Cumhur’da çatlak değil, İzmit sevgisi!

Yılmaz Karabıyık

Yılmaz Karabıyık

Tüm Yazıları

İster “çatlak” deyin, ister başka bir şey ama bugün yaptığı hareketten dolayı MHP İzmit Belediye Meclis Üyesi Ayhan Arpacı, bir tebriki hak etti.

Çıktı, İzmit’in yararına gördüğü bir konuda AKP ve MHP grubunun kararının dışına çıktı…

CHP’li İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’in kreşlerle ilgili önergesinin AKP ve MHP grubu tarafından komisyona gönderilmesi yönündeki kararına uymadı. Son aşamada çekimser kalsa da İzmit’i siyasetin üstünde tutması güzeldi.

Kreş hizmetinin komisyona gönderilerek gecikmemesi içindi Arpacı’nın tavrı.

Konuya bütünüyle vakıf değildi belli ki; körü körüne el kaldırmadı bu yüzden…

"Cumhur'da çatlak" diye nitelendirilebilir mi, evet nitelendirilebilir ama ben öyle değerlendirmiyorum. Bunun adı verdiği sözü tutmaktır, İzmit sevgisidir. Bu İzmit sevgisini, uyum sağlamadığı siyasi parti mükafatsız(!) bırakır mı, orasını bilemiyorum!

Meclisteki hangi siyasi partiye mensup olursa olsun kentin yararına olan konularda meclis üyelerinin siyasi hesap gütmemesi gerek.

Arpacı’nın bu tavrı, bu sözleri örnek olmalı…

Önce İzmitli olduğunu hatırlamalı meclis üyeleri, parti sonra gelmeli…

Yoksa kalktıklarında o koltuklarından, oluşturacakları hiçbir boşluk kalmaz!

Geçmişte oturdukları halde, koltukları boş olan siyasiler gibi!

-----------

TÜPRAŞ olmasa uyanacağınız yok!

TÜPRAŞ’ın genel müdürlüğünün gitmesi değil mesele…

Mesele başlı başına yanlış olan bir durumun düzeltilmemesi aslında…

TÜPRAŞ, sadece pastanın büyük kısmını oluşturduğu için gündem oldu…

Yoksa bu şehirde nice sanayi kuruluşu var ki havamızı, denizimizi kirletip; vergisini başka şehirlere ödüyor…

Pek çoğunun genel müdürlükleri, ilimizde değil…

Yani, bir nevi bu işletmeler bizleri enayi yerine koyuyor…

Şimdi sıra; yıllarca en ufak bir parlamada; patladı patlayacak diye hop oturup hop kalktığımız TÜPRAŞ’ta…

Bir o kalmıştı enayi yerine koymayan…

O da sonunda kendine yakışanı yaptı…

TÜPRAŞ, ille de yönetimini bu kentten taşımak isteyebilir, buyursun gitsin…

Yeter ki siyasi partilerin vekilleri, mensupları ile STK’ler; birlik olsun, bu tür kuruluşların üretim yaptıkları yerlere vergilerini ödemeleri için bir kanun çıkarılması noktasında diretsin…

Bunu yapmayan, bu konuda siyasi ya da başka bir beklenti içinde susmayı tercih edenler; bu kente ihanet etmiş sayılır!

Bunun, faturası ağır olur!

Bırakın TÜPRAŞ’ın gidip gitmeyeceğini; yıllardır uyanamadığınız bir konu, TÜPRAŞ’ın bu garip hamlesi ile gündem oldu…

Yıllarca hiçbir oda, hiçbir STK bu konunun üzerine gitmemişti…

Madem uyandınız, diretin, tüm sanayi kuruluşlarının vergisini bulunduğu şehre vermesi için bastırın.

Kocaeli kazanır, vatandaş kazanır; herkes kazanır…

Aksi durumda TÜPRAŞ gider ya da kalır, konu bir süre sonra kapanır…

Kocaeli, “en zengin şehir” olmak varken Türkiye’nin en borçlu şehri unvanıyla yerinde saymaya devam eder…