Hem genel hem yerel iktidarlar çözümü bulmuş!
Yazılarımda kâr zarar hesabı hiç yapmadım!
Gazeteciliğin kıt kanaat geçinmeye çalışanlarındanım…
Kimseyi kasıtla, haksız yere yerden yere vurmadım…
Kimseyi çıkar için övmedim, samimiyetle vicdanımla duygularımla yazdım…
Gazeteci, muhaliftir çünkü…
Gazeteci, halk adına kamuyu denetleyendir…
Gazeteci, iktidarlara yaranmak için değil, hatalarını ortaya koymak ve düzeltilmesine katkı sunmak için vardır…
Doğrudan taraftır gazeteci, yanlışa muhaliftir…
Hak savunur, hak arar…
***
Her ne kadar internet ortamında tüm dünyada okunabilse de yazılarımız, yerel ölçekli çalışan gazetecileriz biz…
Bu nedenle de sadece genel iktidarın değil, yerel iktidarların da yanlışlarını eleştiririz…
Bunu yaparken de parti ayrımı gözetmeyiz…
Samimiyetle hizmet edenin doğrularını da yazarız, kenti hizmetsiz bırakıp halkın yüzüne gülücükler saçarak başarısızlığını örtmeye çalışanların yanlışlarını da…
Keza halkın bizden beklemesi gereken de budur…
Lakin toplum öyle bir kutuplaştırıldı ki yanlışa yanlış, doğruya doğru dememize değil, kime yanlış, kime doğru dememize göre yorumluyor bizleri…
Mevcut iktidarı günahı kadar sevmeyenler, muhalefet partilerine mensup belediye başkanları hakkında, yanlış da yapsa yanlışını yazana hakaretler savurur hale geliyor…
Muhalefeti günahı kadar sevmeyen, mevcut iktidarın fanatiği olan ise kendilerinin de zarar gördüğü politikalara yönelik eleştirilere dahi tahammül edemiyor, diğer kutup gibi hakaretler savurmaya başlıyor…
Bu durum da bile isteye yanlışa düşenlerin yanlışlarına devam etmesine sebep oluyor…
Diledikleri gibi at koşturmalarını sağlıyor…
Çünkü kendilerini eleştirenleri, karşıya atarak, taraf yaparak, husumetli gibi göstererek, sözünü güvensiz hale getirerek suçlarını gölgeleyebiliyorlar…
Çünkü ülkemizde yanlış yapanın partisine bakmaksızın eleştiren gazetecilik kavramının bittiğini düşünüyorlar…
Çünkü, taraf olmayanın bertaraf olduğu bir tarz gelişti…
***
Düşünün bir Halk Tv’yi, düşünün bir A Haber’i..?
Halk TV’nin AKP’ye yönelik eleştirileri doğru da olsa iktidarı destekleyen vatandaşın gözünde güvenirliği var mı?
Keza iktidara yakın, muhalefetin karşısında bir televizyon kanalı olarak bilinen A Haber’in, muhalefet hakkında yaptığı haberler doğru bile olsa muhalif vatandaşlar itibar gösterir mi?
İşte bu örnekler, tarafsız gazeteciliğin olamayacağını, her gazetecinin mutlaka taraf olduğunu düşündürtüyor insanlara…
Bu yüzden de eleştirdiğiniz partilerin taraftarlarınca yaftalanıyor, eleştirdiğiniz partinin karşıtları tarafından ise alkışlanıyorsunuz…
Ve bu kutuplaşmayı, siyasi partiler, makam mevki sahipleri kalkan olarak kullanıyor…
Yaptığı yanlışları yazanın bir gazeteci olmadığı, aslında rakiplerinin taraftarı olduğu izlenimini oturtuyorlar halkta!
Çözümü bulmuşlar yani!
Çünkü, gazeteciliğin itibarını sarsan örnek fazla!
İşte ülkemizdeki, kentlerimizdeki mağduriyetlerin sebebi tam da bu!
Benim için benim gibi düşünen meslektaşlarım için bir kesim bizi alkışlamış, bir kesim bize tepki göstermiş bir önemi yok!
