PKK, FETÖ, Yunan, sevmez onu; siz neden sevmezsiniz?

Yılmaz Karabıyık

Yılmaz Karabıyık

Tüm Yazıları

600 yıllık şanlı bir tarihe sahip Osmanlı İmparatorluğunda subaylık yapmış, pek çok cephede düşmana karşı savaşmış, zaferler kazanmış bir komutan o…

Birinci dünya savaşını kaybeden Osmanlı’nın düşman işgali altına girdiği, Sevr Anlaşması ile topraklarının paylaşıldığı, düşman gemilerinin toplarının Dolmabahçe’ye yöneltildiği, İstanbul hükümetinin düşmana boyun eğerek hainlik yaptığı bir dönemde, elini değil, gövdesini taşın altına koymuş, “isyanları bastır” emrine itaat etmeyerek, isyanları teşvik etmiş, Kazım Karabekir gibi kahraman komutanların da desteğiyle düzenli orduyu kurmuş, boyunduruk altına girmek istemeyen Türk milletini arkasına almış, düşmanı denize dökerek destan yazmış Başkomutan o…

Aileden aileye geçen bir saltanattan, milletin egemenliğine dayalı bir ulus devleti kuran, ilke ve inkılapları ile günümüze ışık tutan bir önder o…

10 Kasım 1938’de saat 9’u 5 geçe, bedenen aramızdan ayrılmasına rağmen ilke ve inkılapları, bizlere bıraktığı Cumhuriyet ile ruhen aramızda. Ölmedi ve hiçbir zaman da ölmeyecek.

İzindeki milyonlar, o milyonların çocukları onu hep yaşatacak. O yaşadıkça da milletin egemenliğine dayalı cumhuriyet yaşayacak, o yaşadıkça milliyetçilik, halkçılık, inkılapçılık yaşayacak. O yaşadıkça dini afyon gibi kullanarak halkı uyutanların foyası her zaman ortaya çıkacak. O yaşadıkça bu millet değerlerinden sapmayacak.

***

Tarih yazmış bir başkomutana, bu ülkenin kurucusu olan bir lidere türlü senaryolarla uydurma tarihlerle saldıranlar her zaman oldu. Günümüzde bu daha da ayyuka çıktı. Sosyal medyada rahatlıkla Atatürk’e hakaret eden, uydurma tarihlere inanan ama kullandığı oyu da seçilebilir olmasını da ona borçlu olanlar var. Atatürk’e bir cuma hutbesini yıllardır çok gören, kurucusu olduğu Diyanet var.

Din ve imandan söz edip, bu ülkenin kurucusu olmuş ve bedenen aramızdan göçmüş bir insana küfür edebilecek, iftiralar atabilecek kadar Müslüman(!) insanlar bunlar…

PKK gibi, FETÖ gibi türlü terör örgütleri gibi denize dökülen Yunan gibi Atatürk’e onlar da düşmanlar…

PKK’nın bu ülkeye hayrı dokunan herkese düşman olması normal, FETÖ, terör örgütü ilan edilmeden itibar gören bir cemaatti malumunuz. Dini afyon gibi kullanan tekke ve zaviyeleri kapatan Atatürk’e sempati ile bakmamaları bu yüzden FETÖ için de normal. Yunan’ın, kendilerini denize döken Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e sempati duymasını zaten bekleyemeyiz. Peki siz? Sizin düşmanlığınız neden? Bu kadar hain, bu kadar düşman sevmezken Atatürk’ü, sizin sevmemeniz, saygı duymamanız, saygısızlık yapmanız neden?

Bu ülkede bağımsız şekilde yaşar, bu ülkede seçer ve seçilir, bu ülkenin minarelerinden Atatürk’ün kurduğu Diyanet’in atadığı imamların okuduğu ezanı dinler, onların arkasında saf tutarak namazınızı kılar, bu ülkede dalgalanan Türk bayrağı altında nefes alır, bu ülkede askerlik yapar, bu ülkenin kolluk kuvvetleri tarafından korunur; bağımsız şekilde yaşamınızı idame ettirirsiniz ancak size tüm bunları arkasına aldığı Türk milleti ile birlikte sunan Atatürk’e rahmet okumak yerine bela okursunuz. Neden?

Çok mu meraklısınız bir aile tarafından yönetilmeye?

Çok mu meraklısınız bu ülkede seçmez ve seçilemez olmaya?

Çok mu meraklısınız laikliğin olmadığı Ortadoğu gibi mezhep savaşlarıyla parçalanıp bölünmeye?

Din ve vicdan özgürlüğünüz yok mu?

İbadetleriniz engelleniyor mu?

Ülkemizde başka ülkelerin bayrakları mı dalgalanıyor?

Manda ve himaye altında mısınız?

Hiçbir mantıkla, iyi niyetle açıklanamaz sizin bu tavrınız…

Ya niyetiniz bozuk ya da zekanız.

Mışlı mişli anlatılan uydurma tarihe inanmış, kanmış, bir türlü uyanamamışsınız.

Ağzından hakaretten başka bir şey dökülmeyen, bilgisi olmadan her konuda fikri olan zavallılarsınız. Size gerçekten acıyorum, amacınız her neyse hiçbir zaman ulaşamayacaksınız. Sizin yüreğiniz, bu ülkenin güneşi olan milyonların kalbinde, fikrinde yaşayan Atatürk’e dokunmaya yetmez, hiçbir zaman da yetmeyecek.

***

Bugün minarelerde ezanlar okunuyor, ay yıldızlı bayrağımız göklerde dalgalanıyorsa, okullarda Selçuklu tarihi de Osmanlı tarihi de Türkiye Cumhuriyeti tarihi de anlatılıyorsa, iktidarları halk belirliyorsa bunu ülkemizin kurucusu, kurtarıcısı, bizlere egemenliği, Cumhuriyeti armağan eden Atatürk ve silah arkadaşlarına borçluyuz. İyi ki var oldu ve hala iyi ki var, hep de olacak…

Bu duygu ve düşüncelerle Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü ölümsüzlüğe intikalinin 82. yıldönümünde özlem, sevgi, saygı, minnet ve rahmetle anıyorum.