ÇIKARIN O SES KAYDINI…!
Geçtiğimiz hafta Cumhuriyet Halk Partisi Kocaeli İl Başkanlığı
Belediye meclis üyeleriyle birlikte bir basın toplantısı düzenledi.
Konu Çayırova Belediyesi ile ilgili rüşvet iddiaları üzerineydi.
Çayırova Belediyesi Meclis Üyesi Halis Koç, bir bir yolsuzluk iddialarını sıraladı.
İddialara göre Reysaş Lojistik isimli firmaya kaçak yapıdan dolayı encümene kesilmesi gereken ceza 40 milyon idi.
Reysaş’ın sahibi Durmuş Döven 40 milyonluk cezadan kurtulması için kendisiyle rüşvet pazarlığı yapıldığını ileri sürüyor.
Bir kısmı spor kulüpleri üzerinden olmak koşuluyla kendisinden 10 ila 20 milyon arası bir rakamda rüşvet istendiğini söylüyor.
Kime söylüyor, güya AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki’ye…
Güya diyorum çünkü bu iddiayı bugüne kadar doğrulayan olmadı.
Ama yalanlayan da olmadı.
Çayırova belediye başkan yardımcısının rüşvet isteyen kişi olduğu konuşuluyor.
Hatta (sanırım Reysaş’ın sahibinin) elinde bir ses kaydı bile varmış!
Ama henüz dışarı sızdırılmadı.
Dolayısıyla var olduğunu söyleyemeyiz.
İddia sahipleri bile sus pus olmuşken bizim kesin bir kanaatle konuşmamız doğru olmaz.
Ama CHP kesin konuşuyor.
40 milyon cezaya karşılık 10-20 milyona Reysaş’ı razı etmeye çalıştıklarını söylüyor.
Fakat onlarınki de iddiadan öteye gitmiyor.
***
Hal böyleyken gözler Çayırova Belediye Başkanı Bünyamin Çiftçi’ye çevriliyor.
Çiftçi ise bugüne kadar suskunluğunu korumayı sürdürüyor.
Önceki başkan Şevki Demirci’nin belediye başkan yardımcısı hakkındaki iddialardan dolayı zaten Çayırova’nın imajı baya bir zedelenmişti.
Şimdi benzer bir vaka karşısında Bünyamin Çiftçi’nin oturupta ‘iftira ediyorlar, Allahından bulsunlar’ demekle yetineceği zaman değilken neden susuyordu!
***
Aklımdaki sorulara yanıt almak için kendisini aradım, fakat programda olduğu söylendi.
Ertesi gün geri dönüş yaptı ve olan biteni kendi penceresinden anlattı.
Hakikaten de ortada bir rüşvet olayı var mı yok mu, CHP neye dayanarak bu iddiayı ortaya atıyor, hepsini sordum.
Cevapları okuyacaksınız.
Ama kendi kanaatimi söylemem gerekirse; onu da şöyle açıklayayım.
***
Birincisi; ortada kaçak yapı yok. Aynı yapı içerisinde kurulan raf sistemi var.
Bu yüzden tutanak tutulup 40 milyon ceza kesilmesi doğru değil.
İkincisi; anladığım kadarıyla 40 milyon ceza kesen de olmamış. Konu büyükşehir belediyesi teknik ekiplerine sorulunca hata anlaşılmış.
Üçüncüsü; Reysaş’ın sadece bahse konu olan alanla değil, başka yapılarla da ilgili problemli alanları olduğundan epey ceza yemiş. Mahkemeye verdiği halde de kazanamamış.
Dördüncüsü; Reysaş’ın sahibi AKP camiasında baya nüfuzlu biri imiş.
Spor Bakanının akrabası olduğu ifade ediliyor.
Çok kolayca Mehmet Özhaseki’ye falan ulaşabiliyor.
Bugüne kadar kendisine ceza yazılmasına alışık olmadığı ortada.
Feveran etmesinde biraz da bunun payı olduğu anlaşılıyor.
Beşincisi; AKP’ye üst derecede yakın biri olmasına rağmen bu olaylar baş gösterdiğinde kalkıp CHP Çayırova ilçe başkanını ziyaret etmesiyle şaşırtan bir hamle yapıyor.
Haliyle bu da kafa bulandırıyor.
CHP, direkt olarak iddiaların arkasında Durmuş Döven var demiyor.
Ama belli ki bu olay ilçe binasında konuşulmuş, belli bir yol haritası izlenmiş.
Olabilir.
