Sizin geçmişiniz, yıkılan stantlarınız Nurettin Çelik!

Yılmaz Karabıyık

Yılmaz Karabıyık

Tüm Yazıları

Halkın siyaseti ile siyasetçilerin siyaseti farklı…

Siyasetçiler tarafından söylenen sözler halkta ayrışma, gerilim yaratırken

bir bakmışsınız o sözleri sarf edenler gün geliyor, birbirileriyle sıkı fıkı oluveriyor.

Halka hizmet etmek mi amaç, yoksa ideolojisiz koltuklar elde etmek mi?

Madem yanaşacaksınız, madem bir gün siz de AKP’yle ortak hareket edeceksiniz,

neden tabanlarınızı zıtlaştırıyor, birbirine düşman ediyorsunuz?

Birbirinizi hırsızlıkla, hainlikle, FETÖ’cü olmakla suçlayıp, sonra nasıl pişkinlikle

siyaseten birlikte yürümekten bahsedebiliyorsunuz?

Milliyetçi Hareket Partisi Lideri Devlet Bahçeli ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın birbirlerine sarf ettiği sözler, eleştiri boyutunu aşmış, hakarete varan bir duruma gelmişti ki MHP’de başlatılan değişim hareketinin başarısızlıkla sonuçlanması sonrası AKP ile MHP’de bir yakınlaşma baş gösterdi. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ise “Devletin bekası” söylemiyle AKP’nin Başkanlık Sistemi hayalini referandumda “Evet” diyerek gerçeğe dönüştüren MHP, 24 Haziran’da da AKP ile ittifak kurarak, Erdoğan’ın Başkan olmasında büyük rol oynadı.

Keza Büyük Birlik Partisi’nde de Kocaeli İl Başkanı Serhat Duyar, merhum liderleri Muhsin Yazıcıoğlu’nu kaybettikleri helikopter kazası sonrası suikast iddialarını yeterince araştırmadıkları gerekçesiyle AKP’yi eleştirenlerden biri olmuş, İl Başkanı Mahmut Civelek’e kırmızı helikopter hediye ederek gündeme oturmuştu. Duyar, sonrasında da Civelek hakkındaki Kent Konut ile ilgili iddiaları dosyalar halinde gündeme taşıyan isimdi. 24 Haziran sürecinde o da muhalefeti bıraktı, dün eleştirdiği Civelek ile birlikte AKP’den milletvekili aday adayı oldu.

Hadi bu iki parti, 15 Temmuz gibi hain bir darbe girişimini gerekçe gösterdi, “Devletin bekası” dedi, “Millet böyle istiyor” dedi; böyle bir sürece girdi; peki ya Saadet Partisi İl Başkanı Nurettin Çelik..?

24 Haziran’da gerçekleştirilen seçimde, AKP’nin karşısında yer alan, kendi Cumhurbaşkanı adayını çıkaran ve bu nedenle de genel başkanları FETÖ’cülükle suçlanan, ağır hakaretlere maruz kalan, stantları basılan Saadet Partisi’nin ilimizdeki temsilcisi Nurettin Çelik’e ne oldu? SP Genel Merkezi bazında bir gelişme yok, bir ittifak söylemi mevcut ancak bunun muhalefet ile yapılacağı söyleniyor. Peki, ilimizde dün gerçekleşen ziyarette Çelik’in sarf ettiği sözlere ne demeli?

Saadet Partisi İl Başkanı Nurettin Çelik ve yönetimi, AKP’nin yeni il başkanı Abdullah Eryarsoy’u makamında ziyaret etti. Bu bir “Hayırlı olsun” ve nezaket ziyareti idi.

İktidar ile muhalefet partilerinin ayrışma dilini bir kenara bırakarak nezaket gereği bu tür ziyaretler yapmaları doğal ve hatta güzel. Ancak ziyarette sarf edilen sözlere akıl sır erdirmek güç…

Hatta iktidar ve muhalefet partilerinin ilimizdeki temsilcilerinin, kentin sorunlarının çözümünde birlikte hareket etmesi de Ankara siyasetinden ayrıştırılması, hoş karşılanması gereken bir durum olabilir. Lakin, “yerel seçimlerde ittifak” sorusuna SP İl Başkanı Nurettin Çelik’in ziyarette verdiği cevap, beni şaşırttı.

Çelik, “İttifak konusu il başkanlarını aşıyor. Burada ikimiz konuşup karar veremiyoruz. Genel merkezimiz karar verirse böyle bir ittifakta, en rahat biz çalışırız aslında. Çünkü bir geçmişimiz var” ifadelerini kullandı.

Daha düne kadar “Milli Görüş’ün merhum lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ı yarı yolda bıraktılar”, “Gömlek değitirdiler” diye AKP’yi eleştirenlerin, 24 Haziran’da AKP karşısında durdukları için yandaş basın ve kimi AKP’liler tarafından hainlikle suçlananların bugün çıkıp, “Geçmişimiz var” demesi, abesle iştigal… Sizin geçmişiniz, 24 Haziran’da yıkılan stantlarınız… Ondan önceki geçmişi çoktan sildiniz…

Saadet Partisi’ni ne tarafa çeksen o tarafa gelecek bir parti gibi göstermek hiç hoş olmamış… Hele ki bunu bir duruşu olduğunu düşündüğüm Nurettin Çelik gibi bir ismin sarf etmesi tam anlamıyla hayal kırıklığı.

Her parti, dilediği parti ile ittifak yapabilir, dilediği parti ile yakınlaşabilir ancak bu yakınlaşma eğer tabandan sıyrılıp, ideolojisiz koltuklar elde etmek adına olursa orada durmak gerek! Bugün güç, iktidar AKP’de… Ve bu güç, dün AKP’yi yerden yere vuranları bile kendine çekmekte. Çelik’in bu sözleri genel merkezden bağımsız ise sorun yok ama genel merkez de bu düşüncedeyse vay ki vay siyasetin haline!

Bir gün hepiniz AKP’li olacaksanız ya da AKP’ye yanaşacaksanız, yormayın tabanlarınızı, uğraştırmayın. Her seçim kimi savunacağını şaşıran bir ideoloji karmaşasına sokmayın! Stantlarda darp edilmesinler gençleriniz boşa, yazık…