Kaya, rantçıları isim isim deşifre edecek mi?
Bakın, aylardır Çayırova’da dönen imar rantı dolaplarını yazıyoruz.
Selahattin Kaya da bu işe oldukça vakıf bir adam.
Özellikle Çayırova’nın en merkezi noktasında yer alan, Şekerpınar 5. Bölge, Ramada Otel’in olduğu cadde;
Bu caddede sadece AKP’lilerin değil, CHP’lilerin de yeri bulunuyordu.
Depolama alanı olarak görülen bu yerin sanayi alanına çevrileceğini önceden rüyasında görenler (!)
Gidip ucuza yer kapatmıştı.
Aslında kıymetli arsalar olarak biliniyordu ancak encümen kararıyla çok düşük fiyattan satışa sunuldu.
Sonra da sanayi alanına çevirmek için girişim yapılmıştı.
Çayırova belediye başkanı Şevki Demirci, bu yerin sorunsuzca sanayi alanına çevrilmesi ve 1 olan emsalin 1.5 olmasını bizzat görev saymış ve CHP grup başkanvekiline kadar gitmişti.
Oysa sayısal olarak CHP’ye ihtiyaç yoktu ama Demirci ilerisini düşündü.
Ne yaptıysak beraber yaptık diyebilmek adınaydı belki de…
Selahattin Kaya bu konuyu yargıya taşıyacaklarını söyledi.
Şimdi ne aşamada bilmiyorum.
Ama bu konuda fena muhalefet yapmadığını söylemek mümkün.
Bir muhalefet ilçe başkanının yapması gereken de bu değil mi?
Kamu yararına olmayan, kişisel menfaat peşinde olanları deşifre etmek muhalefetin görevidir.
Kaya da bunu yaptı.
Ama Kaya, orada kimlerin yer aldığını kamuoyuna açıklamadı.
Diyorlar ki, AKP’lisinden tutun CHP’lisine kadar var.
İyi de kim bunlar?
Onları bilirsek, fotoğrafa daha geniş bakabiliriz diye düşünüyorum.
Buna ilaveten Selahattin Kaya’nın adaylık döneminde çok daha kendini aşan işler yapmasını bekliyorum.
Seçim kazanmayı istiyorsa ki-istiyordur;
Önce Çayırova’da imar rantına bulaşan kim varsa, bu kendi partisinden de olsa açıklamalıdır.
İlçe başkanlığında başlattığı konuların peşini bırakmayıp, Çayırova’da rakiplerinin ipliğini pazara çıkarmalıdır.
Ondan sonra Çayırova’ya ne vaat ediyor, onları anlatmalıdır.
Biz de o zaman deriz ki; Selahattin Kaya boşuna aday yapılmamış…!
------------
DR. ANAÇ NASIL DEVRE DIŞI BIRAKILDI? İŞTE DETAYLAR…
CHP’de Çayırova belediye başkan adaylığı için adı geçen Dr. Mustafa Anaç’la ilgili yaşananları bir önceki yazımdan biliyorsunuz.
Kendisi gibi hekim eşi ile birlikte Batı yakasının sevilen hekimlerinden biri olan Mustafa Anaç;
Çayırova’da parti tabanından büyük bir grubun talebi üzerine adaylık için görüşme trafiği yaptı.
Ancak tabanın talebi il başkanı Cengiz Sarıbay’a takıldı.
Ayrıntıları takip edenler bilir.
Benim bu yazımdan sonra -hiç şaşırmadığım biçimde- basından bir arkadaşımız
Son zamanlarda huy edindiği şeyi yineleyerek haberi çürütmeye çalıştı.
Genel geçer ifadelerle benim içi boş bir iddia ortaya attığımı işaret eden arkadaşımız
Cengiz Sarıbay’ın Mustafa Hoca için “olumlu rapor” verdiğini yazmış.
Oysa olumlu raporu veren Sarıbay değil, CHP genel merkez yetkilileriymiş.
***
Mevzuyu uzatma peşinde değilim. Zaten aday belirlenmiş, olan olmuş bitmiş.