Bunu yadırgamamak lazım.
Muhalefet bunun için var.
İktidarı denetlemek, kamu yararını gözetmek asli vazifeleri.
Ancak madem ses kaydında her şey var, madem Özhaseki o kaydı biliyor, o zaman neden Bünyamin Çiftçi’ye ‘sen doğrusunu yaptın’ dedi?
Ayrıca CHP söz konusu ses kaydını dinledi mi, dinlemedi mi?
İlaveten… ‘O ses kaydını biz de bir dinleyelim’ diyerek meydan okuyor Bünyamin Çiftçi.
Sizce de güzel olmaz mı?
Eğrisi doğrusu neyse çıksın ortaya!
***
Biz objektif gazetecilik anlayışımız gereği kamuoyunu aydınlatmakla mükellefiz.
Sorularımız ve verilen cevaplar ortada. Takdir siz değerli okurlarımızın…
---------------------
***Bünyamin Bey, hakkınızda ortaya atılan rüşvet iddiaları ve bahsi geçen rakam oldukça mühim. CHP, il başkanlığında meclis üyeleriyle sırf bu iddialarla ilgili açıklama yapmışken, neden sessiz kalmayı seçtiniz?
-Ben bu konuyla ilgili mecliste yeterince bir açıklama yaptım. CHP de bunu canlı yayınladı. Bu konu 3-4 ay önce gündeme gelmişti ve haksızlık yaptıkları için, iftira attıkları için biz mahkemeye müracaat ettik ve olay şu an yargı sürecinde. Hal böyle olunca biz kendimizden eminiz.
***Kamuoyu da emin olsun o halde. Neler oluyor bize anlatır mısınız?
-Mecliste CHP’li meclis üyelerine de dedim ‘Tamam siyaset yapıyoruz, sizler muhalefet edeceksiniz iktidara gelmek için ama siz iftira ediyorsunuz. Yarın yine yüz yüze bakacağız ben Çayırova’da yaşıyorum’ dedim ve onların bu yaptığının doğru olmadığın ifade ettim ki onlar işin gerçeğini de biliyorlar. İddia ettikleri gibi olmadığını da biliyorlar. Hem de net bir şekilde biliyorlar ama ben anlamadım gitti neden böyle yaptıklarını.
***Peki asıl iddia sahibi yani Durmuş Döven ne diyor ‘Benden rüşvet istediler’ gibi bir söylemi var mı, bunu kime dedi?
-Reysaş’ın sahibinin ‘Benden rüşvet istediler’ söylemi vardı evet 3-4 ay önce başkan yardımcımıza ithaf ediyorlar bunu. Bu iddia üzerine başkan yardımcımız da Reysaş’ı mahkemeye verdi. Eğer böyle bir şey olsaydı kimse kimseyi mahkemeye vermezdi. Biz kurum olarak CHP’yi mahkemeye verdik, iftira atılan arkadaşımız da Reysaş’ı mahkemeye verdi.
***CHP’nin son açıklamasına ne yorum getiriyorsunuz?
-Arkadaşlarımız CHP’nin basın açıklamasını inceliyorlar, bir dava daha açılması gerekecekse bir dava daha açacağız. Ben 20 yıldır siyaset yapıyorum, bir dönemi belediye başkanlığı ile geçiyor. Böyle şeyler komiğime gidiyor benim. Yahu sen biliyorsun böyle bir şey olmadığını ama oy almak için ortalık bulandırıyorsun. Ancak doğru bir şekilde ortaya çıkacak, öldükten sonra Allah’a hesap vereceğiz. Böyle iftiralarla mahşerde nasıl hesap verecekler?
***Şu 40 milyon ceza neye kesildi, onu tam olarak bir açıklar mısınız?
-Bizim bu çalışmamız 2-2.5 senelik bir çalışma. Vatandaş 80-90 metrekarelik evinin vergisini tıkır tıkır ödüyor. Biz de ‘Sanayiyi kontrol edelim’ dedik. Sanayiciye şüpheli gözle baktığımızdan değil. bazen sanayici alan büyütüyor, beyan vermeyi unutuyor. Ülkemizde 15-20 senede ihracat oranları arttı, sanayici fiziki ortamlarını büyüttü. Biz de böyle bir kontrol yapalım metrekareleri büyüdüyse, beyanları eksik kaldıysa uyaralım beyanlarının artışını yapsınlar dedik.
***Esnafından çiftçisine, kobisinden sanayicisine kadar herkes dar boğazdan geçerken neden böyle bir işe kalkıştınız? Bu aynı zamanda siyasi risk değil mi?
