EYT, AKP için artık çok daha tehlikeli!
“Ne var yani yaşları dolana kadar bekleseler?”, “Erken emekli olup çift dikiş yapacaklar, dertleri bu”, “Bunlar, AKP’nin zaten karşısında, EYT çözülse de oy vermezler”, “Eli ayağı tutuyorsa emekli olamamak bir mağduriyet mi?” Böyle baktırıyorlar işte konuya… Bu kadar sığ, bu kadar basit…
Düşünün, yıllarca çalışmış, didinmiş, emek vermiş; iş yeri özelleştirilince işsiz kalmış… Ne bileyim iş yeri iflas etmiş, işsiz kalmış… Yani bir şekilde işsiz dolaşan 45-50 yaş ortalamasında hatta daha üzerinde insanları düşünün… İş için gittiği kapılardan geri döndürülüyor. Yaşından dolayı kimse iş vermiyor. Çocuğu var okutması gerek, evi var geçindirmesi gerek… Yani bu insanların yaşaması ve yaşatması gerek. Bulamıyor iş, gündelik sigortasız işlere koşturuyor. Sigortalı olsa ayrı bir dert, olmasa ayrı bir der… Sigortası olmadığı için sağlıkla ilgili problemlerinde para ödemek zorunda kalıyor, sigortası olsa da ABO düzenlemesindeki absürtlükten dolayı, prim gün sayısı arttıkça bağlanacak emekli maaşı düşüyor.
Hali hazırda çalışmakta olanların ise kimilerinin sağlık problemleri var, kimileri alacağı kıdem tazminatı ile borçlarını kapatmayı planlıyor.
“Çift dikiş yapacaklar” deniyor bir de EYT’lilere…
“Oh ne ala memleket”miş(!)
Asgari ücretle çalışan biri, bugün prim gün sayısını ve yaşını doldurup emekli olursa alacağı maaş 1000-1200 lira civarı… Yani bir işe girip çalışmazsa sosyal yardım düzeyindeki emekli maaşıyla yaşamını idame ettirmek durumunda.
Yetmedi, aylık bağlama oranı düşürülürken bireysel emeklilik dayatması gündeme geldi bir de… O da yetmedi, kıdem tazminatını yarı yarıya düşürecek bir düzenlemeden söz edilmeye başlandı.
Ve tüm bunlar yaşanırken EYT’liler “Türemiş” oldu, “Boş iş” oldu, “Köpük” oldu…
Yetmedi, ortalık karıştıran durumuna kondu. Neden? Hakkı olanı geri istediği için… Neden? İnsanca yaşamak için… Neden, “Kıdemime dokunma” dediği için…
Şunu kafanıza iyice sokun; bu insanlar erken emeklilik değil, kazanılmış haklarını istiyor. Bu insanların derdi seçim değil, geçim ve bu işi çözecek olan da siyaset. İşte bu nedenle ellerindeki en büyük güç olan oylarına güveniyorlar. Bu nedenle seçim zamanı daha çok bastırıyorlar. Hala umutlular çünkü, hala sizlerin vicdanen olmasa bile çekinerek bu meseleyi çözebileceğinize inanıyorlar. Ve bu umut var olduğu için size kapılarını kapatmıyorlar. Yanlıştan dönün istiyorlar.
***
Bugün İstanbul Yenikapı’da yine aynı çığlık vardı. Ses, bir önceki miting kadar gür değildi, hedef tutmamıştı belki ama bu AKP için EYT’nin bir tehlike olmaktan çıktığı anlamına gelmedi… Ramazan ayında oruçlu vatandaşların, katılımının az olduğunu gösteren bir tabloydu bu. Bir de hükümetin ne yaparlarsa yapsınlar bu meseleyi çözeceğine inançlarının kalmadığını gösteren bir durumdu.
Her siyasi görüşten insanın yaşadığı bu mağduriyet, 31 Mart yerel seçimlerinde tüm ikazlara rağmen çözülmedi, EYT’liler de sandıkta ya geçersiz oy kullandı ya da Cumhur ittifakı adaylarının rakiplerine oy verdi. Ve AKP, hayati öneme sahip illeri, ilçeleri kaybetti. İstanbul da kaybedilen iller arasındaydı. “İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder” mantığı vardır ülkemizde ve seçim sonrası farkın az olmasından sebep itirazların ardı arkası kesilmedi. Bu itirazlar sonucu değiştirmeyince de sadece Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri, sandık başkanlarının memur olmaması gerekçe gösterilerek iptal edildi.
23 Haziran’da seçim yenilenecek… Ve pek çok aday, İmamoğlu lehine çekildi. Çünkü verilen kararı antidemokratik bulmuşlardı. Evet, EYT’nin içinde sorun çözülse de çözülmese de AKP’ye oy vermeyecek olanlar var; -ki vatandaşın sorunu oy hesabına göre değerlendirilmemeli- ancak gönlü AKP’den yana olup da yaşatılan mağduriyetten dolayı oy vermeyenler de mevcut. Ya da mevcuttu diyeyim…
Bugün gördüm ki onlar umudu kesmiş bu iktidardan… Mücadeleyi boş görmüş. Bu AKP için en tehlikelisi aslında.
Ciddi bir hastalık; belirti verirse dikkate almak gerekir, erken teşhisle sağlığına kavuşmak için ancak o belirtiler bir anda ortadan kaybolur ve hastalık içten içe ilerlerse işte o zaman her şey için geç olur…
EYT sizden umudu kesmeye başladı ve bugüne kadar size oy vermiş olan EYT’lileri de hızla kaybetmek üzeresiniz. Bugün mitinge katılmayanlar, emin olun sandığa koşa koşa gidecekler. Ve EYT’nin, asıl mücadelesi bu seçimden sonra daha da artacak; kendilerine kaybettirenlere kaybettirmek için…
Çözün bu meseleyi…