Başka kaldırılan haber var mı?

Aysun Özcan

Aysun Özcan

Tüm Yazıları

Gazetemizi yeniledik.

Yenileme işlemi epey meşakkatli geçti.

Titizlikle her şeyiyle tek tek ilgilendik.

Daha kurumsal, daha fresh bir görüntü olsun istedik.

Birkaç gün önce yeni yüzümüzle yayına başladık.

Gelen tepkiler oldukça olumlu yönde.

Sitenin bu halini “daha dingin, sade ve göz yormuyor” şeklinde tanımlıyorlar.

Benim istediğim de buydu.

Ancak biz ne kadar titizlenirsek titizlenelim teknik anlamda sorun yaşamaktan kurtulamıyoruz.

Sitenin yeni yazılıma ve yeni sunucuya taşınması esnasında bazı haberlerimize erişim sağlayamıyoruz.

Hala sayfalara ulaşamayan okurlarımız var, sürekli mesaj yollayıp nedenini soruyorlar.

Okurlarımızın yanı sıra bir de soluğunu ensemizde hissettiğimiz bazı meslektaşlar(!) var.

Hani ayağımız tökezlese de düşsek diye pusuda bekleyen.

Düştüğümüz anda üstümüze basıp geçmek için fırsat kollayan.

Onlar da kimi haberlere ulaşamadıklarından dert yanmış.

Bu teknik aksaklıkların olabileceğini en iyi kendileri bilmiyormuş gibi, haberi bilinçli şekilde kaldırdığımızdan bahsetmiş.

Büyükşehir belediyesinin pişmaniyeciler çarşısındaki büfe ihalesinin yer aldığı haberi güya talimat doğrultusunda kaldırdığımız söylenmiş.

İyiki de söylemiş çünkü başka türlü o habere erişilemediğini öğrenemeyecektim.

Dönüp tüm haberlere tek tek bakamam, değil mi?

***

Bu ve bunun gibi çoğu habere erişmekte sıkıntı çekiyoruz.

Mesela kendi sosyal medya sayfamda Sayın Rektör Hülagü ile yaptığım röportaj linkine de erişemiyorum.

Herhalde kendi röportajımı da yayından kaldıracak değilim.

Aksaklığı anlayın diye söylüyorum.

Neyse…

***

Erişemediğiniz linkleri bize ulaştırdığınızda yeni panele yapılacak dokunuşla sorunu giderebiliyoruz.

Yani sandığınız gibi talimatla haber kaldırmadık.

Kör yer içer kendinden pay biçermiş.

“Yazmadıklarımdan kazanıyorum” diyecek kadar bu mesleği ayaklar altına alanlar kalkmış bize “Duruş” dersi veriyor.

Hepimiz zaman zaman haber kaldırmak durumunda oluyoruz.

Bu konuda tereciye tere satmanın manası yok.

Ama haber kaldırmanın da bir etiği, haklı bir gerekçesi olması lazım.

Sizin gerekçelerinizle bizimkilerin benzeşmediğini söylemeye gerek yok herhalde.

Hakkında yapılan olumsuz, hatta itibarı zedelemeye yönelik bir haberi siteden kaldırın diye;

Vakti zamanında kapınıza kimlerin geldiğini

Kimleri araya soktuğunu, ne pazarlıklar döndüğünü sanki bilmiyoruz.

Taktiklerinizi unutmadık!

Elinize bir haber düştüğünde önce evrene, pardon muhatabına mesaj yollanır.

Muhatap sizi muhatap almazsa haber abartılı biçimde yapılır.

Bundan da iki türlü kazanç elde edilir.

Birincisi; cesur gazeteci süsü vermek

İkincisi; daha sonra o kişiyi ayağına getirmek ve geç de olsa istediğini almak.

Bu yazarak kazançlı çıkmanın formülü.

Bir de yazmadan kazanmak diye bir şey var ki, onu uygulayabilecek bir baba yiğit daha anasının karnından doğmadı.

***

Kısacası, yanlış yerden girdiniz.

Uyarınızla birlikte aksaklık giderildi ve habere erişim sağlandı.

Varsa başka ulaşamadıklarınız, çekinmeyin söyleyin.

Malum, bizde iş güç çok, her yere yetişemiyoruz.

Bir el atın da sitemizde eksik gedik nedir kalmasın…!

*******************

HÜRRİYET’E HAKARET SERBEST Mİ?

CHP Kocaeli örgütünün başında ne kadar toy bir il başkanı olduğunu daha önce de söylemiştim.

Ama bu toyluk öyle sizin anladığınız gibi Harun Yıldızlı’nın yaşıyla falan alakalı değil.

Başıyla alakalı…

Bunun için ilk önce deneyim gerekli.

Deneyimden kastım, hasbel kader il başkan yardımcılığı yapmak gibi bir şey değil.

CHP içerisindeki üst akıllardan ve kanaat önderlerinden tutun partinin en altındaki üyeye kadar nüfuz etmeniz gerek.

Onların dilinden anlamanız gerek.

Derdini dert edinmeseniz bile kurumsal yapı içerisinde herkesi belli bir noktada tutmanız gerek.

