Vatandaşa çöken sistem!

Düşünsenize; prim gün sayınızı dolduruyorsunuz, çalışmaya devam ettikçe, bağlanacak emekli maaşı, 360 günde bir, belirli bir miktar azalıyor…

Neden? Sistem sizi emekli sayıyor çünkü…

Ama aynı sistem, aynı zamanda yaşa takıldığınızı belirtip, sizi emekli etmiyor…

Yani sistem diyor ki: “Ya işten çık nasıl geçinirsen geçin, yaşın gelince emekli ol ya da çalışmaya devam et, yaşın gelince sana bağlanacak düşük maaşa razı ol…”

Her halükârda mağdursunuz…

Çünkü bir dünya lideri tarafından yönetilen mazlumların sesi, milyonlarca Suriyeliyi doyuran ülkemiz(!) sizin mağduriyetinizi giderirse batar! Bu yüzden siz bu ülkeye yüksünüz(!)

***

Saraylarla, uçaklarla, yollarla, köprülerle, karınları doyurulan Suriyelilerle itibar elde eden ülkemizin, SGK sistemini çökertemezsiniz(!) Önce vatan diyeceksiniz, iş bulamıyorsanız gidip amelelik yapacaksınız(!) Bir işte çalışıyorsanız ise şükredeceksiniz(!) Emekli olduktan sonra bağlanacak 1000-1200 lira civarı, sosyal yardım düzeyindeki maaşınızı, çay simit hesabına göre harcayacak; hükümetin verdiği elektrik desteğini alkışlayacaksınız(!)

İşte o zaman gerçek bir vatansever olacaksınız(!)

***

Bakın bu ülkeyi 17 yıldır AKP yönetiyor ve 17 yılda pek çok fabrika, devlet kuruluşu satıldı… Özelleştirmeler neticesinde devlet, vatandaşından, iş adamlarından aldığı vergiye muhtaç konuma geldi. Üretim ekonomisini terk etti, tüketim ekonomisinin ortakçısı oldu. Buna rağmen saraylar yaptı, lüks araçlarla ülkenin sözde itibarını artırdı! Ve şimdi çıkıp şunu diyebiliyor: “Eğer, sizlerin kazanılmış haklarınızı geri verirsem emeklilik sistemi çöker. Çünkü sizin Hazine’ye maliyetiniz 60 milyar lira…”

Bu nasıl bir sistem ki vatandaşın emekliliğine, bağlanacak maaşına 360 günde bir çöküyor…

17 yıldır yönettiğiniz ülkede, “Sistem çöker” diyerek vatandaşı mağdur etmeye hakkınız yok… “38 yaşında emeklilik istiyorlar” iddiasını ortaya atıp, bu mağduriyeti sulandırma, EYT’li olmayan vatandaşların EYT’lilere hak vermesini engelleme çabanızla bu iş yürümez.

***

Bir iktidar düşünün ki hiçbir taşkınlıkta bulunmadan hak mücadelesi veren ve sayıları milyonlara ulaşan bir kesimi yok saysın… Onları karşısına almasın, taleplerini dinlemesin… Sistem çöker deyip, konuyu kestirip atsın… İş bulamadığı için gündelik işlere koşturan, sosyal güvencesi dahi olmayan vatandaşını dinlemesin, artık çalışamaz duruma gelen ancak çalışmak zorunda kalan 50 yaşını aşmış vatandaşını umursamasın, emekli olduktan sonra eline geçen 1000-1200 lira civarı maaşla ne yapacağını bilemeyen vatandaşına; elektrik yardımında bulunduğu için jest yaptığını düşünsün… 65 yaşındaki vatandaşa hastaneler dahi öncelikli sıra verirken, otobüslerde bu vatandaşlar ücretsiz taşınırken; 60-64 yaş aralığındaki vatandaş, çalışabilir durumda sayılsın…

Neresinden baksanız çelişki, neresinden baksanız mağduriyet, neresinden tutsanız elde kalır.

17 yıldır yönettiğiniz Türkiye Cumhuriyeti’nde eğer milyonlarca insan “MAĞDURUZ” diye avaz avaz bağırıyor, toplantılar yapıyor, TBMM’ye sorunlarını taşıttırıyor ve yaptıkları mitinglerde milyonlar oluyorlarsa ve siz bu sese hala kulak tıkayıp, “Gündemimizde yok” ifadesini rahatlıkla kullanabiliyorsanız, hiç kusura bakmayın ama sizin “Çöker” dediğiniz sistem çoktan çökmüştür!

***

Evet, ortada bir mağduriyet var ve ses, en fazla EYT’den çıkıyor… Aslına bakarsanız emeklilik yaşının 65’e çekilmesi; ABO’daki işçi aleyhine düzenleme, zorunlu hale getirilmek istenen BES, kıdem tazminatının hesaplanışında yapılmak istenilen değişiklik, sadece emeklilikte yaşa takılanların değil, tüm emekçilerin sorunu…

Ve bu sorun, gün geçtikçe yumak oluyor.

31 Mart yerel seçimleri bittikten sonra açıklanan ekonomik pakete olan tepkiler, EYT meselesi, ABO meselesi, staj mağduriyeti, kıdem tazminatı vs…

Tüm bu sorunların türettiği(!) insanlar, 26 Mayıs’ta İstanbul Yenikapı’da tarihe geçecek bir mitinge imza atacak! 23 Haziran’da yenilenecek İstanbul seçimleri öncesi ülkeyi yönetenlere en güçlü uyarısını bu mitingle yapacak olan mağdur vatandaşlar; bu kez de gündeme giremezse, 31 Mart’taki sonucun 23 Haziran’da AKP’nin lehine döneceğini düşünenler avucunu yalar…