Otobüsçüler enayi mi be insafsızlar?
Adaletin olmadığı yerde her şey mubahtır…Adalet insanlar arasındaki eşitliği sağlar,
hakkaniyeti sağlar. Devlet adaletli ise toplumda
refah ve huzur vardır, eğer ki devlet adalet kavramını
tam uygulamıyorsa o toplumda eşitsizlik, huzursuzluk
ve kaos oluşur…
Tıpkı ülkemizde ve kentimizde olduğu gibi…
Türlü türlü konulara girmeyeceğim, adaletsizliğin
yaşandığı olayları buradan saymaya kalksam
ben yazmaktan siz okumaktan sıkılırsınız…
Bugün bu sütunlara taşıyacağım konu
ilimizdeki özel halk otobüsü işletmeleri
ve şoförlerinin çözülemeyen, daha doğrusu
ne hikmetse çözülmek istenmeyen sorunları.
Keza bu sorunlar, zaman zaman yolculara da
yansıyor, huzurlarını kaçırıyor.
***
Bilindiği üzere dönemin Başbakanı olan
Recep Tayyip Erdoğan tarafından
65 yaş ve üzeri vatandaşlara bir müjde verilmiş,
bu vatandaşların ücretsiz taşınacağı duyurulmuştu!
Ne güzel değil mi?
Devlet vatandaşını düşünmüş, yaşlı vatandaşların
geçim sıkıntısında olduğunu fark etmiş,
rahatlıkla çarşıya, pazara gidebilmesi için
ulaşımlarını ücretsiz hale getirmiş (!)
Olaya yalnızca bu çerçeveden baktığınızda
müjdenin sahibine ne kadar dua etseniz az!
Peki, olaya bir de şu pencereden bakalım:
Müjdeyi veren hükümet, müjdeden doğacak
olan maliyeti karşılıyor mu?
En başlarda hiç karşılamıyordu, verilen mücadele
neticesinde bir yönetmelikle araç başına
aylık 750 lira ödeme yapacağını taahhüt etti sonraları.
Resmi Gazete’de yayınladı bu yönetmeliği de…
Ama gelin görün ki ilk ödeme gecikti de gecikti.
Minibüs başına ödenecek para, geriye dönük
paralarla birlikte 10 bin lirayı buldu.
Gecikme nedeniyle üyelerini daha fazla durduramayan
Kocaeli Minibüs ve Otobüsçüler Odası Başkanı Mustafa Kurt,
nisan ayında çıktı basının karşısına; 65 yaş ve üzeri
vatandaşlar ile engellileri 11 Nisan’dan itibaren ücretsiz
taşımayacaklarını beyan etti.
Bu reste karşı AKP İl Başkanı Şemsettin Ceyhan devreye girdi,
ödemelerin ay sonuna kadar mutlaka gerçekleştirileceğini,
aksi bir durumda yapılacak eylemlere kendisinin de katılacağını
beyan etti ve şoförlerin gazını aldı.
Sözünü de tuttu hani, 4 gün sonra minibüsçülerin hesabına
paralar aktarıldı!
Tuttu tutmasına da ya bundan sonrası…
Yani bir sonraki ay, ondan sonraki ay,
onu takip eden diğer aylar..?
Bu söz o aylar için de geçerli miydi?
Bir daha gecikme olursa Ceyhan,
devreye girecek miydi?
Minibüsçülerin ücretsiz taşıma yapmama
kararı aldığı o günlerde kente dönemin
Başbakanı Ahmet Davutoğlu gelecekti…
Ceyhan’ın devreye girmesi, Davutoğlu’nun
geldiği gün olası bir eyleme karşı mıydı,
yoksa gerçekten sorunu görmüş ve
çözmek mi istemişti?
Buna cevap bulmak için dilerseniz bugünkü duruma
şöyle bir bakalım…
Günlerdir Oda Başkanı Mustafa Kurt,
gazetelere demeçler veriyor, paralarının
aylardır yatırılmadığını beyan ediyor.
AKP İl Başkanı Şemsettin Ceyhan’dan ise çıt yok!
O sözünü tuttu ya bir kere;
gerisi onu bağlamıyor demek ki!
Ee ilimizdeki AKP’li vekiller ya da kentin
patronu Bakan Fikri Işık, onlar ne yapıyor?
Onları da bağlayan bir durum yok herhalde!
Büyükşehir Belediyesi zaten Allah’lık,
ne etliye, ne sütlüye..!
***
Resmi Gazete’de yayınlanan; Ücretsiz Seyahat Kapsamında Yapılacak Gelir Desteği Ödenmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 5. maddesinde aslında ödemenin nasıl yapılacağı net bir şekilde açıklanmış.
Her ay araç başına 750 liranın ödenmesi
yönetmelikle taahhüt altına alınmış…
Yani yönetmelikte “2 ayda, 3 ayda bir ödenir” demiyor…
Aylık ödemeden bahsediliyor…
Peki, minibüsçülerin ücretsiz taşımayla ilgili sorunlarını
çözmeyen, sadece minimize eden bu aylık ödemenin
dahi zamanında yapılmaması ne demek?
Yani bugün devlete olan vergi borcunuzu ödemediğinizde
karşınıza bir faiz çıkarılıyor mu, çıkarılıyor?
O halde burada adalet nerede?
Bu nasıl bir vurdumduymazlık?
Minibüsçüler enayi mi?
