GÜRSEL TEKİN’İ "İYİ" ANLAMAMIŞLAR!

Aysun Özcan

Aysun Özcan

Tüm Yazıları

Ben onu bunu bilmem! HDP konusunda herkes kaçak güreşiyor.

Kimse gerçek kanaatini açık açık söylemeye cesaret edemiyor.

CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin bu konuda yüreklice konuşan ender insanlardan biri.

Geçen gün katıldığı bir TV programında HDP’ye bakanlık verilebileceği yönündeki sözleri altılı masanın ortaklarını rahatsız etti.

*

Gürsel Tekin’in o sözleri özellikle İyi Parti’yi ayaklandırdı.

İyi Parti kanadından peşi sıra sert açıklamalar geldi.

Daha önce de CHP aleyhine kimi söylemlerde bulunan İyi Partililer, krizi fırsata çevirmeyi ihmal etmedi.

Bugün Kocaeli ölçeğinde İyi Parti il başkanı Şanbaz Yıldız’ın sözlerini okuduk.

Ne diyor Şanbaz Yıldız?

Gürsel Tekin kendi şahsi fikirlerini bir siyasi partinin fikirleriymişçesine ortaya sunmuş bir şahıs.

Partimizin hassasiyetlerini görmezden gelerek yaptığı bu açıklama kabul edilemez. Bizler terör örgütü uzantılarıyla da o uzantılara bakanlık dağıtan kimselerle de bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da yan yana gelmeyiz.”

*

Peki buna karşın Gürsel Tekin ne diyor?

Kendisini aradım.

HDP konusundaki söylemleri nedeniyle Kocaeli’deki İyi Partililerin Tekin’e veryansın ettiklerini, onlara verecek cevabı olup olmadığını sordum.

Gürsel Tekin’i az çok tanırım.

Tecrübesine, siyasi birikimine son derece güvenen biridir.

Hiçbir şeyi öylesine demez.

Ne diyorsa bilinçli demiştir ne diyorsa da sonuna kadar arkasındadır.

Hiç geri vitesini görmedim.

Bugün de öyle oldu.

Gürsel Tekin’e “Sayın vekilim sadece ulusal basında değil, bizim buralarda da gündemdesiniz” diye söze girdim.

Tekin tam da tahmin ettiğim gibi cevap verdi:

*

“Niçin gündem olduğunu anlamış değilim. Türkiye’de bu kadar işsizlik bu kadar yoksulluk, bu kadar sefalet var ama kimse konuşmuyor. Ancak HDP deyince hepsi birden ayağa kalkıyor. İyi partili arkadaşlar neden buna bu kadar tepki veriyorlar hakikaten merak ediyorum. Ben bu dediklerimi 15 ay önce de söylemiştim. O zaman bu arkadaşlarımız yok muydu, görevde değiller miydi?”

-Sizin ağzınızdan çıkan söz CHP’nin kurumsal yapısıyla özdeşleştiriliyor. Bunu bilerek mi söylediniz?

“Bu benim bireysel düşüncem. Bireysel düşüncemi söylemek için kimden izin alacağım?

Ayrıca bu altılı masayı bağlayan bir durum değil ki? Ben altılı masanın sözcüsü değilim, altılı masanın kurucusu değilim. Yani altılı masayı enfekte edecek bir cümle yok. Bu tamamen her demokrat insanın vereceği bir cevaptır ve sadece beni bağlar.”

-O zaman neden bu kadar gündem oldu, neden bu kadar tepki verdi İyi Partililer?

“Vallahi ben de nedenini anlamakta zorluk çekiyorum.

Ak Parti’nin öfkesini anlarım ama İyi Parti’nin öfkesini anlayabilmiş değilim. Zaten HDP ittifakın dışında bir siyasi parti. Okuma yazma bilmiyorlar mı? İttifakın dışında ayrı bir ittifak kurduklarını görmüyorlar mı?”

-Altılı masa seçime girmeden önce bakanlıkların dağılımı konusunda mutabakata varacak deniliyor. Sizin sözleriniz sanki bu ittifakı HDP’ye karşı hazırladığınız şeklinde algılanmış olabilir mi?

“Bakın, burada altılı ittifakın HDP’ye bakanlık vereceğine dair bir soru ve cevap yok. Seçime giren her parti bakanlığa hak kazanabilir diyoruz. Bunun altılı masayla alakası yok. Öyle olsaydı HDP ittifakın bir parçası olurdu.

-Kısacası HDP’ye bakanlık verilebilir dediniz mi, demediniz mi?

