Özgür Özel’in reçetesi, Kılıçdaroğlu’nda!

Yılmaz Karabıyık

Yılmaz Karabıyık

Tüm Yazıları

Bir yerde kuyu kazmayı öğrendiysen ve en yakın gördüğün insanı kazdığın kuyunun içine ittiysen üzerini kapatmayı unutmayacaksın!

CHP’de süreç böyle işliyor!

Dönülüyor, dolaşılıyor, kazılan ve üstü açık unutulan kuyuların içine düşülüyor!

CHP’nin önceki dönem Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu kazdıkları kuyunun içine en yakınları itmedi mi?

Dün Cumhurbaşkanı adayı olduğunda vedasına göz yaşı döken Özgür Özel ile “Oğlum” dediği İmamoğlu, el ele verip Kılıçdaroğlu’nu, kurultayda yemedi mi?

Tüm faturayı Kılıçdaroğlu’na kesip, makam ve mevkileri aralarında pay etmedi mi?

Önce sosyal medyada trol ordusuyla itibarsızlaştırdılar, akabinde ise dün peşinde pervane oldukları adamı bir çırpıda silip attılar.

Anketler, Mansur Yavaş’ı konuşuyor, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, seçimlere 4 yıl varken Ekrem İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanı adayı ilan ettiriyor!

Kurultay sürecindeki pazarlığın, ortaklığın eseri değil mi bu?

Bu yüzden Özel de İmamoğlu da bana güven vermiyor!

Her an birbirlerini de sırtından hançerleyecek potansiyele sahip olduklarını düşünüyorum!

Bunu Kılıçdaroğlu’na yaptılar!

Birbirlerine neden yapmasınlar diye sormamak elde değil!

***

Bugün Özgür Özel’in İmamoğlu’nu Başbakan, Mansur Yavaş’ı Cumhurbaşkanı yapıp, tarihe geçip kenara çekileceğine dair beyanatları cidden gerçekçi geliyor mu size?

Dün güç Kılıçdaroğlu’nda iken onu yere göğe sığdıramayan, “Dürüst lider” ilan edenler, bugün hain ilan ediyorsa; yarın olası iktidarlarında Özgür Özel bu sözlerini yese, İmamoğlu’nu Başbakan yapmayı unutuverse, kim “Sözünü tut” diye baskı yapacak Özel’e? Kim hatırlatacak bu sözlerini, kim umursayacak İmamoğlu’nu?

Özgür Özel, bunun farkında!

Bu yüzden bol keseden konuşuyor!

Tüm bu olanları, olacakları CHP’liler bilmiyor mu?

Kurultayda Kılıçdaroğlu’na sahip çıkanlar, destek verenler bilmiyor mu?

Biliyorlar ama konuşamıyorlar!

Çünkü muhalif kesimde İmamoğlu haksızlığa uğramış, korkulduğu için cezaevine atılmış bir Başkan, yani “Mağdur”, Özgür Özel ise onu oradan çıkarmaya çabaladığı düşünülen, CHP’yi iktidara taşıyıp, kenara çekilecek kadar fedakar olan bir “Lider”!

Bu süreçte onlara sahip çıkmayıp, bunları konuşmak onlara göre AKP’ye hizmet!

Bu yüzden konuştuklarında “Hain” yaftası yemeleri muhtemel!

Bugün Kılıçdaroğlu’na yönelik ithamlara karşı sessizler, yarın İmamoğlu’nun mağduriyeti üzerinden liderliğini pekiştiren Özel’in, İmamoğlu’na sırt dönmesine susacaklar!

Susmazlarsa CHP’de siyaset yapamazlar!

Çünkü artık kendisine rakip olan, ağır sözler söyleyeni bırakın partiden ihraç etmeyi, Cumhurbaşkanı adayı yapan bir liderleri yok!

Mesela Gürsel Tekin, yeni yönetime muhalefet etti, partiden ihraç edildi!

Sonra ne oldu döndü, dolaştı kayyumla İstanbul İl Başkanlığı koltuğuna geldi!

Yani ayaklarına dolandı!

Günün haini şu an o!

CHP’liler ve muhalif kesim, AKP’den bu “Hain” lafını kapmış ve bir güzel benimsemiş!

Cömertçe, hoyratça dağıtıyorlar!

Ortada bir oyun olduğunu ve bu oyunun içinde Tekin’in de bulunduğunu savunuyorlar!

Hatta, Kılıçdaroğlu’nu da bir şekilde işin içine katıp, bir hainlik yaftası daha vurayım derdine düşüyorlar!

AKP de CHP’de yaşanan tüm bu gelişmeleri, mısır patlatarak film tadında keyifle izliyor!

Muhtemelen “Ah bu CHP olmasa, biz ne yapardık?” diye de neşeleniyor!

Atmışlar CHP’yi karşılarına, dağıtmışlar Kılıçdaroğlu tarafından kurulan ittifakları, en güçlü rakiplerinin bölünerek böylesi bir ekonomik kriz ortamında bile kendilerine seçim kazandırabilir olmasına şükrediyorlar!

***

CHP’nin tek bir kurtuluş reçetesi var; Kılıçdaroğlu’nu itibarsızlaştırmak, Gürsel Tekin ile zaman kaybetmek yerine; Kılıçdaroğlu ve ekibiyle barışmak, itibarını iade etmek, iç savaşa son vermek, parti içi barışı ve birliği sağladıktan sonra da yıkılan ittifakları daha sağlam şekilde kurmak, açık unuttuğu kuyuları da kapatmak!

Vatandaşın katılmadığı cılız mitinglerle, “Aman altımdan koltuğumu çekerler” düşüncesine girip parti içindeki muhaliflere savaş açmakla bir arpa boyu yol gidemezler!

Özel’in, Kılıçdaroğlu’nun kapısını çalmaktan başka şansı yok!

Reçete onda!


Özgür Özel’in reçetesi, Kılıçdaroğlu’nda!