Kürşat eksik kalıversin!

Yılmaz Karabıyık

Yılmaz Karabıyık

Tüm Yazıları

Kürşat Ayvatoğlu” konusu, siyasi mi, değil mi? Yani muhalefet, şahsi bir suçun ucundan tutup konuyu siyasileştirdi mi, yoksa konu şahsi değil mi?

Bir insanın, yasa dışı bir maddeyi bir şekilde temin edip, onu kullanması şahsi bir durum… Ticaretini yapmıyorsa tamamen kendini bağlar…

Şahıs, bu maddenin satışını da yapıyorsa bu suçtur, cezası da ağırdır.

Yine, bu maddenin kullanımına özendirici bir paylaşım yapılmışsa sosyal medyada, bu da suçtur.

Buraya kadar suç, şahsı bağlar…

Peki, ülkede 3. sayfa haberi olmaktan öteye gitmeyen binlerce uyuşturucu vakası varken, neden Kürşat Ayvatoğlu konusu bu kadar dallandı budaklandı?

Önce AKP’li vekilin danışmanı olduğu söylendi, bu konu üzerinden gündem oldu…

Sonra AKP genel merkezinde büro personeli olduğu açıklandı, bu kez de buradan yüründü…

Yani AKP’de bir personelin ya da bir AKP üyesinin, yasa dışı bir işe girişmiş olması tüm partiyi bağlar mı? Bağlamaz elbet!

Peki bu kadar dallanıp budaklanan, Kürşat Ayvatoğlu’nun kokain çekmesi mi? Değil!

Burada AKP’ye de tepki gösterilmesine neden olan durum, AKP’de büro elemanı olan birinin lüks ve ihtişam içinde yüzen bir görüntü çizmesi.

Muhalefet partilerinin de vatandaşın da sorguladığı bu aslında genel olarak.

Aileden mi zengin, bu lüks, ihtişam aileden mi geliyor; yoksa AKP’yi kullanıp sıradan bir vatandaşın alamayacağı işleri mi kopardı? Dileyen dilediği gibi AKP’ye yanaşıp, zengin olabiliyor mu? Ya da o kadar durumu kötü AKP’li varken, babadan zengin böyle insanlar mı alınıyor AKP Genel Merkezi’nde işe? Bunu da sorgulayacak olan AKP tabanı…

Ben olayın kokain kısmında değilim. O kısımda, Kürşat Ayvatoğlu’na sadece acırım, bir insan olarak onun adına üzülürüm. Bu konuda başka da diyeceğim bir şey yok.

Ancak olayın lüks ve ihtişam kısmını sorgulayınca, olayın siyasileştirildiğine değil, bizzat siyasi olduğuna inanıyorum. Çünkü Ayvatoğlu ve nice onun gibi isimlerin, iktidar gücünden yararlanarak siyasetin kendilerine sunduğu nimetlerle kendini kaybettiği kanısındayım.

Evet, üçüncü sayfa haberi olacak, gündeme bile gelmeyecek, okunup, izlenip geçilecek bir olayken, “Siyaset”in içine girmesiyle gündem oldu bu haber.

Öyle ki koronavirüs vakaları hızla artarken milletin gözünün içine soka soka yapılan kalabalık, maske ve mesafe kuralına uyulmayan AKP kongresini bile unutturabildi.

Öyle ki faizle oynayan hükümetin, kur ve altındaki dalgalanmalara sebebiyet veren kararlarını gündemin gerisinde bıraktı.

Öyle ki kırmızı olan illerin kiminde açık, kiminde kapalı olan mekanlar var, bu gariplik bile gündemden düşüverdi.

Öyle ki “Türküm”, “Doğruyum”, “Çalışkanım” ifadelerini barındıran, AKP’nin rahatsızlık duyduğu ve bu sebeple de kaldırılan “Andımız” mesela, gündeme tutunamadı…

Haddinden fazla gündemde tutuldu bu kokain konusu, fazlası kafa yaptı; gerçek gündemi sulandırdı. Bırakalım artık bu kokain meselesini de asıl meselelere dönelim. Yan çekince kural tanımaz olan kongreleri yapanların, Ramazan ayında mekanları, şehirleri kapatmaktan söz etmesine kafa yoralım mesela! Vakalar bu denli artmışken neden açtıklarını soralım mekanları, şimdi nasıl kapatmayı düşündüklerini soralım. Yine esnafa, “Nasıl ayakta kalırsanız kalın” deyip, maddi destek sağlamadan mı kapatmayı düşündüklerini soralım. Kısa çalışma ödeneği ne olacak, onu soralım.

Demem o ki çekilen kokain, çekilen çileyi unutturmasın size; bu kadar gariplik içinde Kürşat eksik kalıversin!