En son bir kadının yaşam öyküsünü okuduğumda, bu isim Marie Curie olmuştu. Yaşam öyküsü demek hafif kalır, hayatının anlatıldığı kitabın kapağında da yazdığı gibi “olağanüstü yaşam öyküsü”dür kendisinin hayatı.
Bilmeyenler için çok kısaca söz etmem gerekirse, kendisi Nobel Ödülü’ne layık görülmüş fizikçi ve kimyagerdir. Paris Üniversitesi’nde ders veren ve yine aynı üniversitede profesör unvanı alan ilk kadındır. Yazıldığı kadar kolay olduğunu düşünmenizi istemem.
O dönemde kadın olması ve üstüne bir bilim kadını olması kürsüye geçmemesi için yeterli bir sebepti. Ancak O vazgeçmedi, devam etti. Bireysel alanda elde ettiği her başarı, toplumsal zeminde de faydalarını gösterdi. Hiçbir sıfata ve unvana ihtiyaç duymadan yalnızca üretmek gayesinde olan bir kadındı kendisi.