KOCAELİ’YE BU CÖMERTLİK NE?

Aysun Özcan

Aysun Özcan

Tüm Yazıları

Son zamanlarda Bakanlar Kocaeli’yi mesken tuttu.

Özellikle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum neredeyse ayda bir kentimizi ziyaret ediyor.

Ziyaret dediysem, program ve proje kapsamında olduğunu siz anlayıverin.

Marmara Denizinde yaşanan müsilaj felaketiyle birlikte Kocaeli’ye daha bir ilgili olan Bakan Kurum;

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile beraber sonuçları belki de gelecek yüz yıl içinde dahi olumlu yönde hissedilecek önemli bir işe imza attılar.

Yaşanan müsilaj felaketini bertaraf etmek için kolları sıvayan Büyükşehir Belediyesi İzmit Körfezi’ni kurtarmak için hazırlıklara başladı.

Ve ortaya dip çamurunun temizlenmesi, susuzlaştırılması, bertarafı projesi çıktı.

Bakan Kurum maliyeti oldukça yüksek olan bu projeye kayıtsız şartsız destek verdi.

Eskiden Bakanların uğramadığı Kocaeli’ye yapılan bu yatırım, konuyu bağlamından koparmadan objektif değerlendirenlerin anlayacağı gibi çok büyük bir kazanım.

Ama tabi tıpkı alt yapı yatırımlarının göze gelmediği gibi Körfez’in dip çamurundan arındırılması işi de vatandaşın aklında kalacak bir iş değil.

Makyajlanıp pazarlanacak, siyasi malzeme edilecek bir yanı hiç yok.

Doğma büyüme bu kentin insanı olarak, İzmit sevdalısı olarak, İzmit Körfezi’nde bir sürü anı biriktiren biri olarak;

Gözümüzün önünde can çekişen denizimize el atan herkesin takdiri hak ettiklerini düşünüyorum.

İşe siyasi boyuttan bakanlar “hadi canım sen de” diyebilir.

Benim bu türdeki fikrisabitlerle uğraşacak halim yok!

Uzun zamandır dile getirmek istediğim bir konuydu, proje ihaleye çıkınca yani gerçeğe bir adım daha yaklaşınca düşüncelerimi paylaşmak istedim.

Murat Kurum’dan aynı hassasiyeti, aynı cömertliği Cedit Kentsel Dönüşüm Projesi için de göstermesini diliyorum.

Büyükşehir Belediyesi ve Bakanlık el ele verip, Cedit’i siyasi polemik malzemesi olmaktan çıkarıp, dönüşümü bir an evvel gerçekleştirmeli.

Sosyal konut vaatlerinin havada uçuştuğu bir dönemde

“Başımızda bir mahalleyi dahi dönüştürmeyi başaramayan iktidar var” dedirtmemeli!

**********

Öte yandan; birkaç gün önce ilimize Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer geldi.

Geliş sebebi Büyükşehir Belediyesi’nin KODELİ Projesi idi.

Cumhuriyetin 99. Yılında 99 robotik kodlama sınıfının açılışı gerçekleştirildi.

Bilmeyenler için KODELİ ne demek, kısaca açıklayayım:

KODELİ, geleneksel sanayiyi ileri teknolojiye dönüştürerek gençlerin robotik kodlama alanında kendilerini geliştirmeleri amacıyla okullarda sınıflara kurulan yepyeni bir teknoloji.

Akıllı tahta dedikleri sistemin on adım ilerisi.

Başkan Büyükakın’ın başlattığı KODELİ gençlere ve eğitime yapılan iyi bir yatırım olarak görülüyor.

Gerek eğitime gerekse gençlere atılan en ufak olumlu adım dahi hiç kuşkusuz ayrı bir önem arz ediyor.

Bakan Özer bunun farkında olacak ki, salonda gaza gelerek Büyükakın’a ‘zaman açısından uygulaması neredeyse imkansız’ bir talimat verdi.