-Niye öyle olsun, vatandaştan alıyoruz, sanayiciden niye alınmasın. Onu da alalım dedik. Biz 2.buçuk senede bu çalışmayı yaptık, 200’e yakın firma denetledik. Yüzde 60’ı beyanlarını vermiş. Emin olun geri kalan firmalar gelip teşekkür ederek, beyan artışlarını yaptılar. Geçmiş 5 yıllık emlak beyanlarını da alıp belediyeye yatırttım. Hepsi bir düzene girdiği için teşekkür ederken sadece Reysaş’ın bir itirazı oldu.
***Reysaş neye itiraz etti?
-Orada sadece 1 depo değil, Reysaş’ın 10 civarında bir deposu var. 6-7’sinde aynı durum söz konusuydu. Biz uyarılarımızı yaptık, Reysaş hepsini mahkemeye götürdü. Birçoğunda yürütmeyi durdurma aldı ama birçoğunu da biz kazandık. Bu söz konusu 40 bin metrekarelik alanda Reysaş’ın sahibi müdürlerimize ‘Bu ilave yapı değil, bu bir bar sistemi. Kiracı burada faaliyet göstermek için bu sistemi kurdu. Kiracı giderken bunu da söküp götürecek. Bunu bir makine gibi düşünün ki makine. Paketleme işi mi ne yapıyormuş orada firma. Ona itiraz etti.
***O zaman itirazında haklı…?
-Biz haksız demedik, konuyu hemen Büyükşehir belediyemize yönlendirdik, onlar da incelediler görüş verdiler. Biz dedik ki ‘buna niye ceza yazılsın, adam mahkemeye gitse kazanacak.’
***Yani orada bir yanlışlık mı olmuş, yanlış mı tespit edilmiş?
-Ya yanlış da değil aslında tespitlerini yapmışlar burada ne yapacağız diye kendi aralarında işlemi yapmışlar ve mütalaa süreci gelişmiş. Olay bize getirildiğinde olaya dış bir göz baksın dedik. Büyükşehir belediyesi teknik personelleri incelediğinde ‘Hayır burası bir inşaat değil, bir imalat, makine sistemi’ deyince para cezası yazılmadı. Yazılmış bir para cezasının iptal olması söz konusu değil. Para cezası yazılmadı, biz bunu defalarca anlattık.
***Peki, tamam o halde nereden çıkıyor bu rüşvet iddiaları ben onu anlayamıyorum?
-Onlar (CHP) acaba şöyle mi diyorlar ‘Olacaktı olmadı, yani ceza kesilecekti ama kesilmedi, acaba bir pazarlık mı oldu?’ Ya vardıysa… diyorlar sanırım.
***Bir ses kaydından bahsediyorlar. İçeriğini biliyor musunuz?
-Evet bir ses kaydından bahsediyorlar. Varsa bir şey mahkemeye versinler ya da çaktırmadan medyaya sızdırsınlar, neyin nesiymiş o sesleri biz de bir duyalım, kimlermiş bunlar!
***Ortada bunca iddia var. Bu neyin nesidir diyerek Reysaş’ın sahibiyle hiç görüştünüz mü?
-Reysaş’ın sahibi benim makamıma geldi. Ben 3.5 senedir görevimi yapıyorum ve hiçbir görüşmemi tek başıma yapmam, ama özel kalem müdürüm ama başkan yardımcılarım yanımda olur. Ki Reysaş’ın sahibi geldiğinde özel kalem müdürüm ve bir başkan yardımcım makamımdaydı. Reysaş’ın sahibi Durmuş Bey’e ‘Sizden kim rüşvet istedi?’ dedim. ‘Benden kimse rüşvet istemedi. Benden öyle bir şey istediler diye bir şey demedim’ dedi. Ve öyle bir şey deseydi kim olursa olsun ben görevden alırım, bu konularda çok hassas bir insanım. 21 yıl serbest çalıştım ki kendi şirketimdi; bu konulara dikkat eden bir insanım, kamunun vebalini niye üzerime alayım? Tüm bu gerçekleri bilmelerine rağmen böyle konuşmaları, böyle ithamda bulunmaları komiğime gidiyor. Önceki açıklamalarını da arkadaşlar inceliyor yine mahkemeye vereceğiz yani.
