Erdoğan’ı istemeyenler ne istediğini biliyor mu?
Gerçekten anlam veremiyorum artık ne siyasilere ne de vatandaşa…
Kardeşim ülke perişan durumda, ekonomik kriz yıllar öncesinden geleceğini hissettirmiş, son yıllarda da iyice patlama yapmış!
Üretim ekonomisinden tüketim ekonomisine geçen, tüketilenin vergisiyle geçinen bir ekonominin patlayacağı aşikardı. Global ölçüde bir krizin ülkemizi katbekat etkileyeceği belliydi.
Garantör olunan köprülerin, hava alanlarının, otoyollarının Hazine’yi zarara uğratacağı açıkça görülüyordu. Kur korumalı vadeli mevduat da keza öyle…
Tüm bu yaşananlara rağmen AKP’yi destekleyen bir kesim var.
Ve tüm bunlar yaşanmadan da yaşandıktan sonra da AKP’yi ve Erdoğan’ı istemeyen bir kesim var.
Birinci kesime diyecek bir şey yok. Göre göre, bile bile ya da gördüğünü farklı yorumlayarak, hatayı başkalarında arayarak Erdoğan ve partisini desteklemeye devam ediyorlar. Herkesin hür iradesi…
Peki ya diğer kesim..?
Erdoğan’ı tek adam olmakla suçlayan, Erdoğan’ı özgürlüklerini kısıtlamakla suçlayan, Erdoğan’ın ülke yönetimini, ideolojisini beğenmeyen, Habur’dan rahatsız olan, Öcalan’ın mektubunun okutulmasından rahatsızlık duyan, Osman Öcalan’ın TRT’ye çıkarılmasına tepki gösteren, Gezi eylemlerine katılan, Adalet yürüyüşünde yer alan yani kısacası Erdoğan ve partisinin yönetiminden, varlığından rahatsızlık duyan, CHP’li olan, İYİ Partili olan ve AKP’ye uzak ideolojideki diğer partilerden olan, sizler ne istiyorsunuz?
Birinci saydığım kesim Erdoğan’ın, AKP’nin, Cumhur ittifakının kazanmasını istiyor. Onlar bu gidişatta onu suçlamıyor, onlar AKP iktidarının devamını arzuluyor. Peki siz neyi arzuluyorsunuz?
Birinci saydığım kesim, Erdoğan’ın olmadığı bir ülkenin batacağını iddia ediyor, siz ise Erdoğan’ın tekrar seçilmesinin adalet için, ekonomi için, felaket olacağını öne sürüyorsunuz…
Birinci saydığım kesim ekonomideki gidişatı Erdoğan’a bağlamıyor, emekliye, asgari ücrete yapılan zamları iyi görüyor ya da bu maaşlara “Şükür” diyor, siz ise emekliye 5 bin 500 liranın reva görülmesinden, en düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesine çekilmesi önergesinin reddedilmesinden rahatsızlık duyuyor, bu iktidarda refaha erilemeyeceğini söylüyorsunuz…
Birinci kesim zamanında oy verdikleri Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminden memnun olduğunu söylüyor, siz ise parlamenter sisteme geçmek istediğinizi, Cumhurbaşkanı’nın aynı zamanda parti lideri olamayacağını, bu durumun tek adamlığı doğurduğunu, demokrasiyi baltaladığını dillendiriyorsunuz…
Evet, Erdoğan’ı istemeyen, AKP’yi istemeyen sizler, ne istiyorsunuz?
***
Şu an Cumhur ittifakının karşısındaki en güçlü blok 6’lı masa yani Millet ittifakı! Yani ya Millet ya Cumhur kazanacak. Ya Cumhur ya da Millet, Meclis üstünlüğünü elde edecek. Ya Cumhur ya da Millet’in adayı Cumhurbaşkanı olacak.
İki ayrı bloğu da desteklemek zorunda değilsiniz elbette. İki tarafı da beğenmiyor olabilirsiniz, iki tarafı da kurtarıcı görmüyor olabilirsiniz, oyunuzu farklı oluşumlara da verebilirsiniz, boş oy da atabilirsiniz, bunların her biri sizin tercihiniz…
Lakin hem Millet ittifakını desteklediğinizi söyleyip hem de “Şu isim aday olursa oy veririm, şu isim aday olursa oy vermem” demek garip değil mi?
Hem Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminden rahatsız olup, bu sistemi değiştireceklerini, parlamenter sisteme geçeceklerini beyan eden Millet ittifakını destekleyip Cumhurbaşkanı adayına göre hareket edeceğini belirtmek garip değil mi?
Ya bu masadan rahatsızlık duyuyorsundur ya da duymuyorsundur…
Ya bu masayı destekliyorsundur ya da desteklemiyordur…
Parlamenter sistemde Cumhurbaşkanı’nın ülke yönetiminde şu anki sistemde olduğu gibi yetkilerinin olmayacağını bildiğiniz halde, Meclis’in üstünlüğünün önemli olacağını, Başbakan’ın yetkilerinin çok daha fazla olacağını bildiğiniz halde; adaya neden bu kadar taktığınızı, bunun sizin oyunuzda belirleyici olmasını anlayamıyorum…
Elbette ki gönlünüzden geçen bir isim olabilir…
Elbette ki Cumhuriyet’i temsilen o koltukta oturacak ismin sevdiğiniz, güvendiğiniz bir isim olmasını isteyebilirsiniz, elbette ki “Şu adayla seçime girilirse kazanırız” gibi düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz, AKP’den kopmuş ya da kopma aşamasında olan, kararsız kalan seçmenin de oy verebileceğini düşündüğünüz isimleri Millet ittifakına önerebilirsiniz ancak “Ben bu isim aday olursa oy vermem” diyemezsiniz!
Derseniz de Erdoğan ve ittifakı kazandığında ağlamaya, sızlanmaya hakkınız yok…
Derseniz de Millet ittifakının kaybetmesinde ittifakı oluşturanları suçlama hakkınız yok…
Derseniz de “Ben parlamenter sistem istiyorum, ben Cumhurbaşkanı yetkilerle donatılsın istemiyorum” düşüncesini savunmaya hakkınız yok…
İster CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ister Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, ister İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, ister İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener (Aday olmayacağını söyledi), isterse masanın belirleyeceği başka bir isim aday olsun, olur da kazanırsa bu isim Cumhurbaşkanlığı koltuğundan ülkeyi yönetmeyecek hem genel başkan olup hem Cumhurbaşkanı olmayacak! Bunu beyan ediyorlar, biliyorsunuz, bu yüzden bu ittifakı savunuyorsunuz… Peki o zaman adayla işiniz ne?
***
Evet, Erdoğan’ın gitmesini isteyen sizler, önce ne istediğinize bir karar verin!
Erdoğan’ın ardından yetkilerle donatılmış bir başka isim mi, yoksa yetkinin Meclis’te olduğu parlamenter sistem mi? İkinci şıkkı seçiyorsanız; size ne adaydan!