EKONOMİ MASASINDAN MANZARALAR…

Aysun Özcan

Aysun Özcan

Tüm Yazıları

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkez Yönetimi

İktidara geldiklerinde Türkiye’nin ekonomisini nasıl yöneteceklerini, stratejilerinin neler olacağını detaylandıran bir yol haritası çıkardı.

Ardından bu yol haritasını halka daha iyi anlatmak için CHP kurmaylarından oluşan “Ekonomi Masasını” kurdu.

Yaklaşık iki yıldan beridir şehir şehir geziyorlar, iş dünyasıyla bir araya geliyorlar.

*

CHP’nin ekonomi politikalarını anlatmak amacıyla kurulan o masa bugün bizim kentimizdeydi.

CHP Kocaeli İl Başkanı Özgür Harun Yıldızlı’nın davetiyle bu sabah Ekonomi Masası üyeleriyle kahvaltıda buluştuk.

Başiskele Welborn Oteldeki kahvaltıda Ekonomi Masasının Başkanı, aynı zamanda CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak ile aynı masayı paylaştık.

Toplantı öncesi sohbet etme imkanı bulduğumuz Faik Öztrak, bizlerden Kocaeli hakkında bilgi edinmeye çalıştı.

Örneğin Organize Sanayi Bölgelerini,

Bilim Merkezi’nin işlevselliğini,

Yerli otomobilin çıkıp çıkmayacağı konusundaki tahminlerimizi sordu.

Medyanın durumundan bahsetti.

Masada bulunan meslektaşım Adem Turgut, medyanın durumu hakkında güzel bilgiler aktardı.

Faik Öztrak, tek tipleştirilmek istenen medyanın, kendi dönemlerinde özgürleşeceğini savundu.

Ben de şu ana kadar gelen sinyallerin hiç de öyle olmadığını

Bu konuda hızla AKP’lileşen bir CHP ile karşı karşıya olduğumuzu söyledim.

Dikkatle dinledi ama herhangi bir yorum yapmadı.

*

Daha sonra toplantı salonuna geçtik.

CHP İl Yöneticilerinden Gülşah Çubuklu mikrofonda tek tek katılımcıları saydı.

CHP Genel Başkan Yardımcıları, PM Üyeleri, Milletvekilleri, KOTO Başkanvekili, KSO Başkanı derken;

Körfez Ticaret Odası Başkanının makam şoförünün de aramızda olduğunu söyledi.

Tabi biz şok olduk.

Ömrü hayatımda bir makam şoförünün, makam sahibini temsil ettiğine ilk kez tanık oluyordum.

Bu akıl almaz durumu “KTO Başkanı Recep Öztürk CHP toplantısına şoförünü yollamış” başlığıyla duyurduk.

*

Toplantı devam ederken yayımlanan haberimize CHP’den jet hızıyla cevap ve düzeltme geldi.

O cevapta diyorlar ki,

KTO Başkanını davet ettik ama yönetim kurulu toplantısı varmış o yüzden gelemezmiş.

Yerine meclis üyelerini gönderecekmiş.

Ama CHP heyetini makamında ağırlamaktan memnun olurmuş.

Kısacası burnu kaf dağında olan KTO Başkanı CHP’nin Ekonomi Masasını, yönetim kurulu toplantısının saatini değiştirecek kadar değerli görmeyip,

Onları ayağına çağırmış.

CHP de bunu kabul etmiş, öğleden sonra Körfez Ticaret Odasına gideceklermiş.

Makam şoförü konusunda ise yanlış anlaşılma olmuş.

*

Ekonomi Masasında Faik Öztrak’ın konuşmasının ardından toplantı basına kapatıldı.

Biz dışarı çıkarken İl Başkanı Harun Yıldızlı da basın mensuplarını yolcu etmek için kapıdaydı.

Ayaküstü konuştuk.

Talihsizlik olduğunu, yanlış notun okunduğunu anlattı.

Kimi yöneticiler ise araya girip yaptığımız haberi eleştirmeye kalktı.

Onlara sadece şunu dedim:

“Kulağımızla duyduğumuzu yazamayacak mıyız?”

Biz mi uydurduk, yanlış bir şey mi yazdık.