***Rüşvet iddiaları var ama kim istedi, ne istedi, ne kadar istedi neye dayanarak bu konuşuluyor, bir şey söylenmiyor. Sözde iddia sahibi Durmuş Bey de sessiz kalıyor, benden rüşvet isteyen olmadı demiyor, böyle olmasına müsaade ediyor, bir açıklama yapmıyor. Tuhaf değil mi?
-Söyle-ye-miyorlar. Çünkü yok öyle bir şey. Durmuş Bey’in sessiz kalmasının sebebi ise kendisinin birkaç deposuna daha ceza yazdık onun kızgınlığı olabilir çünkü biz o cezalarda mahkemeyi de kazandık. Madem rüşvet olayı oldu, biz niye bunlara ceza yazdık? Öyle ya, birine yaz birine yazma diye saçma bir şey olabilir mi?
***Herhalde sizden önce Reysaş hiç böyle muameleye maruz kalmadı, ona mı kızdı acaba?
-Aysun Hanım, Allah için soruyorum size anlattım ya 200’e yakın firmaya bu işlemi yaptık. Vatandaş bu vergileri ödüyorken, sanayicimizden bu talepte bulunmamız ahlaklı bir işlem değil mi? Sadece Reysaş itiraz etti. Honda’ya da ceza yazdık, geldi ödedi. İsuzi’ye tutanak tuttuk, geldi geçmişe yönelik vergilerini ödedi. Ben adil bir şey yaptığıma inanıyorum. Bütün düzeltme yapan firmalar gelip teşekkür ettiler bana. Ayrıca böyle yaparak gelecekte bu firmaları kurtarmış oldum, ‘Hadi sen beni gör, ben de seni göreyim’ demelerinin önüne geçtim.
***Meclis üyeniz neden şerh koydu, siyasi bir tavır mı takındı? CHP kendisine teşekkür etti bildiğiniz üzere…
-Onu ilçe başkanına sormak lazım, çünkü meclis üyelerini encümene tespitini ilçe teşkilatı karar verir. Şerh durumu da şu büyükşehirden gelen rapor doğrultusunda, çünkü arkadaşlar tutanak tutmuşlardı ya, encümene havale etmişler ama ceza yazılmamış. O büyükşehirden gelen görüş ‘Buraya ceza yazmaya gerek yoktur’ kararı bu. Onun nedenini meclis üyemizin kendisine sormak lazım.
***Ama ona şerh koymuyor ki vatandaşa kestiğiniz 34 milyonluk cezalarla ilgili şerh koyuyor?
-CHP’li kardeşlerimiz şöyle söylüyor, ‘buna ceza yazmadın neden kaçak inşaatlara ceza yazdın’ diyor. Adam kaçak ilave yapmış, kat atmış bunlar somut şeyler bakanlığın taahhütlediği kaçak inşaatlar. Bizim AK Partili meclis üyemiz ‘Ceza yazılmasına gerek yoktur’ kararına şerh düşüyor. Bunu ona sormak lazım. Ama biz tamamen az önce söylediğim gibi kiracı giderken bu bantları söküp gideceği için ceza yazmadık. Biz büyükşehirden bunun garantörlüğünü aldık.
***Bu olay Mehmet Özhaseki’ye de yansımış anladığım kadarıyla… Tam olarak ne konuştunuz?
-Genel başkan yardımcımızla çok başka şeyler konuştuk. Biz fotoğraf verince arkadaşlar öyle bir şey çıkarttı herhalde. Genel başkan yardımcımız bu olayın kendisine yansıdığını söyledi ben de izah ettim. Kendisi bana olayla ilgili şöyle yap, böyle yap demedi. Yine benim yanımda başkan yardımcım vardı, özel kalem müdürüm vardı. Mehmet Özhaseki tecrübeli bir siyasetçi ‘şöyle yap, böyle yap’ demez, onun da günahını alıyorlar. O konu sayın genel başkan yardımcımıza yansımış, gündeme geldi zaten Ankara’daydık biz dosyamı internetten gönderttim, çıktı aldım, dosyayı sundum. Yapılan işin doğru olduğunu beyan ettim.
***Reysaş’ın sahibi daha önce CHP ilçe başkanını (Cihan Soyluçiçek) ziyaret etmişti. CHP’nin rüşvet iddialarının arkasında bu görüşme olabilir mi? Durmuş Bey acaba onlara ‘benden rüşvet istediler’ diye şikayet etmiş olabilir mi?
-Ben günahlarını alamam, bilemiyorum. Kimsenin vebaline giremem. Gerek de yok 3 günlük dünya. Her şey olabildiğince ortada.