Var mı arttıran!

Yılmaz Karabıyık

Yılmaz Karabıyık

Tüm Yazıları

Belediye başkanları her ne kadar rozetlerini bir kenara bıraktıklarını söyleseler de olumlu ya da olumsuz tüm hamleleri, sadece kendilerine değil, partilerine de artı ya da eksi olarak yazılır. Ülke yönetimine geçebilmek yani iktidar olabilmek için yerel iktidarı elinde bulundurmak ve iyi yönetmek önemlidir. Bunun iktidar partisi AKP de muhalefet partileri de farkında. Bu nedenle de yerel iktidarlarına ellerinden gelen desteği veriyorlar. Bir rekabet, yarış var diyebiliriz bu noktada.

Yerel iktidarları başarıya taşıyan ise vaatlerini yerine getirebilir olması ve rutin hizmetleri aksatmamasıdır. Elbette ki ideolojiler, fanatizm, mevcut iktidara ya da muhalefete olan tepki, yapılan hizmetleri gölgeleyebilir kimi seçmende ancak genel itibariyle hizmet üreten, kenti geliştirenler bunun karşılığını alır. Çünkü kendilerine duyulan güveni boşa çıkarmamış olurlar.

Vaatlerin yerine getirilmesinin yanı sıra rutin hizmetlerin aksatılmaması oldukça önemli dedik. Atıyorum, teleferik projesi vaat ettiniz, yerine getirdiniz, vatandaştan artı puan aldınız ancak diğer yandan çöp toplama işini aksattınız, kar yağdı yolları zamanında açmadınız, alt yapıyı sağlam yapmadınız, yolları geciktirdiniz, bu o artıyı katbekat siler atar, eksiye düşersiniz halkın gözünde. Bu nedenle rutin hizmetleri yerine getirmek, vaatler kadar önemlidir, hatta çok daha önemlidir.

Belediye başkanları da bunun farkındadır. Hiçbir belediye başkanı rutin işlerin aksatılmasını istemez, bu konuda uyarılarını da yapar personeline. Ancak yine de aksadığını görürüz pek çok belediyede bu işlerin. Kimi belediyelerde, kimileri, yediği kaba tükürür, siyasi görüş farklılığı ile işini kasıtla aksatır. Kimileri ise emeklerinin karşılığını yeterince almadıklarını düşünerek sahiplenmez çalıştığı kurumu, motive olamaz, işlerini aksatır. Her iki türlü de bunun faturası, kenti yöneten belediye başkanına ve onun partisine fatura edilir.

Yediği kaba tükürenleri zamanla tespit eder, gereğini yapar, aksaklıkları giderirsiniz ancak refah seviyesini yüksek tutmadığınız, maaşının düşüklüğü nedeniyle kaba tabirle “Eşek olana semer vuran çok olur” deyip, işini kaybetme korkusunu elinden aldığınız işçilerin işlerini aksatmasının sonucu sizin için ağır olur.

Birincisi birey olarak onun oyunu kaybedersiniz…

İkincisi onun ailesinin, çevresinin oyunu kaybedersiniz…

Üçüncüsü onun işi aksatmasıyla, hizmet götüremediğiniz insanların oyunu kaybedersiniz…

Ama personelinizin refah seviyesini üst düzeye çıkarırsanız, onların, ailelerinin, çevrelerinin oylarını, sempatilerini kazanırsınız. Başka bir yerde o düzeyde bir maaş bulamayacaklarını, alın terlerinin karşılığını fazlasıyla aldıklarını bildikleri için daha verimli, motivasyonlu ve kurumu benimsemiş personele sahip olur, işlerin aksamasını otomatikman engellemiş, siyasi kazanımın yanı sıra emsal gösterilen bir başkan olarak o manevi hazzı da yaşamış olursunuz.

Demem o ki işçisini kazanamayan hiçbir belediye başkanı siyaseten de kazanım elde edemez. Bu anlamda Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Belde A.Ş.’de çalışan işçilere astronomik bir zam yaparak işçilerden çok daha fazla bir kazanım elde etti. 1 Ocak itibariyle en düşük ücreti olan evli ve çocuklu bir içinin giydirilmiş maaşı 4900 TL oldu. Orta grupta bir işçinin maaşı 5385 TL, en yüksek grupta yoğun çalışan bir içinin maaşı ise 5643 TL olarak belirlendi. Hükümetin belirlediği asgari ücretten 2075 TL fazla. Neredeyse asgari ücretin 2 katı. CHP’li belediyelerde asgari ücrete yapılan zammı nasıl alkışladıysak, Başkan Tahir Büyükakın’ın yaptığı bu astronomik zammı da öyle alkışlıyor, kendisini tebrik ediyorum.

Tabii bu zam, sadece Belde A.Ş. ile sınırlı kalmamalı, tüm Büyükşehir personeline benzer bir zam yapılmalı.

Diğer yandan bu toplu is sözleşmesi sonrası gözler hem ülkemizdeki büyükşehir belediyelerine hem de ilimizdeki ilçe belediyelerine çevrilmiş durumda. “Mutlu Şehir” sloganıyla yola çıkan Tahir Büyükakın, çıtayı bir hayli yükseltti, bakalım kaç belediye başkanı, bu çıtaya erişebilecek, işçisini mutlu edecek, gülümsetecek. Öte yandan şunu da es geçmemek gerekir ki İstanbul, Ankara gibi mega kentlerin AKP tarafından kaybedilmesi, Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin AKP tarafından vitrin olarak görülmesine de neden oldu. Tahir Büyükakın’ın sürekli ulusal medyanın gündeminde olması gibi yapılan bu zam ve bugünkü tören de bunun bir göstergesi. Kocaeli’nin kalbi İzmit’in CHP tarafından kazanılmasının da etkisini unutmamak gerek. Bilindiği gibi İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet de oldukça iddialı bir toplu sözleşme yapacağını dillendiriyordu. Büyükakın’ın bu anlamda yaptığı zam çıtayı bir hayli yükseltti. Büyükakın, “MUTLU” etti, bakalım Hürriyet “GÜLÜMSE”tecek mi? Evet, var mı artıran?