Delikanlılık ölmemiş!
Kocaeli Valiliği'nin Gazi Mustafa Kemal Atatürk için camilerde mevlit okuması kararı çok tartışıldı.
Tarikatlar, cemaatler ve kenarda köşede unutulmuş ne kadar cumhuriyet düşmanı varsa bu karar için ayağa kalktı.
Yürüyüşler yaptılar.
Eylemler yaptılar.
Vali İlhami Aktaş'a küfre varan sözler söylediler.
Ancak Kocaeli Valiliği geri adım atmadı.
Bugün Atatürk ve silah arkadaşları için mevlitler okundu.
Merkez cami olan Fevziye Camii'ndeki programa ise Kocaeli Valisi, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı, komutanlar, siyasi partilerin il başkanları, dernekler ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Vali Bey kalktı geldi, "kararımın arkasındayım" dedi.
*
Bu mesele özünde psikolojik olarak kendini üstün gören bir zihniyete karşı direnci temsil ediyordu.
Tarikatlar, cemaatler, dini tekelinde kullanan ve onun üzerinden racon kesen kimselere net bir tokat atıldı.
Kocaeli'de bu tokat; AKP, CHP, MHP, İYİ Parti gibi partilerin il başkanlarının desteğiyle atıldı.
Din perdesi arkasına saklanıp şımarıklık yapan kim varsa bugün cevabını almış oldu.
*
Ben olayı ulusal ve dini değerler üzerinden değil, yukarıda bahsettiğim gerekçelerle değerlendiriyorum.
İnsanların, sevgi ve saygısını nasıl sunacağına karışamazsınız.
Atatürk'ün inanmadığı argümanıyla buna karşı çıkıyorlar.
Velev ki Atatürk inanmasın.
Bu toplumda insanlar, sevgisini O'na dua ederek göstermek istiyorsa böyle yapar.
İnançlı insanın sevgisini sunma şekli buysa "Böyle sevemezsin" diyemezsiniz.
Hem bu camide mevlit programlarına karşı çıkanlara bakıyorum.
Birçoğu camiye adım atmayanlar; yani devletin imamını din adamı olarak görmeyenler. "Arkasında namaz kılmayız" diyenler.
Kendilerine has mescitleri dışında başka yerde namaz kılmayanlar bunlar.
Her şeyi doğru yapıyormuş gibi bir de insanların nasıl inanacağına, nasıl dua edeceğine, kime rahmet dileyeceğine karışıyorlar.
*
Başlığım eril bir ifade gibi görünebilir.
Ancak teşbihte hata olmaz.
Bu çevrelerin baskılarına rağmen geri adım atmamak da delikanlılıktır.
Had bildirmektir.
Bu nedenle tebrik ediyorum.