'İP'lemiyordu, 'İYİ' oldu!

Yılmaz Karabıyık

Yılmaz Karabıyık

Tüm Yazıları

Milliyetçi Hareket Partisi’nde lidere sadakat vardır… Ancak bu partiye gönül veren her bireyin de kendi öz iradesi, düşüncesi, savunduğu doğrular, zıt olduğu ideolojiler mevcut. MHP, MHP’den kopanların “Ülkücülük” vasfını yitirdiğini savunuyor, MHP’den kopanlar ise “Ülkücü” oldukları için bu partiden ayrıldıklarını dile getiriyor.

Hangi pencereden baktıklarına bağlı tabii…

Adalet ve Kalkınma Partisi, malumunuz Milli Görüş’ün içinden gömlek değiştirerek doğan; İYİ Parti ise gömleğin değiştiğini savunup MHP’den ayrılanların kurduğu, kendini merkezde tanımlayan bir parti…

Kuruluş şekilleri aynı olsa da ayrılış sebepleri farklı…

***

Uzun uzadıya anlatmaya gerek yok; İYİ Parti, Devlet Bahçeli’nin üst üste seçim kaybettirdiğini düşünenlerin başlattığı değişim hareketinin mahkeme kararlarıyla noktalanması sonucu doğdu… Sonrasında MHP ile AKP’nin yakınlaşması; İYİ Parti sürecini daha da hızlandırdı ve her şeye rağmen MHP içinde kalanları, bu partiye itti… Ve değişim hareketinden bu yana MHP Lideri Bahçeli ve yöneticilerin, en fazla zıtlaştığı, yeri gelip “İP” dediği, yeri gelip “Zillet” dediği, yeri gelip “Şer” dediği İYİ Parti ile bir husumeti söz konusu… Ve MHP’yi, AKP ile ittifaka iten ana sebep de aslında İYİ Parti’nin kuruluşunun başlangıcı olan değişim hareketi.

***

Peki bu ittifak; MHP’yi eritip yok etme aşamasına mı getirdi, yoksa daha da güçlendirdi mi?

Kim ne derse desin; AKP ile ittifak, MHP tabanının, ülkücü camianın içine genel olarak sinmedi. Bunu, yerel seçimlerde; gördük. En bariz örneğini ise İzmit’te yaşadık. Mecliste MHP’li adayların yer almasından sebep, AKP ile ortak listeye oy verenler; başkanlık makamında CHP’nin adayı Fatma Kaplan Hürriyet’i tercih etti. Bunun gibi pek çok belediyede benzer durumlar yaşandı…

Keza, yine sosyal medyada MHP’li isimlerce, hükümetin yanlış politikalarının sıklıkla eleştirildiğini görüyorum ancak AKP tabanında MHP’nin, MHP Lideri’nin eleştirildiğini görmek pek mümkün değil… Yani bu ittifak, AKP’den ziyade genel manada MHP’ye daha fazla yarar sağlamışa benziyor. Çünkü AKP tabanı, MHP’yi özümserken; MHP tabanında AKP’yi özümseyen bir net tavır yok!

İşte böyle bir süreçte farklı senaryolar ortaya atıldı, atılmaya da devam ediliyor…

Devlet Bahçeli’nin AKP’yi köşeye sıkıştırdığı, başkanlık sistemi değişikliği ile iyice kendisine muhtaç duruma getirdiği, İYİ Parti’yi kurduranın da MHP olduğu gibi paranoya düzeyinde senaryolar mevcut.

Bunlar senaryo olsa da AKP’nin, seçimlerde MHP’ye muhtaç duruma geldiği aşikar… Çünkü AKP, tabanın bir kısmına MHP’yi alternatif olarak gösterdi. Bugün ittifak dağılırsa ve bu dağılmada MHP’yi haksız duruma düşürecek çok ciddi gerekçeler ortaya konulmazsa AKP, ittifak yaptığı güne lanet edecek duruma gelir.

Kim bilir, 31 Mart yerel seçimlerinden sonra belki o duruma gelmiştir!

