ADALET ölümle gelecek!

Yılmaz Karabıyık

Yılmaz Karabıyık

Tüm Yazıları

İnsan doğar ve ölür…

Doğum ile ölüm arasındaki süreç ise hayattır…

Geri vitesi yoktur hayatın, geriye dönmez…

İleriye dönüktür, çıkış noktası ölümdür…

Masum doğar her insan ama her insan masum ölmez…

Çünkü o hayat çizgisinde sapmalar yaşar…

Düşer, kalkar, kirlenir, paraya, güce aldanır başı döner…

Hz. Adem’in yediği elma misali, günaha yönelir…

İnsanoğlu yasağı sever…

Para ve gücün sarhoşluğu ile zalimleşir bazen;

bazen hırslarının esiri olur, bazen egosuna yenilir,

bazen iyiliğin saflık olduğunu düşünür, kötülüğü benimser…

Vicdanı yittikçe insanlıktan çıkar insanoğlu…

Doğayı da o katleder, hayvanları da, insanları da…

Ölümü öldürürken bile unutur…

Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşar, ama ölür…

Çünkü o yola girmiştir ve yolun sonu ölümdür…

***

Siz bu yazıyı okurken benim hayatta olacağımın garantisi var mı?

Ya da sizin bu yazıyı okurken hayatta kalabileceğinizin?

Şu an kaç kişi göçmüştür acaba aramızdan?

Yazının başından sonuna kadar geçen sürede dünyada kaç insan son nefesini vermiştir?

Kaçı cinayete kurban gitmiştir, kaçı kazada ölmüştür, kaçı hastalıktan, kaçı intihar ederek..?

Şu an insanlar ölürken hala gelmedi mi aklımıza ölüm..?

İçinizi karartmak niyetinde değilim ama

ölmeyecek gibi yaşamaktan değil mi tüm bu çektiğimiz zulüm…

Ölümü aklına getiren insan kırar döker mi; kirlenir mi, vicdanını yitirir mi?

Ölümü bilen insan bir nefeslik ömür uğruna canlar yakar, katleder mi?

Paraya güce tapıp, başka hayatları mahveder mi?

Egosuna, hırsına kapılıp, sevdiklerinden geçer mi?

Öldürmeyi, sebep olmayı tercih eder mi?

Adı soğuk, yüzü soğuk gelse de

hiç aklımızdan çıkmaması gereken bir gerçekliktir ölüm…

Çünkü; ölümü bilen insan sevgiyi bilir, şefkati, merhameti bilir…

Ölümü bilen insan korkuyu bilir…

Ölümü bilen insan iyiliği bilir…

Ölümü bilen insan dünyanın döndüğünü, geri dönüşü olmadığını bilir…

Ölümü bilen insan yaşatmayı bilir…

Ölümü unutan insan ise acı çektirmeyi,

merhametsizliği, hayatı zindan etmeyi bilir…

Ölüm bir son değil, bir başlangıç inananlar için…

İyi bir başlangıç ya da acı bir sonsuzluk…

***

Ölümün olmadığı bir dünya düşünün…

Diktatörlerin hiç ölmeyeceğini…

Zalimlerin, güce tapanların sonsuzluğunu…

Tacizcilerin, tecavüzcülerin, çocuk istismarcılarının

sonsuza dek nefes aldığını düşünün…

Sizin zulüm gören sonsuzluğunuzu düşünün…

Acılarla geçen bir sonsuzluğu…

Kötü değil mi? Ölüm acı ama bu ölümün varlığından da acı…

Ölüm adalettir bu yüzden…

Dünyada, ülkelerde, şehirlerde gücü tekeline alanların,

adaleti katledenlerin her türlü zulmü yapanların

insanlara yaşamı dar edenlerin sapmayan

ilahi adalete teslimidir ölüm…

Zulme uğrayanların hesabının zalimlerden sorulacağı

adalet kapısıdır…

Yaptığınız iyiliklerin mükafatına açılan yoldur…

Tüm umutların tükendiği yerde ölümün varlığını hatırlayın…

Hatırlayın ki bu dünyanın hiçbir diktatöre, zalime, din tüccarına, düzenbaza,

hırsıza, arsıza, namussuza, tecavüzcüye kalmayacağını bilin…

***

Ölümün beni ne zaman bulacağını bilmiyorum, belki de şu an;

siz biliyor musunuz, ölümün sizi ne zaman bulacağını?

Bilmeye imkanınız olsa keşke…

Toparlamaya fırsatınız olurdu dağıttıklarınızı…

Ama bu imkansız…

O halde iyilikten sapmayacak, umutsuzluğa kapılmayacağız…

Her an ölecekmiş gibi hatırlayacağız ölümü…

Bu dünyada hiçbir acı sonsuz değil çünkü…

Hiçbir güç de baki değil…

Dünyada yok ise ölümle gelecek ADALET!

Ölümü unutma insanoğlu, ölümü bil, bil ki haddini bilesin…

Ölümü bil ki yaşamayı ve yaşatmayı bilesin…