Dedi ki; bu yıl sonuna kadar Kocaeli’de tüm okul ve sınıflarda KODELİ projesi hayata geçecek!

İyi de nasıl?

2022’nin bitmesine şunun şurasında ne kaldı?

Ama söz ağızdan çıktı bir kere!

Konuyu adım adım takip edeceğiz.

Bakalım iki ay içinde hakikaten de robotik kodlama projesi tüm sınıflara yayılacak mı?

Diğer yandan Milli Eğitim Bakanı Özer, Kocaeli’de eğitime yatırımın bütçesinde de artışa gitti.

Bu da kentimiz açısından çok önemli bir detaydı.

Hali hazırda 960 milyon lira olan eğitim bütçemiz, 1 milyon 200 bin lira ilave bütçeyle 2 milyar lirayı buldu.

Bu sizce de iyi bir şey değil mi?

Eskiden bırakın Kocaeli’ye yatırım yapmayı, Kocaeli’nin iliğini kemiğini sıyırırlardı.

Şimdi ise hükümet kanadı buraya ne yapacağını şaşırır oldu.

Çünkü elindeki tek güçlü büyükşehir belediyesi olarak Kocaeli kaldı.

İstanbul ve Ankara’yı kaybetmelerinin ardından Kocaeli’nin kıymeti anlaşıldı.

Hiç kuşkusuz bunda Büyükakın’ın Ankara ilişkileri ve de karnesi etkili.

Kocaeli’ye olan bu ilgi siyasi midir, değil midir orasını bilmem.

Bilinen bir şey varsa o da şehrimizin bu işlerden karlı çıkması,

Rekabetin tüketiciye yaradığıdır.

Bakanların Kocaeli’ye olan cömertliği şüphesiz bizi sevindiriyor.

Seçim yaklaştıkça ilimize kim bilir daha neler yapacaklar!

Yapsınlar bir zahmet.

Yılların eksikliğini anca telafi ederler!

---------------------

BOŞUNA ÖN ALMAYIN!

Köşe yazısı yazmak benim için sıradan bir olay değil.

Sırf yazı yazmış olmak için bu köşeyi işgal etmeyi okuyucuya saygısızlık olarak görüyorum.

Hissetmeliyim, içimden gelmeli, konsantre olmalıyım, konuya dair düşünce üretmeliyim.

Gün içerisinde pek çok konuyu sıcağı sıcağına zaten haberleştiriyoruz.

Dolayısıyla köşe yazısı yazmaya çok ihtiyaç kalmıyor.

Ama kabul ediyorum, son zamanlarda epey aralıklı olarak yazı yazıyorum.

Sebebi malum.

Yeni bir heyecanın içerisindeyim.

Yeni bir sektör, yeni bir işletme ve o işletmenin oturtulması kolay olmuyor.

Enerjimin bir kısmını aldığı doğru.

Fiziken değilse de beyin olarak oradayım.

Ancak okurlarım üzülmesin, düşmanlarım sevinmesin.

Rahatlama aşamasına az kaldı.

Bundan sonra daha sık yazı yazmaya çaba sarf edeceğim.

Özellikle de son bir aydır ben bu işlerle meşgulken meydanı boş bulup arkamızdan bol keseden atanlara elbette söyleyecek sözüm olacak.

Kendine çanakçı arayan, aradığını bulamadığında tribe giren ergenvari siyasilere nezaket kuralları çerçevesinde cevabını vereceğim.

Hakkında kontrollü itibarsızlaştırma yapılacağı algısını yayarak, aslında ön almaya çalıştıklarını fark ettiğimizi kendilerine de fark ettireceğiz.

Nasıl mı? Çok basit!

Sadece gazetecilik yapmaya devam ederek!

Biz gazeteciyiz. Kimin zoruna kiminin hoşuna gideriz.

Bizim açımızdan bu ikisi arasında zerre kadar fark yok.

İkisi de bizim amacımız veya hedefimiz değil!

Bilmem konu anlaşıldı mı?