Bebek Aşağı, Bebek Yukarı!
Bu kitabın yazarı beş çocuk sahibiymiş. Hayali bile zor olanlardan. Başka cümle kuramadım beş çocuk üstüne. Hele de şimdiki zamanlarda. Güzel olan yanı da elimize bu kitabın gelmesini sağlayan bir gözlem imkanı sağlaması yazara. Çizeri ise daha önce üzerine yazı yazdığım Kitapkurdu Lily’nin de çizeri olan Francesca Chessa. Seviyorum çizimlerini ve en çok da çizimlerindeki çocuk dünyasını. Kitap, Kelime Yayınları tarafından basılmış ve Türkçe’ye yine bizim sevgili Ece Özkan tarafından çevrilmiş. Ece Özkan farkında değil ama ben onu “bizim Ece” yaptım bile. Bu kitabın elime gelmesini sağlayan da Sevgili Ece’nin annesi Seray hanım. Nasıl güzel bir hediyeydi elimize gelen. Çocuğunu büyüten bir annenin küçük cadısını büyüten anneye el vermesi aslında bir anlamda. Hem de kendi kitap kurdundan çevrilen bir kitapla geliyor hediye. Ne diyelim niceleri eklensin bu güzel çalışmalara. Bizler de nasiplenelim ve birebir tanışmasak da Ece’nin başarılarından mutlu olalım.
Gelelim kitaba; oldukça güzel ve samimi bir hikayesi var kitabın. Abla olmaya hazırlanan Emily evde bir bebeğin olmasının kendisinde yarattığı kaygıları listeliyor uzun uzun. Hem güzel yanlarını, hem de endişeleri içeren liste anne ve babanın da dikkatini Emily’e çekiyor. Elbette sadece onların değil, okur olarak bizlerin de. Maalesef eve yeni bir bebeğin gelmesi önceki çocuğun biraz kendisini ikinci planda hissetmesine sebep olabiliyor. İster istemez bebeğin bakıma muhtaç olması ve gereksinimlerinin fazla olması ebeveynlerin ilk çocuğa ayırdığı zamanı azaltabiliyor. Bir de buna tam da kitabın adından anlaşılacağı gibi herkesin bebekle ilgili konuşması da eklenince küçük çaplı krizlerin çıkmaması imkansız gibi. İtiraf ediyorum en küçük olan her zaman, nedense daha sevimli oluyor veya bize öyle geliyor. İnsan ne kadar bilinçli olursa olsun aniden dikkatini küçük olana yöneltebiliyor. Kitap tam da bu noktada uyarıyor hepimizi. Hem de küçücük bir çocuğun ağzından. Onun kaygılarını duyunca daha fazla sorumluluk almaya ve bu konulara dikkat etmek gerektiğine ikna oluyorsunuz.
Emily şanslı bir çocuk, çünkü kendisini dinleyen ve kaygılarını bertaraf eden anne-babanın rehberliğinde büyüyor. İkisi de sonuna kadar kızlarını dinledikten sonra, onun kendi hayatlarında nasıl önemli ve kıymetli olduğunu hissettiriyorlar kızlarına. Çocuk sahibi olmadan önceki hayatları ile çocukları olduktan sonraki hayatlarına dair olumlu bir tavır sergileyen anne ve baba aslında çocuk büyütme konusunda doğru kararlar almışlar. Yani çocuk büyütmeye hazır bir çift karşımızda. İster istemez bu büyük sorumluluk karşısında son derece pervasız davranıp, sabrı ve özverisi yeterli olmayan çiftlerin çocuklarda yarattığı sıkıntılara kaydı aklım. Kolay şey değil çocuk büyütmek. Hele de ikinci çocuğa karar vermek. Sabır, özveri gerekiyor her şeyden önce. Elbette onlara güzel bir gelecek hazırlamak da önemli. Dolayısıyla kültürel kodlamalarda peşpeşe yapılan pek çok çocuk, maalesef Emily’nin kaygılarıyla ve daha fazlasıyla büyüyor, ama bunları bertaraf edecek büyükleri bile olamayabiliyor. Bu kitap, en azından neyle karşılaşılacağına dair bir örnek oluşturması açısından kıymetli.
Sevgi dolu bir aile var kitapta. Birbirlerini dinleyen, anlamaya çalışan ve çocuklarına özen gösteren anne ve baba ile sorunlarını rahatlıkla dile getiren bir kız çocuğu. Kimse onun kaygılarını küçümsemiyor; aksine önemseyip onları yok etmeye çalışıyor. Bence bunlar kıymetli ve güzel şeyler. Diğer taraftan bir çocuğun kendisini rahatlıkla ifade etmesi de oldukça önemli. Bu, tamamen kendi başına gelişen bir durum değil elbette. Konuşmasına, paylaşmasına, eleştirmesine fırsat verilmiş bir çocuk Emily aynı zamanda. Kısacası neresinden bakarsak bakalım iyi ki elimize gelmiş dediğim kitaplardan. Küçüğe olan ilgi ve özen en çok çocuk yanıma iyi geliyor. Umudumu besliyor ve büyüklerin zorlaştırdığı yaşamdan azıcık da olsa arındırıyor. Kolay değil evet çocuk büyütmek ama belki de dünyanın en özel ve güzel uğraşlarından birisi. Elbette çiftlerin eşit sorumluluk, sabır, istek ve özende olması halinde daha da güzel duyguların yaşanacağı durumlar. Emily gibi yazıp, konuşup, sıkıntılarının karşılık bulduğu, kaygılarının bertaraf edildiği çocukların bolluğunda geçsin gün o zaman.