Yılmaz Karabıyık

Yargı kararıdır, eleştirme gibi bir hakkımız yok!

Bu basın özgürlüğü kapsamına girmiyor!

Bize çizilen sınır ölçüsünde meramımı anlatayım(!)

Türkiye’de sistem 16 Nisan Referandumu ile değişti…

24 Haziran’da ise uygulamaya tam anlamıyla konuldu.

Bu süreçte malumunuz ittifaklar kuruldu.

CHP, Derince için hiç bu kadar iddialı olmamıştı…

Yerel seçimlerde hiçbir ilçe, İzmit’in önüne geçememiş,

gündeme bu denli oturmamıştı…

İzindeyiz tabii…

Kendini aydın, gazeteci, yazar, tarihçi sanan üç beş zibidinin attığı çamurla düşer mi değeri hiç?

İzindeyiz tabii…

Kocaeli’nin kalbi hiç kuşkusuz ki İzmit, kentin vitrini. Ve bu vitrin için 2019’da kıyasıya bir yarış yaşanacak. Vitrini kapan hem kendisini hem de partisini parlatacak ya da tam tersi antipati toplayacak.

Antipati mi toplar, yoksa aksine iyi çalışır önce tüm Kocaeli’nin, sonra tüm ülkenin dikkatini üzerine mi çeker; o sonraki iş… Önce bu vitrini kazanmak gerek.

***

“Ülkede kriz mıriz yok, bunlar hep manipülasyon” diyenler; iş, emeklilikte yaşa takılan milyonlarca kişinin mağduriyetini gidermeye gelince çıkıyor, “Sırtımızda yumurta küfesi var ve Türkiye'nin bu ekonomik şartları içerisinde bir şekilde karşılayamayacağı bir bedelin ödenmesine razı olmayız” açıklamasında bulunuyor.

Kim yapıyor bu açıklamayı, AKP Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş…

HAS Parti Genel Başkanı iken “Aramızda gizli AKP’liler olabilir” dediği dönemlerde Kurtulmuş, iktidarın iyi hizmetleri olduğunu ancak ekonomi politikalarını beğenmediğini söylemişti… Bu sözlerine birebir şahit olmuştum. Kurtulmuş, halka yansıtılmadığı için beğenmediği o politikaları AKP’ye geçtikten sonra savunur oldu! Bu işler böyle işliyor demek ki siyasette!

“Türküm” demek faşistlikmiş…

“Andımız” Siyonistlerin ülkeyi bölme planıymış…

“Ant” geri kalmışlığın göstergesiymiş…

Halkın siyaseti ile siyasetçilerin siyaseti farklı…

Siyasetçiler tarafından söylenen sözler halkta ayrışma, gerilim yaratırken

bir bakmışsınız o sözleri sarf edenler gün geliyor, birbirileriyle sıkı fıkı oluveriyor.

31 Mart 2019’da yapılacak olan yerel seçimlere beş buçuk ay gibi bir süre kaldı. İstifalar, aday adaylığı açıklamaları ile varlığını hissettirmeye başlayan seçim süreci, yakında sahada da kendini gösterecek. Adayların belirlenmesi ile ise hareketlilik daha da artacak.

Yerel seçimlerin sonucunu kestirmek biraz güç görünüyor bu kez.

Belki de uzun bir aranın ardından ilk defa adaylar, partilerin oyunu düşürecek ya da artıracak. Yüzleri aşınan, hizmetleri beğenilmeyen, FETÖ temizliğini yeterince yapmadığı düşünülen ya da halk ile arası açılan isimlere tekrar şans verilirse

AHaber’in özel haberiydi: “Türkiye artık, yerli yumurta üretiyor!”

Aman Allah’ım, ne büyük gurur(!)

Dünya Mars’ta su arıyor, biz kendi yumurtamızı üretmeye başlamışız!

Ev yanıyor, yangın yok diyorsunuz…

Ateş ortada, duman ortada…

Kendi kendinize sessiz sedasız, koca binayı

Alt yapı çökmüş, yağmur biraz kuvvetini artırdığında kent sular altında…

Üst yapı yok, yollar, kaldırımlar köstebek yuvasına dönmüş…

İSU iddialara göre ödenek bulamayıp, işlerini aksatmakta…

Gazeteci, ulaştığı doğru bilgiyi ya da iddiaları halka sunan;

kamunun denetlenmesini sağlayan kişidir…

Gördüğü yanlışları yazar, bu yanlışların düzeltilmesi için

Ülkemizde yerel seçimler öyle bir hal aldı ki

kişilerin bir önemi yok…

Vatandaş ya lidere bakıyor ya da partiye…

Allah’ın adının bu kadar çok anıldığı ancak

Allah korkusunun bu denli azaldığı

başka bir dönem var mıdır acaba?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,

seçim sonuçlarına bakılarak “Başarısız” ilan ediliyor…

Muharrem İnce ise adlığı oy oranıyla kendini

Sözde müttefik Amerika’nın bir papazı

bahane ederek ülkemiz üzerinde uyguladığı

yaptırımlar, üretim ekonomisini rafa kaldırıp

Geçtiğimiz haftalar…

İzmit Belediye Başkanı Dr. Nevzat Doğan,

Mardin’de gezide…

Daha önce yazmıştım,

Yaptığınız her açıklamada, bunu belgeliyor,

haklı çıkarıyorsunuz beni…

Kan emiciler, ülkemizi, ilimizi istila etti…

Daha önce benzeri görülmemiş bir tür mü,

yoksa sivrisinekler evrim mi geçirdi

Acımı, öfkemi dindirmeye yetmeyecek,

ağza alınmayacak cümleler geçiyor içimden…

11 aylık bir bebek ya, daha ağzı süt kokan bir bebek…

Kocaeli kozmopolit bir il…

Sebebi ise sanayi…

Nüfusun büyük bir kısmı ekmek peşinde

Yağmur musluklarda su,

tarlalarda bolluk ve berekettir…

Yağmur rahmettir…

Milletin vekili, belediye başkanı ve benzeri

olmak için çabalayan ne kadar çok insan var değil mi?

Kimisi ideolojileri uğruna savaşını milleti arkasına alarak vermek için