İzmit, kadın kavgası izlemek istemiyor!

Yılmaz Karabıyık

Yılmaz Karabıyık

Tüm Yazıları

Partilerin belediye başkan adaylarını beğenip beğenmemek teşkilatların, örgütlerin, seçmenin meselesi; toplum nezdinde kabul görecek ya da görmeyecek yanlarını irdelemek ise basının bir nevi işi, görevi…

13-0’lık üstünlüğü bulunan AKP’nin listeleri, elbette daha çok toplum nezdinde dikkat çekiyor. Bugüne kadar Kocaeli’de seçim kaybetmemiş bir parti var karşımızda…

Tabii ki bu şu demek değil: “AKP, hangi adayı çıkarırsa çıkarsın seçimi kazanır…”

Hayır, hangi adayı çıkarırsa çıkarsın kazanamaz…

AKP’nin de adayın oy potansiyeline ihtiyacı var…

AKP, her ne kadar yerel seçimlerde tüm belediyeleri alsa da kimi ilçelerde seçimler hep bıçak sırtıydı. Özellikle de İzmit’te…

AKP’lilerin hemen hemen tümünün desteğini almasına rağmen, başka siyasi partilere mensup vatandaşların oylarını almadan, İzmit’te seçim kazanma şansı yok AKP’nin.

Sosyal demokrat bir yapıya sahip olan İzmit’te seçmen her zaman adaya bakmıştır.

Ceket konularak kazanılacak bir ilçe değildir İzmit.

Adayın ötekileştirmeyen, birleştirici bir üsluba sahip olup olmadığına dikkat eder…

Özgürlüklerine kısıtlama getirip getirmeyeceğini irdeler.

Aklına ve gönlüne yatmışsa partisine bakmaz…

Özellikle merkezi noktalardan gelen oylar bu doğrultudadır.

İzmit Belediye Başkanı Dr. Nevzat Doğan’ın 2 dönem üst üste, bıçak sırtı da olsa seçim almasının nedeni de budur.

Doğan’ın eleştirilecek yanları elbette ki ziyadesiyle var…

Mesela kincidir, inatçıdır…

Dediğim dediktir…

Ancak Doğan, sosyal demokratlığa yatkındır.

Atatürkçüdür…

Giyimine, kuşamına bir hayli önem verir!

Son dönemlerde İzmit’i biraz hizmetsiz bırakıp, kendi imajına yoğunlaşsa da ilk dönemler yaptığı hizmetlere diyecek laf yok.

AKP’nin, CHP’nin eski kalesi olan İzmit’i kazanmasında Nevzat Doğan’ın payı büyük bu yüzden. Partisinin önünde bir isim oldu hep. Farklı kesimlerin oyunu alabildi.

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı hedefi vardı, İzmit’te tekrar aday olmadı, Büyükşehir’e de aday yapılmadı. Doğan, 31 Mart 2019’dan sonra o koltuktan kalkacak… Sonrasında ise yerine bir kadın başkan oturacak…

Peki o kadın, AKP’nin adayı Sibel Gönül mü, yoksa CHP’nin adayı Fatma Kaplan Hürriyet mi olacak, onun kararını da halk verecek. Halkın gönlünü alamayan, gönüllere giremeyen AKP’nin ya da CHP’nin ceketi ile başkanlık koltuğuna kavuşamayacak. Bu nedenle adayların birlik ve beraberliği yıkmayacak, ötekileştirmeyecek, tüm kesimleri kucaklayacak bir tarz belirlemesi gerekiyor kendine.

***

Hiç kuşkusuz ki Sibel Gönül’ün İzmit’e aday yapılması, görüntü olarak sosyal demokratlara ters gelmeyecek bir imaja sahip olmasından da kaynaklı ancak asıl etken CHP’nin İYİ Parti destekli adayının bir kadın olması ve milletvekili sıfatını taşıması.

Hürriyet, 3 yıl gibi bir sürede çok başarılı bir milletvekilliği süreci yaşadı.

Toplumun kanayan yaralarına parmak bastı.

Kocaeli’nin de sorunlarını TBMM’ye en çok taşıyan isimlerden biriydi.

Emeğini, azmini, hırsını kimse yok sayamaz.

Parti içinde kabul görmediği kesimler olsa da bu çok fazla değil, ancak parti dışından oldukça ilgi gören bir isim.

