ne belediyeye ait bir kafe faaliyete sokuldu ne de diğer irili ufaklı dükkanlara talipli çıktı.
Burası uzun süredir sosyal tesisleri olan ancak tesisleri faal olmayan, göl etrafında oturmaya, balık tutmaya gelebileceğiniz bir yer artık.
Soğukta, yağmurda Gölkay’ı unutun!
Yanınızda yiyecek içecek getirmediyseniz buranın dış kısımlarında oturursunuz sadece, tabii hava şartları müsaitse!
Yani yakınından geçerken kafanız esip de “Hadi gidelim” diyebileceğiniz bir yer olmaktan uzun süredir uzak Gölkay!
Daha önce de yazdım, “Başkan, Gölkay nerede?” diye!
Pek çok kişi yazdı, İzmit yerelindeki muhalefet sordu ama ortada Gölkay’a yeni adıyla Bıçkıdere’ye dair hiçbir gelişme yok!
Evet, ben pazar günü (dün), eşim ve bebeğim ile Gölkay’a gitmek istedim ama gidemedim!
İzmitliler, Gölkay’a gidemiyor!
İzmit Belediyesi, buranın projesini bir şekilde tamamladı.
İstese ha deyince burada Gülümse Kafe açabilir!
Ama açmıyor!
İşte bunu anlamıyorum!
Eleştiri amaçlı sormuyorum, gerçekten tüm samimiyetimle nedenini merak ediyorum: adı Bıçkıdere olarak değiştirilen Gölkay, neden açılmıyor?
Buna engel ne?
Ucube deyip yıkılan yerin yerine çok daha şık, modern bir yer yaptınız sizin deyiminizle peki bu modern yapı, bu şık tesis süs olarak mı yapıldı?
İzmitlilerin bu konuda bir şeyler duymaya hakkı var sanırım!
Açıklama bekliyorum.