Ama bu arkadaşlara altı boş haber yapmadığımızı bir şekilde göstermem gerekiyorsa ona da hazırım.
Hem yazacak bir konu daha edinmiş olurlar.
***
Lafa başlamadan evvel değerli meslektaşıma şunu ifade edeyim.
Ben Selahattin Kaya kötü bir adaydır demedim!
Kaya düne kadar adaylık düşünmüyordu, Çayırova’da AKP’den devşirecek doktor adaylar arayışındaydı dedim.
Burnunun ucundaki potansiyeli görmek istemedi dedim.
Neyse…
***
Mustafa Anaç tabanın baskısı üzerine adaylık çalışmaları başlatınca Sarıbay ile konuşuyor.
Sarıbay ilk başlarda bundan memnuniyet duyduğunu ifade ederek Anaç’ın genel merkezden gelen üçlü komisyonla görüşmesinde mahsur görmüyor.
Anaç’ın, CHP’nin Kocaeli için görevlendirdiği komisyonla yaptığı görüşme oldukça olumlu geçiyor.
Komisyon, Ankara’ya da olumlu görüş bildiriyorlar.
Fakat Kocaeli il başkanlığı işi ağırdan alıyor, sanki rapordan haberi yokmuş gibi davranıyor.
Ve zaman gelip çatıyor, Anaç’ın şayet aday gösterilecekse 1 Aralık günü saat 17:00’ye kadar bir şey duyması gerekiyor.
Öyle ya, Anaç üçlü komisyonun görüşünden haberdar olduğundan, tabanın da kendisini istediklerinin bilinmesinden dolayı beklemeye koyuluyor.
Fakat o saate kadar ne Sarıbay’dan ne genel merkezden ses seda çıkmıyor.
Ankara ile irtibata geçiliyor.
Yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcısı Seyit Torun, Anaç’a istifa için çalıştığı kurumdan ek süre istemesini öneriyor.
Ki, bu ne kadar mümkün, siz de takdir edersiniz…
Bir şeylerin döndüğünü anlayan, kendisine olumlu ya da olumsuz dönüş yapmayan il başkanının bu tavrından sonra doğal olarak Mustafa Anaç istifa etmiyor.
İstifa edip sonuç almak için uğraşabilirdi de fakat Anaç 2014'ten tecrübeli. Bu oyunu çabuk görüyor.
Sonra ortaya çıkıyor ki, Anaç’ın adaylığına Cengiz Sarıbay ve Gebze bölge milletvekili onay vermemiş.
Yani CHP genel merkezinin ve parti tabanının isteği yerine Cengiz Sarıbay ve bölge milletvekilinin dediği oluyor.
Genel merkez yetkilileri” Mustafa Hocam örgüt karşınızda olduğu için bir şey yapamadık” diyor.
Örgüt dediği ise il başkanı ve milletvekili…
Sebebi nedir, bilinmiyor.
***
Ben de geçen yazımda bunu anlatmadım mı?
Sarıbay Mustafa Hoca’ya “Benim kafamdaki aday sen değilsin, iki dönemdir arkamda duran ilçe başkanı benim adayımdır” dese daha mertçe olmaz mıydı?
Niçin kıra kıra gidiyorlar?
Ne zaman kriz yönetmede başarılı olacaklar?
Ben bunları anlatmaya çalıştım.
Mustafa Hoca ile bu süreçte tek kelime konuşmadım.
Kendisi nazik ve ilkeli adamdır, bu konuları konuşmaktan hicap duyar.
Ben yaşananlara ortak olan pek çok yol arkadaşıyla, partilileriyle konuşmalarımdan sonra böyle bir yazı yazma ihtiyacı hissettim.
Derdim Sarıbay veya şu-bu değil!
Ne yaşandıysa onu yazmak ve tarihe not düşmek.
Yarın bir gün CHP Çayırova’da seçimi kaybederse ki umarım bu olmaz;
Açıp bu yazıyı okuyun diye.
Daha da detay isterseniz derinlere inebilirim.