Şu çakma yorumcular da olmasa...
İSU Genel Müdürü Ali Sağlık ile ilgili yazdığım önceki yazıyı biliyorsunuz.
Sayın Sağlık, ne kadar akraba taallukat var ise İSU’da işe almış.
Özellikle Solaklar Şantiyesini sülalesine teslim etmiş.
İsim isim kimlere kıyak yaptığını yazdığım o yazıya
Ali Sağlık’tan herhangi bir yalanlama gelmediğine göre haberi doğru kabul ediyoruz.
Ki, en ufak bir şüphem yoktu.
*
Garip olan şu ki, bu ülkede hala elmayla armudu birbirinden ayırt edememe sorunu var.
Biz o yazıda bir bürokratın elindeki gücü kendi ailesinden yana kullanmasının doğru olmadığını göstermeye çalışırken,
Diğer yandan bu konuyu etnik milliyetçiliğe taşıyan aklı evveller var.
Manavları hedef aldığımı savunanlar, neden Rizelileri, Trabzonluları, Gümüşhanelileri;
Hatta ve hatta önceki dönem İSU Genel Müdürü İlhan Bayram’ın neler yaptığını niye yazmadığımı sormuşlar.
Kısacası bu olayın kamu vicdanlarında yeri var mı yok mu bakmaksızın körü körüne savunmaya geçmişler.
O da olmadı işi partizanlığa dökmüşler.
*
Yazıma gelen yorumları okuduğumda hayrete düştüm.
Kimi, bunun sipariş yazı olduğunu söylerken, kimi de yapılanın ne kadar normal olduğunu savunmuş.
Kimisi de İzmit Belediyesinde işe alınan eş dost, akrabaları neden yazmadığımı sormuş.
Ha, bir de beni hadsizlikle suçlamışlar.
Güler misin, ağlar mısın?
Her yoruma tek tek cevap verecek değilim.
Ama şu kadarını söylemeden geçemeyeceğim.
*
Birincisi; sipariş yazıdan kastınız ne, anlamadım.
Elbette o yazı bana gelen istihbarat bilgileri sonucunda yazılmıştır.
Gazeteci bilginin doğruluğuna bakar.
Haberin kimin işine yarayacağına, kimin tekerine çomak sokacağına bakmaz!
Yani belgeli ve doğru habere ulaştığında DENGE nedir gözetmez.
Bana ne sizin dengelerinizden!
*
İkincisi; benim manavlarla bir alıp veremediğim yok, olamaz da.
Haber bu haber, anlıyor musunuz?
O dediğiniz Rizelilerin, Trabzonluların, Gümüşhanelilerin bir zamanlar şehirde hakimiyetlerini ilan ettiklerini yazan da bendim.
Ama bunları çabucak unutuyorsunuz.
O zaman da beni Karadenizlilere cephe almakla suçlamışlardı.
Tıpkı şu an manavların yaptığı gibi.
Bu memleketin en büyük sorunlarından biridir bu.
Senin hırsızın, benim hırsızım meselesi…
*
İlhan Bayram konusuna gelince…
Bayram’ın, İSU Müdürlüğünden Genel Sekreterliğe geçmesiyle birlikte,
Kütüphane sorumlusuyken boş müdürlüklerden birinde görev verilen eşine makam aracı ve özel şoför tahsis ettiğini hatırlar mısınız?
Onu da ben yazdım.
İSU’ya bir sürü Amasyalı hemşerisini aldığını,
Oğlunun İstanbul’daki okuluna özel şoförle gidip geldiğini…
Ama bunları da unutmuşsunuzdur.
İnsanoğlu balık hafızalı derler, unutuyor işte!
*
Son olarak pek değerli yorumcularımın merak ettiği soruya cevap vereyim.
Benim neden İzmit Belediyesindeki usulsüzlükleri yazmadığımı sormuşlar.
En çok da buna güldüm.
Algıda seçicilik diye buna derim.
Belli ki gazete okumayan, Ali Sağlık’ı günahıyla sevabıyla sahiplenen fanları var.
O güruh akılları sıra benim CHP’yle olan gönül bağımdan yola çıkarak İzmit Belediyesini kayırdığımı düşünmüşler.
Oysa gazete okusalar İzmit’te neler döndüğünü yine bizden öğrenebilirlerdi.
*
Bana haddimi bildirmeye çalışanlara gelince…
İftira mı attım, yalan haber mi yaptım, hakaret mi ettim?
Gerçekler hoşunuza gitmeyince ben şimdi haddimi aşmış mı oluyorum?
