‘AŞ’I

Yılmaz Karabıyık

Yılmaz Karabıyık

Tüm Yazıları

Öyle bir salgın ki en kirli savaşları unutturdu…

Öyle bir salgın ki ülkeleri ülkelere muhtaç kıldı…

Öyle bir salgın ki gözle görülemeyen küçüklükteki bir virüs, dünya devlerini dahi çaresiz bıraktı…

Öyle bir salgın ki açı daha aç, işsizi daha işsiz, çaresizi daha çaresiz hale getirdi…

Öyle bir salgın ki zengin, fakir dinlemedi…

Öyle bir salgın ki sarılmaya, tokalaşmaya, düğüne derneğe, her şeye hasret bıraktı…

Öyle bir salgın ki mekanları kapattı, bitik esnafı patlattı, iki kuruşa çalışanları, 1177 liraya mahkum kıldı (Bu ülkemize özel)…

***

Peki salgın öncesi esnaf çok mu iyiydi?

İşçiler çok mu iyiydi?

Emekliler çok mu iyiydi?

Millet çok mu iyiydi?

İşler tıkırında mıydı yani?

Değildi elbet…

Konkordatolar ilan ediliyordu…

Türk lirası dolar karşısında eriyor, milletin alım gücü düştükçe düşüyor, müşterisi azalan esnaf, fahiş kira bedellerini karşılayamaz duruma geliyor ve kepenk kapatıyordu. AVM’ler karşısında eziliyordu…

Bu nedenle bir umut panayırlar düzenleniyor, okul bahçeleri otoparka dönüştürülüyor, indirim günleri yapıyordu. Çarşıda ne kadar çok insan o kadar çok iş demekti çünkü…

Şimdi ise tersine döndü her şey…

Kafe ve restoranlar kapandı…

Eğlence mekanları kapandı…

Devlet desteği olmadan ayakta kalmaya çalışan esnaflar; şimdi çarşıda ne kadar az insan olursa o kadar umutlanıyor…

Salgının, iş yerleri bitmeden bitmesini istiyorlar çünkü…

Ama gelin görün ki hafta içi belli bir saatten sonra alınan kısıtlamanın da hafta sonu yasaklarının da bu salgını bitirmesi söz konusu değil. Alınan tedbirler bu salgını biraz olsun yavaşlatır belki ama hepsi bu; daha fazlasını beklemeyin.

2-3 haftalık tümden sokağa çıkma yasağını da belli ki ekonomimiz kaldırmıyor… O zaman geriye tek bir çözüm kalıyor: AŞI…

***

83 milyon nüfuslu Türkiye, virüsün yayıldığı Çin’deki bir şirketten 50 milyon doz aşı siparişi verdi. Aşı, ülkemize parça parça gelecek. Ve toplu aşılama başladığında, bir yandan da tedbiri elden bırakmayarak bu salgının öldürücü etkisini def etmiş olacağız.

Salgın bitince ekonomi güllük gülistanlık olmayacak, esnaf hemen belini doğrultamayacak belki ama en azından sırtındaki yük hafifleyecek.

Tabii kalan yükü kaldırabilecek dermanları olacak mı orası muamma!

***

Velhasıl kelam aşılama yapıldıktan bir süre sonra normale dönmeye başlayacağız…

Peki nasıldı bizim normalimiz?

*Kafe ve restoranlar tekrar dükkanlarını açacak…

*İnsanlar, yine açlık sınırının altında bir bedelle de olsa çalışmaya başlayabilecek!

*Esnaflar, salgından değil; ekonomik krizden dolayı dükkan kapatacak(!)

*Emeklilikte yaşa takılanlar sadece sosyal medya ile değil, eskisi gibi sokağa da çıkarak seslerini hükümete duyurmaya çalışacak ancak hükümet tarafından duyulmayacak(!)

İşsiz EYT’liler yine günübirlik iş kovalayabilecek, böylece en azından günü kurtarma şansları olacak(!)

*İşçiler fabrikalarda koronavirüs kaparak değil, sadece iş kazalarında (cinayetlerinde) can vermeye devam edecek(!)

*İnsanlar düğünlere salgından dolayı değil, artan altın fiyatlarından dolayı gitmeyecek(!)

*Çürük binalardan dolayı depremlerle ve yetersiz alt yapı ya da denetimsiz yapılaşma nedeniyle sellerden dolayı olacak sadece toplu ölümler, salgın ölümleri bitecek(!)

*Yaşlılar, artık salgın nedeniyle değil, 1500 lira emekli maaşı aldıkları için sosyalleşmesini kısıtlayacak(!)

*Okullar açılacak, yeniden yüz yüze eğitime geçişecek, öğretmenler salgından değil, atanamadıkları için göreve başlayamayacak(!)

*Sağlık çalışanları, doktorlar artık coronadan değil, sadece hasta yakınlarının saldırısı sonucu ölecek(!)

*Sosyal mesafe ortadan kalkacak, insanlar yine sadece kutuplaşmadan dolayı birbirlerine mesafeli duracak(!)

İnsanlar eskiden olduğu gibi maskesiz ağzını kapatacak

***

Demem o ki Covid-19’un ‘AŞI’sı bulundu ama milletin önemli bir kısmı yine ‘AŞ’ı, işi, huzuru, refahı, güvenli çalışma ortamını, uzlaşıyı, bulamayacak. Onların “AŞ”ı bulma çilesi günü birlik olarak sürecek! Az kaldı maske düşecek, normalleşeceğiz(!)