“Ben ittifak içerisinde HDP’ye bakanlık verilebilir demedim, zahmet edip dinlesinler. Ama dinlemiyorlar. AKP yandaş medyasının önünü arkasını kesip piyasaya sürdüğü maniple haberler üzerine yorum yapıyorlar. Yapacak bir şey yok. Ben Meral Hanıma olan saygımdan dolayı cevap vermeyeceğim. Yoksa bana had bildirmek onların işi değil. Bana ancak partimin genel başkanı haddimi bildirebilir. Zaten sayın genel başkanımız (Kılıçdaroğlu) son derece net biçimde bu konuya dair cevap verdi.”

----------- Gürsel Tekin kırpıp bölüp parçalara ayrılan konuşmasının tamamında aslında şunları diyor:

*

“Bugün mesela TBMM başkanvekili HDP’li. HDP’li başkana el kaldırıyor muyuz, ‘Sayın başkanım, söz hakkı istiyorum’ diyor muyuz, diyoruz. Bunu kabul edeceksiniz; ama bu ülkeyi yönetmek için… E o zaman seçime sokmayın kardeşim. O zaman millet iradesi nerede kaldı” diyor.

Bunun üzerine TV sunucusu Tekin’e soruyor: “Siz diyorsunuz ki HDP’ye bakanlık verilebilir”

Gürsel Tekin de “Elbette verilebilir; seçime hak kazanmış bir parti” şeklinde cevap veriyor.

Ama İyi Partililer ne anlıyor?

İttifakın içerisinde HDP’ye bakanlık verilebilir hatta verilmeli şeklinde anlıyor.

Oysa Anayasal çerçevede varlık gösteren siyasi bir partinin, seçmen nezdinde kabulü söz konusu olduğunda bakanlık verilmesinin abes olmadığını anlatmaya çalışmış Sayın Tekin.

Nasıl ki TBMM Başkan Vekili HDP’li bir isim oluyorsa pek ala bakanlık da verilebilir diyor.

*

Kaldı ki bu ilk değil.

Hatırlayın, ilimizde Ali Haydar Konca Avrupa Birliği Bakanlığı, Müslüm Doğan ise Kalkınma Bakanlığı yapmıştı.

Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu hem HDP’li Ali Haydar Konca’ya hem de Müslüm Doğan’a bakanlık teklifi götürmüştü.

Çünkü o dönem kurulan seçim hükümeti gereği bu Anayasal bir zorunluluktu.

Yani yasalar öyle gerektirdiği için uygulanması zorunlu bir durumdu.

Kısacası Gürsel Tekin de burada Anayasal bir haktan söz ediyor, olur mu olur diyor, ittifak adına bir hadsizlik falan yapmıyor.

Ama İyi Partilileri tutabilene aşk olsun.

*

Örneğin Lütfü Türkkan;

Olayı duyar duymaz “Kimse kırk yıl hatır beklemesin, biz o kahveyi yalnız içtik” diye bir tweet atmış.

Yahu ne zaman yalnız içtiniz?

CHP’nin “ey onbeşliler onbeşliler” diye anılan kiralık milletvekilleri olmasaydı siz şimdi kim bilir kimlerle ne kahveler içiyordunuz.

O öyle bir hatırdır ki anlayana; değil kırk yıl, ölene kadar sırtınızda taşısanız anca ödeşirsiniz.

*

Tabi, bunun bir de CHP Genel Merkezi tarafı var.

Gürsel Tekin’e onu da sordum.

Sayın Kılıçdaroğlu sizi uyardı mı, herhangi bir tepkisi oldu mu, diye.

Olmadığını, aksine bugün yaptığı açıklamanın her şeyi ortaya koyduğunu söyledi.

Kılıçdaroğlu ne demiş bir de ona bakalım:

Bizler altılı masadaki liderler olarak aynı hedefleri istiyoruz, aynı görüşteyiz. Altılı masadaki liderler aynı çerçevede hareket ediyor. HDP masada var mı? HDP masanın tavanında, altına varmış… Bunların hepsi hikâye.

Evet, HDP bir partidir ve Meclis’tedir. Sırası gelince HDP’li isim Meclis’i yönetir ve yönettiği zaman da her birimiz o isim izin vermeden konuşmayız. Onun izin vermesi gerekir. Bildiğimiz tüm demokratik standartlar Türkiye’de de vardır. HDP ayrı bir partidir ve ayrı bir ittifak kurmak istiyorlar.”

*

Aşağı yukarı değil, net bir şekilde tam da Gürsel Tekin’in dediğini diyor.

İyi Partililer gösterecekse Kemal Bey’e de tepki versinler de görelim.

Gürsel Tekin’in dediği gibi, manipülasyonlar üzerinden boş yapmayı bırakıp,

Halkın asıl sorunlarına odaklansınlar.

Bakın Meral Hanım şehirlerin tozunu attırıyor.

Sırtından terler akıyor ama çalışmaktan yılmıyor.

Çok değil, biraz ayak uydursalar o bile yetecek!