Daha ismini soy ismini bile açık açık yazamayıp klavye arkasına saklananlardan korkup geri basacağımı mı zannettiniz?
Kusura bakmayın ama daha ismini bile yazmaktan korkan zavallıları ben adam yerine koymam!
Sizi buraya konu etmem de adam yerine koyduğumdan değil,
Komik hallerinize hep birlikte gülelim diyeydi…
İyi ki varsınız!
------------
CHP’DE SAFLAR NETLEŞTİ!
Son günlerde CHP Kocaeli’de çarşı pazar karıştı.
Cumhuriyet parkı konusunda yaşananlar CHP’yi adeta ikiye böldü.
Gerçi bu bölünme çok uzun zamandır vardı ancak kimse kartlarını masaya koymuyordu.
Şimdiyse taraflar açık oynuyor.
Park meselesinde aradığı kaotik durumu bulamayan Fatma Kaplan Hürriyet açıktan il başkanını tehdit ediyor.
Onu haklı gören CHP Milletvekili Tahsin Tarhan da Hürriyet ile aynı safta politika yapıyor.
*
Bunu kendisine de söylediğim için rahat rahat yazıyorum.
Şu anda Kocaeli’de Fatma Kaplan Hürriyet ve Tahsin Tarhan bir tarafta;
Harun Yıldızlı, Hakan Tanta, Selman Yıldırım ve ucundan kıyısından Haydar Akar diğer tarafta…
Bunun yanı sıra İyi Parti İl Başkanı Şanbaz Yıldız ve meclis üyesi Nurettin Bulut da Hürriyet’in elleriyle var ettiği bir başka cephe olarak karşımızda duruyor.
Bir de CHP ilçe başkanları var.
Onların kafasına girmeye çalışan, Hürriyet’ten yana tavır almaları konusunda tazyik yapan Tarhan’ın bu eksendeki hücre çalışmalarını daha sonra ele alacağımı not düşmüş olayım.
*
Açıkçası seçimlere aylar kala keskin kutuplara ayrılan CHP’nin bu hesaplaşmadan nasıl çıkacağını bilemiyorum.
Ama bildiğim bir şey var ise o da saydığım isimlerin kolay kolay bir araya gelemeyeceği…
Harun Yıldızlı ile Tahsin Tarhan’ın yolları ayrılalı zaten çok olmuştu.
Hürriyet desen Cumhuriyet parkı konusunda il başkanları tarafından ihanete uğradığını düşünüyor.
Kendini örgütün üstünde gören üsttenci davranışlarının buna sebep olduğunu anlamak istemiyor.
Durum buyken yanında sadece Tahsin Tarhan kalıyor.
Bir de yetersiz birkaç ilçe başkanı…
*
Bugün Sayın Tahsin Tarhan bir tweet attı.
O tweeti görünce Allah Allah dedim, doğru mu okuyorum acaba?
Evet doğru okumuşum.
Tarhan attığı tweette AKP İzmit İlçe Başkanı Ali Güney’e ve ilçe teşkilatına sataşmış.
AKP İlçe teşkilatının 140 aileye gittiğini duyan Tarhan,
Gittiğiniz evlerde ne konuştunuz, elektrik, doğalgaz zamlarını, enflasyonu, rüşveti, mafyayı konuştunuz mu diye sormuş.
*
Aslında doğru sorular sormuş.
AKP’liler bu millete hala daha neyin vaadini veriyorlar, açıkçası anlamakta güçlük çekiyorum.
Ama ilçe teşkilatına bu soruları soran Tahsin Tarhan olunca benim aklım hemen başka okumalar yapıyor.
Birbiriyle ekip olan Hürriyet ve Tarhan dayanışmaya erken başlamışlar diyorum.
Hürriyet’e destek çıkma çalışmasının bir parçası olarak yorumluyorum.
Normalde CHP ilçe başkanı Hakan Çakar’ın yapacağı işi
Koskoca Milletvekili ve PM Üyesi Tarhan niye kendine vazife edindi ki, niye rol çalsın ki, diye sormadan edemiyorum.
Bu aynı zamanda ilçe örgütünü zayıf göstermek değil midir?
Herhalde yeni bir strateji belirlediler.
Öyle zannediyorum ki Tarhan’dan AKP İzmit’in canını sıkacak türden daha çoook tweetler gelecek.
*
Dip Not:
Bugünlerde yeni bir devinim yaşayan CHP ile ilgili en doğru, en hızlı, en bilinmeyenleri öğrenmek isteyenler Gazete Barış’ı sıkı takip etsin.
Zira daha iyisi çıkana kadar en iyisi burada.