Yani o makamın ağırlığını hissettirmeniz gerek.

Ancak Yıldızlı göreve geldiğinden bu yana CHP’de akil bir başkan modeli göremez olduk.

Partilisine akil insan olmak konusunda bir ayar tutturamayan Yıldızlı’nın klavuzlarını gözden geçirmesinde fayda var.

Aksi halde Kocaeli’deki otoritesinin sorgulanır hale gelmesi yakındır.

Bunu bir örnekle ifade edeyim.

***
CHP’nin 30 yıllık üyesidir Yasin Yıldız.

Ve CHP’de İzmit’ten Gebze’ye, Kandıra’dan Karamürsel’e örgüt içerisinde onu tanımayan yoktur.

Gerçek bir emekçidir. Bana görev verilsin diye beklemez.

Partisini her yerde, her ortamda savunur, gözünü budaktan kaçınmaz.

Ve onca emeğe, onca haksızlığa rağmen ağzını açıp kimseye “beni işe alın” demez.

Bu konuda kendini pazarlamayı hiç bilmedi.

Onun yarısı kadar partiye katkısı olmayanlar baş köşelerde istihdam ettirilirken

Yasin Yıldız bakmakla yükümlü olduğu çocuklarına kendi imkanlarıyla yetmeye çalıştı.

Senin halin nedir diye soran bile olmadı.

Ve bu insan il başkanı Harun Yıldızlı ile çok iyi bir diyaloğa sahipti.

İl başkanı olmadan önce Yıldızlı’yı eleştirdiğim kimi yazıların ardından

Yıldızlı’ya sahip çıkan, benim onu iyi tanımam için dil döken biridir.

O zaman da demiştim, şimdi de diyorum.

“Sevgili Yasin arkadaşım. Sen benim çocukluk arkadaşımsın evet. Ama insan tanımada eksiksin. Zaman beni haklı çıkaracak, göreceksin” demiştim.

Keşke çıkarmasaydı ama maalesef haklı çıktım.

Harun Yıldızlı, parti aidiyetliğini iyi bildiği, iyi bir diyaloğa sahip olduğu Yasin Yıldızlı’nın arkasında duramadı.

Yasin, yine böyle hayatın ağır şartları altında ezilmekten bunaldığı bir anda sosyal medya sayfasından

Özgür Özel hakkında ağır sözler içeren bir yazı yazmıştı.

Yazdıklarını hiç kimsenin tasvip etmesi mümkün değil.

Ama onun psikolojisini de anlamak lazımdı.

Bunu Özgür Özel’in anlamasını beklemiyoruz tabi.

Konu, genel merkeze kadar gitmeden burada halledilmeliydi.

Çünkü Harun Yıldızlı Yasin Yıldız’ı iyi tanır.

Kaldı ki hemen kendisini arayıp yazıyı kaldırmasını istediğinde Yasin iki bir etmemiş, yazıyı kaldırmış.

Ancak bu hareketi disiplin süreci başlamasına mani olamamış.

Uzun süredir konuyu takipteydim.

Geçenlerde Yasin Yıldız’ın CHP’den ihracı onandı.

Özgür Özel’e hakaretten dolayı Yasin Yıldız, partiden uzaklaştırıldı.

Elbette kimse kafasına göre partinin yöneticilerine ağzına geleni söylemesin.

Ama bu CHP’de ne ilk ne de son olacak.

Bu olay AKP’de olsa bir nebze anlayabilirim.

Fakat gün geçmiyor ki CHP’lilerin sosyal medyada bunun on katı yazılarıyla karşılaşıyoruz.

Burada Harun Yıldızlı’nın yapması gereken şey, konuyu Ankara’ya taşımadan kendi kurullarında çözmekti.

İl Disiplin Kurulunda verilecek bir kınama ve uyarı cezasıyla Yasin Yıldız’ı kazanma, bir kredi açma yoluna gidilebilirdi.

Kılıçdaroğlu hakkında daha ağır ifadeler kullanan partililer yok mu?

Bunlar geçmişte olmadı mı?

Ama hiçbir il başkanı tutupta partilisini genel merkeze yem etmedi.

Misal Cengiz Sarıbay bu işlere çok titizdi.

Yanına çağırır, dakikalarca konuşur, tatlı tatlı uyarır ve onu önemsediğini hissettirirdi.

İşte bu akilliktir, profesyonelliktir, işi bilmektir.

Ama bizim Harun Bey ne yapıyor, el ense yapacak derecede hukuku bulunan Yasin Yıldızlı’nın arkasında duramıyor.

Onun ne durumda olduğunu bildiği, il başkanı olmadan evvel kendi şirketinde iş vaadi dahi yaptığı partilisini giyotinin altına sokuyor.

Sebep?

Özgür Özel’e hakaret…!

Peki, ya Fatma Kaplan Hürriyet’e yapılan hakaretler!

Onlar neden Harun Yıldızlı’yı rahatsız etmiyor?

Neden Hürriyet hakkında ileri geri konuşan, hakaret etmekten sakınmayan partililere işlem başlatmıyor?

Bu sorunun cevabını da siz bulun.

Bulamayanlara daha sonra yardımcı olayım.