AKP'de müteahhit belediye başkan adayı

Aysun Özcan

Aysun Özcan

Tüm Yazıları

Aday olacak, olmayacak derken sonunda kararını verdi.

Körfez’in eski ilçe başkanı

Birkaç yıl öncesinin galericisi, şimdilerde Derince’nin büyük müteahhidi

AKP il başkan yardımcısı Engin Koyun “benim neyim eksik” dedi.

Tuttu son gün Körfez belediye başkanlığı için başvuru yapmaya karar verdi.

Adaylıktan vazgeçtiği bir hafta gibi kısa bir zamanda ne değişti bilmiyorum.

Ama sonuç olarak Engin Koyun il kurulundan istifa ederek aday adayı oldu.

Engin Koyun ve onun segmentindekilere iyi bakın!

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ısrarla vurgu yaptığı siyasetçi profilini Engin Koyun’un üzerinde görebilirsiniz.

Dünüyle bugünü arasındaki farkı, yaşam çizgisindeki yükselmeyi herkes kolayca fark edebiliyor.

Peki, belli bir ekiple yol yürüyen Engin Koyun sizce aday gösterilir mi?

Hiç şansı yok diyemiyorum.

Normalde öyle ama AKP bazen bizi şaşırtmayı başarıyor.

Örneğin 24 Haziran seçimlerinde büyük bir değişim beklerken piyango sadece Zeki Aygün’e vurdu.

Bu kez bunun tam tersini yapmayacağı ne malum?

Körfez’i hazır lokma gören AKP, Engin Koyun’un lobisi güçlüyse neden yol vermesin ki?

Tabi, öyle bir lobiye sahip olduğunu pek sanmıyorum.

Onun dışında Engin Koyun’un ismi olumsuz anlamda AKP Genel Merkezi’ne aşina gelecektir.

Hatırlayın, Başbakan Ahmet Davutoğlu döneminde neler olmuştu.

Kısaca hatırlatmak gerekirse;

O dönem yine partinin il kurulunda görev yapıyordu Sayın Koyun.

Başbakan Davutoğlu ise sık sık partinin üzerinden zenginleşmeyin diye uyarılarda bulunuyordu.

Özellikle kamu ihalelerinden uzak durun diye uyarıyordu ve bu konuda hiç müsamaha göstermiyordu.

Ancak tüm uyarılara rağmen Engin Koyun, Derince Belediyesi’nin açtığı ihaleye katılarak belediyenin milli emlaktan aldığı yeri satın aldı.

Hem de yaklaşık 25 milyon TL vererek…

Düşünün… bu öyle bir para ki, Körfez’in güçlü firması, hacim olarak Yelkent inşaata on basan Türköz inşaat bile ihaleyi almayı başaramadı (!)

Engin Koyun, parti yöneticilerine konulan yasağa bakmadan kamu ihalesine girip o yeri aldı.

Büyük işler yaptı.

İş işi getirdi, ardından Derince’nin kapalı Pazar alanı işini aldı.

Yani kamudan bir türlü kopamadı.

İşte bu normlardaki biri şimdi Körfez’e talip oldu.

Neden Derince’ye talip olmadı, onu da anlamadım.

Zamanında Körfez ilçe başkanlığı yapmış olduğunu elbette biliyorum.

Belki orada ikamet ediyor, bilemiyorum.

Ama ne bileyim… Derince Engin Koyun’a daha uğurlu gelirdi sanki… (!)

Ne demişler…? Doğduğun yer değil, doyduğun yer…

Bakalım AKP’liler müteahhit belediye başkanına ne kadar sıcak bakacak, bekleyip göreceğiz.

AKP’de nabız için kafelere gidin…!

Bugünlerde adaylarla yatıp adaylarla kalkıyoruz.

Her ilçede bir hareket, her ilçede kıyasıya bir rekabet var.

CHP’nin aday adaylığı başvuru sürecinin tamamlanmasının ardından kendi takvimini açıklayan AKP’de

Her zamanki gibi aday bolluğu dikkat çekiyor.

Ortada onlarca aday adayı var ama hepsi nafile.

Çünkü bu aday adaylarının her biri tek bir şeyi bekliyor;

KBB İbrahim Karaosmanoğlu devam edecek mi, etmeyecek mi?

Ederse ilçelerdeki dengeler nasıl değişir?

Etmezse kim aday gösterilir?

Aday gösterilecek kişi hangi ekibe yakın olur, bunların hepsi kafa kurcalayan şeyler.

Karaosmanoğlu’nun kentteki ağırlığı, ağabey pozisyonunda olması il ve ilçelerde pek çok adayın hareket alanını kısıtladı.

Ancak şu son hafta kentte esen havadan anlaşıldığı üzere, Karaosmanoğlu artık yok!

Başkan Karaosmanoğlu, ağabey olarak geldi, ağabey olarak da gidiyor.

Fakat “Ben yokum” deyip kenara çekilmiş değil.

Kocaeli’yi yönetecek yeni yüzlerin kimler olacağı noktasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yaptırım uygulatmaya gücü yetmese de,

Asgari müşterekte fikrine değer verileceğini öngörebiliyorum.

Bu noktadan bakıldığında Karaosmanoğlu ismi Kocaeli’de bir dengedir, güçtür.

Peki, Başkan Karaosmanoğlu kendisinin olmadığı yerde nasıl bir yapı kurmak ister?

Bu konuda çok farklı görüşler ortaya çıkıyor.

Mesela yumsun kırpsın Nevzat Doğan’ı gözü görmesin diyen de var, tam tersini söyleyen de…

Mesela Mahmut Civelek’i kendisi bizzat davet ederek sohbet aralığında büyükşehir adaylığına teşvik ettiğini söyleyen de var, bunun aksini iddia eden de...

Mesela büyükşehir belediyesinin başta meşhur danışmanı olmak üzere, Münir Karaloğlu’na çalıştıklarını, basını bu yönde yönlendirdiğini söyleyen de var ki bu konuda herkes mutabık.

Mesela Bilecik Valisi Tahir Büyükakın’ı yana yakıla istemese de olabilecekler listesinde gördüğünü söyleyen de var.

Hepsini alt alta koyduğunuzda ortaya ne kadar da karışık bir tablo çıkıyor, değil mi?

Eee… ne de olsa Karaosmanoğlu yılların kurt siyasetçisi.

Öyle hemen renk verir mi?

Ancak o herhangi bir renk vermese de yaşanan bazı olayları gizli tutmaya mecalinin yetmediği anlar da oluyor.

Son günlerde ortada birtakım söylentiler dolanıyor.

Ne kadarı doğru ne kadarı yanlış bilmem!

Bildiğim tek şey, elitlerin değil de vatandaşın partisi olarak bugünlere gelmeyi başaran AKP hızla CHP’ye benziyor.

Bu işler artık parti binalarından çıkmış, kafelere inmiş.

Özellikle yani sahil bandındaki kafelere uğramanızı tavsiye ederim.

Nasıl bir kulis var belli değil!

Sanırsınız ki AKP Genel Merkezi canlı bağlantı kuruyor!

İyi ki diyorum…

Zamanında o kafeler yabancıya gitmemiş, iyi ki kendileri almışlar.

Bak şimdi bugün lazım oluyor.

Havalar da iyice soğudu, kapalı mekan şart…!

Tabi, sırf sahil bandıyla sınırlı kalmayın.

Eliniz değmişken Yahya Kaptan taraflarına da bir tur atın…