Koyun!
Ben görmedim, daha eskileri bilenlere soruyorum onlar da bu denli bir pahalılık görmediklerini anlatıyor…
Ekonomik kriz gerçekten tarif edilemez boyutlarda…
Dolar bile enflasyonun gerisinde kalmış durumda…
Tüm Avrupa ülkelerinin enflasyon oranlarını toplasanız, Türkiye kadar etmiyor.
Bir küçük boy yumurtanın fiyatının 3 liraya yaklaştığı, bir ev kirasının asgari ücreti aştığı, 2+1 bir dairenin fiyatının 2 milyon lirayı bulduğu, kıymanın kilosunun 300, peynirin 200 liraya satıldığı ülkemizde, 7 bin 500 lira ile geçinmesi beklenen emekliler var.
Keza, seçim olmasa o rakam da 5 bin 500 lirada kalacaktı muhtemelen!
Yaşanan krizi anlatmaya, kelimelere dökmeye de çok gerek yok aslında, vatandaş bunu kendi bizzat görüyor, yaşıyor. Vatandaşın tenceresinde et kaynamıyor! Bırakın kırmızı eti, tavuk eti bile lüks oldu artık. Sucuğu, pastırmayı hepten unuttu vatandaş! Tostlara giren sucuk bile tavuk etinden seçilir oldu.
Diyorlar ki enflasyon düşecek!
Diyorlar ki fiyatlar sabitlendi!
Diyorlar ki her şey yolunda!
Sonra da kendileriyle çelişiyorlar, asgari ücrete temmuz ayı için zam vaadinde bulunuyorlar!
“Bu enflasyon nasıl bu denli arttı?” diye soranlara, “Şurada, şurada, şurada hata yaptık, bunları düzelteceğiz” demek yerine, “Avrupa’da benzin daha pahalı, tüm dünyada kriz var” diyerek kendilerini savunmaya geçiyorlar!
Enflasyonu nasıl düşüreceklerini değil, sadece düşüreceklerini anlatıyorlar!
Güven veremiyorlar, inandıramıyorlar!
Umut bile olamıyorlar!
“Şöyle yapacağız, böyle yapacağız” dahi diyemiyorlar!
Üretim ekonomisinden tüketim ekonomisine geçişin sancılarını yaşadığımız ülkemizde, bu krizi bize aştıracak bir kaynak sunamıyorlar!
Hala seccadeden, farklı konulardan medet umuyorlar!
Oysa yapmaları gereken vatandaşa umut olmak!
“Yapacak hiçbir şeyimiz yok” dercesine, ülkenin gündemini değiştirmeye çalışmaları, halka güvensizlikten başka bir şey vermez! Halkı bir beklenti içine sokmaz!
Düşünün, geçim sıkıntısı yaşayan bir vatandaşsınız, mevcut iktidar eline almış seccadeyi, “15 Mayıs’ta bu seccade üzerinde şükür namazı kılacağız” diyor!
Mevcut iktidara rakip olan 6’lı masanın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ise çıkıyor, iktidara geldiklerinde Kurban Bayramı’nda asgari ücret düzeyinde bayram ikramiyesi sözü veriyor. Hatta bu kadarla da kalmıyor, seçimden önce gerçekleşecek Ramazan Bayramı’nı da bu vaadine dahil ediyor. Yani geriye dönük olarak Ramazan Bayramı’nın ikramiyesini emekliye ödemekten söz ediyor.
Yani şu mesajı veriyor Kılıçdaroğlu emekliye, “Ben seçilirsem cebinize toplamda 17 bin lira, mevcut iktidar ile devam derseniz cebinize 4 bin lira girecek.”
Şimdi, “Bu sene nasıl kurban keseceğiz?” diye kara kara düşünürken emekli vatandaş, üzerine fark edilmeden basılan seccadeye mi bakar, yoksa kurban kesme ibadetini yerine getirmesini sağlayacak ikramiye sözüne mi?
Kılıçdaroğlu’nun önceki gün açıkladığı emeklilik ikramiyesiyle ilgili sözü, sokakta karşılık buldu bile, büyük heyecan yarattı. Kahvehanelere gidin, kendi kulaklarınızla şahit olun!
Ve Kılıçdaroğlu, durmayacak, vatandaşın kanayan yaraları üzerinden, ekonomik vaatler üzerinden yürümeye devam edecek. Bu vaatleri sadece emekli kesimle sınırlı kalmayacak.
Çünkü vatandaş nezdinde bugün ülkenin birinci meselesi geçim!
***
İşte böyle bir süreçte, ülke ekonomisinin emanet edildiği isim olan, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, geldi vatandaşın bam teline basıverdi!
Hükümetin, vatandaşı heyecanlandıracak, geçim sıkıntısına merhem olacak vaatler sunamaması yetmezmiş gibi ülke bu haldeyken neşesiyle, gözlerindeki parıltıyla bilinen Sayın Bakan Nebati, ülkeye yeni bir gündem ekleyiverdi: “KOYUN”
Tarım ve hayvancılıkla ünlüyken ülkemiz, bugün eti kasap camında izler duruma geldi vatandaş. Bir kilo kıymanın fiyatı 300 liraya geldi dayandı.
Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının tüm milleti, istemsiz vejetaryen yapan et fiyatlarını, aşağıya çekecek bir planı olup olmadığı tartışıladururken Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, koyun etinin daha ucuz olduğunu, ancak vatandaşın koktuğu için bu eti tercih etmediğini dile getirerek vatandaşın sinirini bozmayı o bitmeyen neşesiyle başardı!
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından önceki akşam Saray’da AKP ve MHP milletvekillerine iftar verilmiş, katılımcılara ana yemek olarak safranlı pilav eşliğinde mantar soslu dana fileto ikram edilmişti.
O ikramdan Bakan Nebati de nasiplenmişti! İftardan bir gün sonra bir televizyon kanalının canlı yayınına katıldığında sarf etti bu sözleri Bakan Nebati! Türkiye’de damak tadının değiştiğini iddia edip, “Koyun eti ucuz ama tercih edilmiyor, kokusundan dolayı. Bunu da değiştirmek lazım” deyiverdi!
Yani sanırsınız atıyorum koyun eti 150 lira, dana eti 300 lira! Oysa, koyun etiyle dana eti arasındaki fark, varla yok arasında! Vatandaş, bırakın kırmızı eti, tavuk eti bile alamaz duruma gelmişken ekonomist Bakanımız Nebati, vatandaşın aklıyla adeta dalga geçiyor!
Vatandaş etin kokusunu unutmuş, Kurban Bayramı’nda ne yapacağını kara kara düşünüyor, Bakan Nebati, ekonominin içler acısı durumunun üzerini koyun etinin kokusuyla kapatmaya çabalıyor!
Paranın başındaki isim vatandaşın et yiyememesini ekonomik krize değil, etin kokusuna bağlamaya kalktığına göre; gerçekten ellerinde vatandaşa verebilecekleri bir umut kırıntısı dahi kalmamış!
Bunu Nebati’nin gözlerindeki parıltıda bir kez daha görmüş olduk!
Değerli Kocaeli Barış Gazetesi okurları,
Kocaeli Barış Gazetesi ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da Kocaeli Barış Gazetesi sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar Kocaeli Barış Gazetesi yorum alanında paylaşılamaz.
Kocaeli Barış Gazetesi yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, Kocaeli Barış Gazetesi bu sorumluluğu üstlenmez.
Kocaeli Barış Gazetesi'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.