Müjdeyi siz vereceksiniz, partinize oy
kapacaksınız ama ceremesini minibüsçüler çekecek!
Hakları olan parayı ödemeyip kapınızda dilenci
gibi yalvartmak mı sizin devlet büyüklüğünüz?
Ya da şöyle sorayım; sahipsiz mi
sanıyorsunuz siz bu insanları?
Uysal koyun mu zannediyorsunuz?
Vergilerine gelince alacaksınız, geciktirirlerse faiz uygulayacaksınız…
Mazotu, araç bakımı ve benzeri masrafları olacak bu adamların,
üstüne bir de ücretsiz olarak yolcu taşıtıp, masrafının bir kısmını
karşılamayı bile gecikmeli yerine getireceksiniz…
***
Ramazan ayında insanlar mümkün olduğunca çarşıya dahi inmiyor.
Okullar kapandı, öğrenciler de artık günlük olarak yolculuk etmiyor.
Üniversite öğrencileri memleketlerine döndü.Her gün toplu taşıma araçlarını kullanan biri olarak gördüğüm,
çoğu zaman araçlar boş gidip geliyor.
Ve araçlara binenlerin yarısı ücretsiz kart kullanan yaşlı ve
engelli vatandaşlarımızdan oluşuyor.
Ve siz bu insanların bu halini şu mübarek
ayda görmüyorsunuz öyle mi?
El insaf…
Yazıktır, günahtır…
Elinizi vicdanınıza koyun…
***
Kocaeli Minibüs ve Otobüsçüler Odası Başkanı
Mustafa Kurt’u aradım bugün…
İnanın telefonun karşısında canından bezmiş biri vardı!
Düşünsenize bir odanın başkanısınız, üyeleriniz mağdur
olmasın diye son raddeye kadar her türlü girişimi
yapıyor, Ankara’ya gidiyor, çeşitli temaslarda bulunuyorsunuz,
verilen sözlerin yerine gelmesi için çaba sarf ediyorsunuz; bu işin
kavgasız, gürültüsüz, kimse mağdur olmadan çözülmesi için
gövdenizi taşın altına koyuyorsunuz ama birileri sizi üyelerinizle
karşı karşıya bırakıyor, taşın altına daha da itiyor.
Neden canından bezmesin ki?
Şemsettin Ceyhan ile tekrar görüşüp görüşmediğini soruyorum,
Kurt’un cevabı, “Hayır görüşmedim, dilenci gibi peşlerinden mi koşup duracağız”
oluyor. Öyle ya Ceyhan madem boyundan büyük işlere kalkıştı,
esnafın o dönemki sorununu çözdü, o zaman bugün de çözmek
durumunda… Arayıp, yalvarıp yakarmanın anlamı yok!
Ankara ile temasa geçip geçmediğini soruyorum,
aldığım cevap içler acısı… Kurt, “Arıyoruz telefonlara doğru düzgün
çıkmıyorlar. Bir diyorlar 3 ayda bir ödeyeceğiz, bir diyorlar
haftaya paralarınız yatacak. Ne dedikleri belli değil” ifadelerini kullanıyor.
Kurt, Ramazan’da işlerin yarı yarıya düştüğünü de dile getiriyor ve
bir konuya daha temas ediyor; o da bayramda ücretsiz taşımacılık
yapılacak olması.
Yani diğer illerde olmayan ancak ilimizde belediyenin ulaşım
araçları için geçerli kılınan “Bayramda ücretsiz taşımacılık”
da özel halk otobüsü işletmecilerini mağdur ediyor…
Kurt, geçtiğimiz yıl Kurban Bayramı’nda ve sonrasında
defalarca önermiş: “Gelin ücretsiz yapmayın ulaşımı, bizler de
dahil olalım bu işe, yarıya düşürelim bayramda fiyatları” diye.
Kabul ettirememiş tabii ki…
Aslında kentin bazı bölgelerine belediye araçları sefer yapmıyor,
bu noktada da belediye otobüslerinin ücretsiz olması
halk arasında da adaletsizlik oluşturuyor.
Kurt’un önerisi dikkate alınsa tüm vatandaşlar en azından
yarı fiyatına yolculuk etme imkanına sahip olacak!
Ama nerede bizimkilerde o vizyon, o mantık!
Ve Kurt, esnafı artık kendisinin de tutamadığını dile getirerek
“Esnafa dur diyemem, keza beni de dinlemezler artık.
Parayı almak için eylem mi yapalım yani? Bu ödemeleri rutine bağlasınlar
bir an önce, aksi halde benim de elimden bir şey gelmez. Belki
üyeler ‘Sen bir şey yapamıyorsun’ deyip beni de gönderecekler.
Esnafı bu denli canından bezdirdiler” ifadelerini sarf ediyor.
***
Çıkarılmış bir yönetmelik var ortada, verilen sözler var
ama tutan, umursayan yok…
Günlerdir süregelen bir serzeniş var, yine takan yok…
Başkan Kurt dahi artık “İnceldiği yerden kopsun”
diyorsa canı yanmış minibüsçü esnafını varın siz düşünün.
***
2200 esnafın eylem yapması hem kendilerini hem de
vatandaşı mağdur edecektir.
Bunun sorumlusu ise sizler olacaksınız!
Sahipsiz sanmayın bu esnafı,
artık enayi yerine de koymaktan
vazgeçin…
Çözün şu sorunu bir an önce yoksa bu düğüm
gelir sizin boynunuza dolanır…Benden söylemesi!