Doğru bildiğimizi yazmak için çabalar, yanlışa yanlış deriz…
Gören göz taraflı-tarafsız ayrımını yapar, görmeyen göze zaten çare yok!
KOCAELİ’DEKİ SKORU NE BELİRLEYECEK?
Kocaeli, AKP’nin seçimlerde üstün olduğu bir şehir…
2019 yerel seçimlerine kadar tüm belediyeler AKP’nin elindeydi…
Lakin pek çok seçimde, bıçak sırtı görebildikleri yerlerde mevcut başkanları tekrar aday yapmadılar…
Bunun sebebi ya halkın mevcut başkanı başarısız görüp, bunu anketlere yansıtmasıydı ya da teşkilat ile başkanın yaşadığı tartışmalardı…
Bıçak sırtı olarak görünmeyen yerlerde ise ankete bile lüzum görmediler çoğu zaman…
Çünkü o yerlerdeki seçmenlerin çoğunluğu, ne olursa olsun AKP’den vazgeçmeyenlerden oluşuyordu…
Peki partisinden vazgeçmeyen seçmenin bu fanatizmi o kentlere ne kattı?
Yerinde saydı pek çok ilçe…
Bu yerinde saymanın en sert tavrı, 2019 yerel seçimlerinde gösterildi…
2019’da İzmit CHP’ye geçti, Derince, AKP tarafından kıl payı kazanıldı, Darıca’da CHP’nin hatırı sayılır şekilde oyu arttı…
***
Peki, Kocaeli’deki belediyelerin 4,5 yılı nasıl geçti?
Buna bakacak mısınız oy kullanmadan önce?
İzmit’te Fatma Kaplan Hürriyet’e şans verenler pişman mı ya da şahsına oy vermemiş olanlar, “Aday yapılırsa bu kez oy veririm” diyor mu?
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’a oy verenler pişman mı ya da oy vermeyenler “Aday yapılırsa bu kez oy veririm” diyor mu?
Derince, Başiskele, Körfez, Kandıra, Karamürsel, Kartepe, Gölcük, Gebze, Darıca, Dilovası ve Çayırova’daki belediye başkanları için ne diyorsunuz, pişman mısınız, yoksa iyi ki seçmiş misiniz?
Test ettiğiniz başkanların kentlerinize iyi hizmet edip etmediğine bakarak mı kullanacaksınız oyunuzu, yoksa “Partimin adayından başkasına oy vermem” diyerek mi?
Yani partiler mi, adaylar mı belirleyecek oyunuzu?
Mesela, herkesle kavgalı olan, kenti hizmetsiz bırakan, rutin işlerini dahi aksatan bir belediye başkanını, ideolojinize yakın olan parti her şeye rağmen aday gösterdi diye, o başkana tekrar oy verir misiniz?
Ya da bir belediye başkanı görevi sürecinde iyi hizmetler ürettiyse kentin yararına işlere imza attıysa halkın taleplerini karşılıksız bırakmadıysa sırf partisini sevmediğiniz için onun en güçlü rakibi kimse ona mı oy verirsiniz?
Yoksa kente yararı dokunan her kimse partisine bakmaksızın ona oy verir, kente kötü hizmet edeni de partisine bakmaksızın cezalandırır mısınız?
Sizce hangisi daha sağlıklı bir oy kullanma şeklidir?
Başarısız olduğu halde size dayatılan isme tekrar oy vermek ya da kente yararı dokunan hizmetler ürettiği halde partisine zıt olduğunuz için başarılı başkana oy vermemek mi; yoksa kente zararı dokunana ceza, kente yararı dokunana ödül mahiyetinde oy kullanmak mı?
Evet, Kocaeli’deki skoru ne belirleyecek?
Değerli Kocaeli Barış Gazetesi okurları,
Kocaeli Barış Gazetesi ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da Kocaeli Barış Gazetesi sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar Kocaeli Barış Gazetesi yorum alanında paylaşılamaz.
Kocaeli Barış Gazetesi yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, Kocaeli Barış Gazetesi bu sorumluluğu üstlenmez.
Kocaeli Barış Gazetesi'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.