***

Milliyetçiliği ayaklar altına almış bir parti ile milliyetçi bir partinin yan yana gelip “Beka” meselesi üzerinden yürüttüğü seçim süreci; kendileri açısından çok sağlıklı sonuçlanmadı. Ve MHP’nin 24 Haziran 2018 seçimlerinde vatandaşa verdiği vaatler, AKP’nin reddi, MHP’nin çekimserliği ile sonuca erişemedi. MHP ile AKP’nin olası bir erken seçime ittifak halinde girmesinin hezimetle noktalanması bu yüzden ihtimali yüksek bir durum… MHP ile AKP’nin arasındaki ittifakın dağılması, MHP’nin verdiği vaatlerin yerine getirilmesi için bastırması ve bu konularda muhalefetle birlikte hareket edebilmesi durumunda ise AKP’nin yaşayacağı hezimet kaçınılmaz bir duruma gelir…

İşte bu yüzden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin son çıkışı, çok farklı yorumlanabilir bir çıkış… Her yoruma, ihtimale açık bir çıkış…

Ne diyor Bahçeli? “Buluşma yerimiz zillet değil millettir. Kucaklaşma zamanı gelmiştir. İYİ Parti’nin Olağanüstü Kurultay’ında MHP’yle bütünleşme ve birleşme hamlesi Türkiye’nin gücüne güç katacak, yarım asırlık davamızı birlik ve dirlik içinde geleceğe taşıyacaktır” diyor…

Bahçeli’nin daha önce “İP” dediği partiden, “İYİ Parti” diye bahsetmesi dikkat çeken noktalardan biri… Bu söz üzerinden “İttifak” çağrısı yorumları yapılıyor ancak Bahçeli’nin çağrısı, ittifak çağrısı değil. Bahçeli’nin MHP’yi eski gücüne kavuşturma, İYİ Parti’yi zayıflatma, AKP ile olası bir kopuşta, MHP’nin AKP tabanından gelecek oyun üzerine eski gücünü de ekleme çabası. Verilen sözlerin yerine getirilmesi noktasında bir rest çekecekse eğer AKP’ye, bu gücü elde etme çabası! Stratejik bir çaba… AKP’nin gücünün tükenmekte olduğunu gören Bahçeli’nin bir hamlesi…

***

Seçim zamanlarında “Eski MHP’lilerden destek”, “Eski MHP’liler ile buluşma” ve benzeri başlıklarla haberler okudunuz… İYİ Parti içinde yer alıp, kendilerini “Eski MHP’liler” olarak tabir edenler mevcut. Hala MHP’den tam anlamıyla kopamama ya da MHP’nin tabanından ittifak ortaklarına destek sağlama amacı güden bir söylem bu… Bu yüzden bu söyleme MHP’liler tepki gösteriyor. Haklılar da aslında. MHP’den kopup, İYİ Parti’de siyaset yapanların kendilerini “Ülkücü” olarak adlandırması kendi pencerelerinden bakıldığında doğru olabilir lakin, “Eski MHP’li” şeklinde bir tabir, bir partiye mensup oldukları için doğru bir tabir değil. İYİ Parti’yi benimsememiş izlenimi veriyor topluma… Bahçeli’nin çağrısı da o isimlere, kendilerini “Eski MHP’li” olarak adlandıranlara.

Peki bu çağrı karşılık görür mü?

Evet gördü ama kahkaha ile!

Bu çağrıda İYİ Partilileri, MHP’ye taşıyacak hiçbir gerekçe oluşmadı!

MHP’yi güçlendirecek gelişmeler yaşanmadı; af çıkmadı mesela; EYT sorunu, 3600 ek gösterge sorunu çözülmedi…

MHP’nin millete verdiği vaatler karşılık bulmadı.

MHP ile AKP’nin yerel seçim sürecinde ittifak yıkacak duruma geldiği “Andımız” meselesi sonuçlanmadı!

AKP ile ittifak noktalanmadı!

“Neden dönsün İYİ Partililer MHP’ye?” sorusu, Bahçeli’nin çağrısında bu yüzden cevap bulmadı!

Daha önce “İYİ Parti”yi “İP”lemeyen Bahçeli’nin bu çağrısıyla sadece “İP”, “İYİ” oldu; İYİ Parti Lideri Meral Akşener’in “Sayın Erdoğan, yine ne dedin bu arkadaşa?” tweeti ile bir süreliğine yüzler güldü.

İYİ espri oldu! Hepsi bu!