Milletvekili iken muhalefet görevini en sert şekilde yerine getirse de belediye başkan adaylığı noktasında partisinin politikası olan sevgi ve saygı dilini kullanıyor.

Polemiklere girmekten kaçınıyor.

Profesyonelliğini konuşturuyor, amatörlük yapmıyor.

Ne MHP’lilere çatıyor ne AKP’lilere çatıyor.

Çünkü her birinin oyuna talip…

Bu dil, Adalet ve Kalkınma Partisi’nde aday Sibel Gönül’e karşı çıkan kesimin kendisine antipati ile bakmamasını sağlıyor en azından. Hatta desteklemelerini mümkün kılıyor.

Adaysız bırakılan MHP’nin tabanından bir yöneliş olabilmesi ihtimali söz konusu.

Hürriyet, tüm bunları görüyor. Profesyonel davranıyor, siyasi kimliğini arka plana atıyor, hiçbir siyasi partinin liderine, tabanlarına antipatik gelecek cümleler kurmuyor.

En azından şu ana kadar süreci bu noktada iyi götürdü, devamında da bir amatörlük yapmazsa şansı bir hayli yükselecektir Hürriyet’in…

***

Gelelim Sibel Gönül’e…

Milletvekilliği döneminde sakin, kendi halinde bir imaj çizen bir isimdi Sibel Gönül…

Kadın Kolları Genel Başkanlığı döneminde de öyle…

Gaflarıyla, polemikleriyle gündeme pek gelmedi…

Aslında Sibel Gönül, gündeme pek gelmedi(!)

CHP Kocaeli Milletvekili Haydar Akar’ın TBMM arşivinden edinerek yayımladığı verilere göre 8 yıl yani 2 dönem milletvekilliği yapan Sibel Gönül, 1 kanun teklifi, 1 araştırma önergesi vermiş görev süresince, 24 defa da Meclis kürsüsüne çıkarak konuşma yapmış.

İktidarda olan tüm Kocaeli milletvekilleri gibi…

Şaşıracak bir şey yok bunda, muhalefette olmadığı için karşılaştırma yapma gereği duymuyorum Hürriyet ile…

Kocaeli’de yerel iktidar AKP dışındaki bir partide olsaydı, Sibel Gönül’ün de TBMM karnesi bir hayli iyi olabilirdi belki de(!)

İktidar partisi icraat yapar, muhalefet de eksiklerin giderilmesi noktasında bastırır…

Hürriyet’in 3 yılda 25 kanun teklifi, 97 soru önergesi, 22 araştırma önergesi ve 160 kez TBMM kürsüsüne çıkması da bundan dolayı… Eksikler bir hayli bol demek ki!

Neyse gelelim milletvekili Sibel Gönül’den 31 Mart yerel seçimleri sürecindeki İzmit Belediye Başkan adayı olan Sibel Gönül’e…

Gezi olaylarından bu yana aktif bir siyaset yürütmediğini, 24 Haziran genel seçimlerinde faal olarak çalışmadığını ve aday adayı dahi olmadan aday yapıldığını sosyal medyada dillendirip Sibel Gönül’e tepki koyan bir kesim, daha adaylığı netleşmeden ses yükseltmeye başlamıştı…

Bu noktada da Sibel Gönül’ün, kendi tabanının gazını alacak,

seçim sürecini partiler arası hale getirecek bir tarza ihtiyacı vardı…

Bunu da daha ilk günden işleme koydu…

Vanlılar Derneği’nin programında karşılaştığı Fatma Kaplan Hürriyet’e sataşan ve sonrasında da salonu terk eden Sibel Gönül, Hürriyet’i bu tartışmanın içine çekmeyi başaramadı.

Ancak yılmadı Sibel Gönül, bu dili kullanmaya; Hürriyet’e milletvekili olması üzerinden vurmaya, CHP’nin Büyükşehir’de aday çıkarmamasını eleştirmeye devam etti, ediyor. Partideki aktif görevleri elinden gittikten sonra sahadan uzaklaşan Sibel Gönül’ün, bugün çıkıp da seçimi parti polemikleri üzerinden yürütmeye çalışması da dediğim gibi siyaseten bir strateji, ancak şunu unutuyor; tepkili partililerin desteğini almaya çabalarken farklı kesimleri itiyor…

Mesela CHP’li olup, Fatma Kaplan Hürriyet’e karşı antipati duyanları itiyor… İYİ Partilileri itiyor… Hepsinden önemlisi MHP’lileri itiyor.