Basbaya “KTO Başkanının makam şoförü de aramızda” denildi.

Böyle bir şey görmezden, duymazdan gelinir mi?

*

Bunu niye anlattım?

Hemen öncesinde Faik Öztrak’ın biz geldiğimizde medya özgürleşecek tarzındaki söyleminin üzerine bu olay yaşanınca, ne demek istediğimi anlayın diye…

Bazı CHP’lilerin basına olan tahammülsüzlüğü, basından olan beklentilerinin AKP’den bir farkı olmadığını görün diye.

Hataları görülmesin, yanlışları konuşulmasın, hep övülsün isterler.

Ama yaşanan bu olayda Harun Başkanı ayrı tutuyorum.

Haksızlık edemem.

Olması gerektiği gibi davrandı.

Hoşgörüyle yaklaştı, durumu açıkladı.

Netice de o da böyle bir şey yaşansın istemezdi ama yaşandı.

Biz de yaşananı yazdık.

-----------------

CHP’nin Ekonomi Masası programında Faik Öztrak uzun bir sunum yaptı.

O sunumda dikkatimi çeken şey, “3 Y” konusuydu.

3 Y denilince benim aklıma iktidar partisi AKP geliyor.

Biliyorsunuz, AKP göreve gelirken;

YOKSULLUKLA, YOLSUZLUKLA, YASAKLARLA mücadele edeceklerini savunmuş,

Akılda kalması açısından da bunu bir parolaya dönüştürüp adına “3 Y” demişlerdi.

Fakat bugün gelinen noktada ne yoksulluk bitti ne de yolsuzluk.

Yasakları hiç konu bile etmiyorum.

Bugün CHP de benzer parolayı tekrarladı.

Faik Öztrak ‘3 Y hedefimiz var’ deyince dikkat kesildim.

Acaba CHP’nin 3 Y’si ne ola ki…?

Hemen söyleyeyim.

*

1- YENİ KURALLAR:

Buradaki mottoları “Kral değil, kural olacak” şeklinde.

Yani tek kişilik rejimden güçlendirilmiş parlamenter demokrasiye geçişin önemine vurgu yapılıyor.

2-YENİ KURUMLAR:

CHP, tek kişilik rejim diye nitelendirdiği Başkanlık sisteminin yıprattığı kurumları güçlendirip üstüne yeni kurumlar kuracaklarını ifade ediyor.

Dahası, kurumsal kapasiteyi liyakatle ayağa kaldıracaklarını vaat ediyor.

3- YENİ KADROLAR:

Bundan kastı ise metal yorgunu, güven vermeyen liyakatsiz kadroların değişeceği.

Liyakatli, bilgili, tecrübeli kadrolarla dört sütunlu sürdürülebilir kalkınma stratejisini hayata geçireceklerinden bahsediyor.

Kısacası CHP’nin 3 Y’sinde, yenilikler ve yenileşmeler var.

Bozulan düzenin iyileştirilmesi var.

Tüm bunlar için ise sadece altı aya ihtiyaç olduğunu savunuyorlar.

Faik Bey “Altı ay sonunda bu iş olur” diyor.

Sonrasında Türkiye’nin istikrar döngüsünü yakalayacağını,

Kalıcı, sürdürülebilir, insan odaklı kalkınma sürecine gireceğini anlatıyor.

*

Anlatılan her şey bir rüya gibi.

Zaten bütün siyasi partiler vatandaşa en iyisini vaat ediyor.

Sorun vaat etmekte değil, sorun o vaatleri yerine getirmekte.

Sorun, temsil gücü eline geçtiğinde eleştirdiği ne varsa aynısını yapanlarda.

Fotoğrafa böyle baktığımda bunlar bana tipik siyasetçi ağzı gibi geliyor.

Çünkü bu hep böyle oldu.

İnşallah dedikleri gibi olur.

İnşallah çizdikleri pembe tablodaki gibi gelişir her şey.

Dilerim ki Millet İttifakı halktan yetkiyi aldığında

Sadece altı ay içinde dedikleri seviyeye gelebiliriz.

Ne diyelim ki! Hakkımızda hayırlısı…

EKONOMİ MASASINDAN MANZARALAR…