Bu “YOK”lar, sizi bitirir!

Kendilerine gelince kepçeyle, vatandaşa gelince kaşıkla veren bir iktidar olabilir mi?

“Çift dikiş yapacaksınız” diyen ancak kendileri neredeyse ikinci kez emekli olacak duruma gelen bir iktidar olabilir mi?

İç savaştan kaçan Suriyelilere kucak açıp, vicdani davrandığını belirten ancak kendi vatandaşına “Türemiş” diyen bir iktidar olabilir mi?

Vekillere “SÜPER”, vatandaşa ise asgarinin asgarisi emekliliği reva gören bir iktidar olabilir mi?

Avrupa’nın çalışma şartlarını değil, emeklilik yaşını alan ve “Mezarda emeklilik” diyenlere Avrupa’yı örnek gösteren bir iktidar olabilir mi?

Milli Görüş çizgisinde yetiştiğini söyleyen, Merhum Necmettin Erbakan’ı kendilerine “Hoca” gören ancak onun emekliye yaptığı zammın 10’da birini yapmayan bir iktidar olabilir mi?

“Kazanılmış hakkımızı verin” diyen, “Bizi bizden dinleyin” diye defalarca randevu isteyen, milyonlarca vatandaşı temsil edenlere sırt dönen bir iktidar olabilir mi?

“Yazar kasaların” atılmasıyla yıkılan koalisyon hükümetinin ardından “Umut” olarak seçilen ancak o dönemin şartlarından daha kötü bir alım gücü oluşturan bir iktidar olabilir mi?

Sesini duymadıkları, sorunlarını çözmedikleri ve diğer partilerden destek gören insanları, “siyasetin arka bahçesi” olarak gösteren bir iktidar olabilir mi?

“İtibardan tasarruf olmaz” diyerek, 1100 odalı saray inşa ettiren, bununla da yetinmeyip, Marmaris’e, Van’a da saraylar yaptıran; ancak milyonlarca mağdurun “çözüm” çığlığına “YÜKSÜNÜZ” diye karşılık veren bir iktidar olabilir mi?

Pandemi sürecinde en az 15 gün yasak getirmeyip, hafta içi saat 21.00’e kadar sokağa çıkan vatandaşı, saat 21.00’den sonra eve kapatan, hafta sonu tam gün sokağa çıkma yasağı uygulayan, bu süreçte de esnafların iş yerlerini kapatan; iki kuruş para ile esnafa destek olduğunu söyleyen, bir yandan ise fabrikaları açık tutmak durumunda olup çalışanları işe gitmeye mecbur kılan; tüm bunların adına da ‘ tedbir’ diyen bir iktidar olabilir mi?

Mevcutta var ama bir daha olabilir mi; işte orası muamma!

***

Bakın EYT’li mağdur.

Emekli mağdur.

Esnaf mağdur.

Çalışanlar mağdur.

Yıllarca dirsek çürütüp, atanamayan öğretmenler mağdur.

3600 ek gösterge sözü yerine getirilmeyenler mağdur.

Sağlık çalışanları mağdur.

Çiftçi mağdur.

Havuz medyasının şişirme haberleri yetmiyor artık. Kriz milletin cebinde, mutfağında. Pandemi sürecinde yurda turist almak, günün belli bir saatini yasaklayıp, belli bir saatini serbest bırakmak gibi tedbirlerin sancısı çok net hissediliyor. İnsanlar en çok ekonomi haberleri ile coronanın ne zaman sonlanacağına dair haberleri okuyor. Siyasetin polemikleriyle fanatikler ilgileniyor sadece.

Hani Sayın Cumhurbaşkanı çıkıp EYT’lilere “Seçim kaybetme pahasına YOK” dedi ya işte yukarıda saydığım tüm “YOK”lar; kaybetme alameti! Bu “YOK”lar sizi bitirir! Öyle ya “iktidar” kalıcı bir şey değil, bir var, bir YOK!