MHP’lileri nasıl mı itiyor?

CHP’nin ittifaktan dolayı aday çıkarmamasını diline doladığı için itiyor. Aday çıkarmayanlara tabela partisi yakıştırması yaptığı için itiyor.

Unutuyor ki CHP ve İYİ Parti, karşılıklı birbirlerine il ve ilçeler verdi ancak MHP’ye Kocaeli’de tek bir ilçe dahi verilmedi…

Yani CHP, Büyükşehir’de, İYİ Parti İzmit’te aday çıkarmadıysa; MHP hiçbirinde çıkarmadı, çıkaramadı…

Gönül, ister istemez MHP’ye de burada gönderme yapmış oluyor…

Farkında mı bilemiyorum ama 8 yıl milletvekilliği yapmış biri için amatörce bir durum bu…

***

Sibel Gönül bugün de bir açıklama yapmış…

“Benim sert başladığımı söylüyorlar. Son bir ayda yaşananları değerlendirip ortaya koyuyorum. Benim söylediğim hiçbir şey gerçek dışı değil. Büyükşehir’e aday olmamış, küçük olsun benim olsun diyen ben değilim. Ben o partinin mensubu değilim. Biz öyle küçük düşünenlerin, o küçük hesaplarını bozacağız. İzmit Kocaeli’nin kalbiyse, AK Parti de halkın kalbidir. Ben hiçbir zaman kavgadan, öfkeden nefretten yana olmadım. Sataşmak, kavga arıyorsanız, Meclis tutanaklarına bakabilirsiniz” demiş…

Meclis’te 8 yılda 24 konuşma yapmış, 1 kanun teklifi ve 1 soru önergesi vermiş bir eski milletvekilinin Meclis tutanaklarını adres göstermesi, komik geldi bana…

Muhalefete de malzeme vermiş oldu Gönül…

Bakın 24 Haziran’da CHP Kocaeli Milletvekili adayı olan Avukat Orkun Utkubaş, sosyal medya hesabından nasıl yorumlamış bu sözleri:

“AK Parti İzmit Belediye Başkan Adayı Sibel Gönül ‘Kavgacı görmek isteyen meclis tutanaklarına baksın’ demiş.

Üşenmedim araştırdım. Meclis tutanaklarına baktım.

‘İşci’ yazdım, Sibel Gönül çıkmadı.

‘Memur’ yazdım, Sibel Gönül çıkmadı.

‘EYT’ yazdım, Sibel Gönül çıkmadı.

‘Gazi’ yazdım, Sibel Gönül çıkmadı.

‘Halk’ yazdım, Sibel Gönül çıkmadı.

‘Kocaeli’ yazdım, Sibel Gönül çıkmadı.

Hatta ‘Türkiye’ yazdım, Sibel Gönül yine çıkmadı.

Sibel Gönül'e hak verdim. O hep uslu durmuş. Hiç kavga etmemiş. Halkın ve hakkın kavgasını dahi yapmamış.

Ama bir isim var ki nerede kavga ararsan o hep orada. Halk için kavga etmiş filan... Mevzu halk olunca ‘Yere batsın saraylarınız’ bile demiş. O isim kim mi? Tabii ki Fatma Kaplan Hürriyet.”

Orkun Utkubaş’ın paylaşımı akıl dolu, tebrik ederim…

***

Sibel Gönül’e Fatma Kaplan Hürriyet’in milletvekilliğini sorgulamamasını, polemik yerine AKP içindeki kendisine yönelik tepkileri sevgi diliyle gidermesini, İzmit’te her kesime karşı anaç yaklaşmasını; siyaset değil, yapacağı icraatları sıralamasını, laf değil proje üretmesini tavsiye ederim… İzmitlilerin gönlüne girmek istiyorsa kavgayı Hürriyet ile değil, İzmit’in sorunlarıyla etmeli… İzmitliler kadın kavgası izlemek istemiyor, hizmet edecek, sorunlarını çözecek, vizyon sahibi bir başkan istiyor.

Hürriyet, bu konuda bir kavga verdi ki yapılan kamuoyu araştırması sonrası TBMM’de bir sandalye eksiltmek pahasına aday yapıldı; siz hangi kavgayı verdiniz de temayüle bile tabii tutulmadan aday yapıldınız Sayın Gönül?