Sayın kandırılmışlar Ali Yıldız’a özür borçlusunuz!

Yılmaz Karabıyık

Yılmaz Karabıyık

Tüm Yazıları

Önce “Kürt Açılımı” dediler adına, sonra gelen

tepkiler üzerine “Demokratik Açılım” yaptılar adını

ve en son “Çözüm Süreci” oldu adı…

Yıllar geçti, süreç fos çıktı…

Tabii fos çıkmakla da kalmadı, PKK bu süreçte hendekler

kazdı, mühimmat depoladı, şehir merkezlerinde halkın

arasına karıştı…

Güçlendi anlayacağınız…

PKK’nın siyasi kanadı da güçlendi haliyle…

Kimi temsilcileri din üzerinden, kimi temsilcileri

barış üzerinden halkı çekti kendine…

“Analar ağlamasın” idi sloganınız…

Tabii ki ağlamasın analar, silah bıraksın

PKK ve bitsin bu yıllardır canımızı yakan

terör… Herkesin istediği bu zaten ama

her şey göz önünde değildi ki

bu süreçte… Muhataplar iktidar, PKK ve HDP idi…

Ne Meclis biliyordu olup biteni, ne muhalefet ne de halk…

Neler konuşuldu, neler talep edildi, nelerin

sözü verildi bilen yoktu.

Dedik ya adında çözüm olan,

çözümsüzlükler yumağına dönüşeceği

taa o zamanlardan görülen bir süreç

yürütüldü ve sonunda o süreç

elde patladı…

Sonrası malumunuz; her gün şehit…

7 Haziran genel seçimlerinde tek başına

iktidar olamayan AKP, gelen şehit haberlerini

istikrarsızlığa bağlamış, tekrar tek başına iktidar

olmaları halinde tek bir şehidin dahi gelmeyeceğini

iddia eder hale gelmişti…

Vaade bak, ne kadar da iddialı..!

Hem de şehitler üzerinden bir vaat…

O da fos çıktı haliyle…

Şehit haberleri maalesef artarak gelmeye devam ediyor…

Öyle alıştık ki buna, çok sayıda şehit aynı anda gelmediği

gün fark etmiyoruz bile günlük gelen 1-2 şehit haberini…

Eee bizimkiler bizleri pek dikkate almadıkları için

yürüttükleri bu süreçte de kendi bildiklerini okumuştu…

Sonrası bildik sözler: “Kandırıldık, inandık…”

***

O dönem milliyetçiliği ayaklar altına alanlar da

artık bizler gibi milliyetçi bugün…

Hatta bizi de geçtiler!

Geçenlerde PKK paçavrası ile

şanlı Türk bayrağımızı yan yana koyup

sözde barış mesajı veren Kocaeli Barış Platformu

sözcüsü, Seka Devlet Hastanesi Doktoru

Ömer Faruk Gergerlioğlu’na verilen tepkilerin

çoğunlukla AKP kanadından gelmesi de bunu gösteriyor!

AKP İl Başkanı Şemsettin Ceyhan, paçavra üzerinden

Gergerlioğlu’na ayar vererek, kendisine Türk bayrağı

ile PKK paçavrasının farkını anlattı mesela…

Gergerlioğlu’nun görevden alınması ya da hakkında

yasal işlem başlatılması noktasında sosyal medyada

pek çok AKP’li destek yağdırdı ya da…

Bu tepkileri görünce 2013 yılında

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı

İbrahim Karaosmanoğlu’nun Kocaeli Barış Platformu

için “Barışa hizmet eden her çalışmaya destek vermeye

hazırız” demesi, o dönem bu platforma AKP’li pek çok

ismin sempati ile bakması geldi aklıma birden…

Ömer Faruk Gergerlioğlu ve onunla aynı fikirde olanların

söylemlerine o dönem de

karşıydım, bu dönem de karşıyım…

Çünkü PKK, Kürt halkının savunucusu değil,

ülkemizin düşmanlarının taşeronu…

Gergerlioğlu ise o dönem de bu yanlış gördüğüm

görüşleri savunuyordu, bugün de savunuyor…

AKP ise o dönem Gergerlioğlu’nun düşüncesini

savunuyordu, bugün ise Gergerlioğlu’na

tepki gösteriyor…

Eee kandırıldılar, saftılar, inandılar…

Eyvallah, sonunda doğru yolu buldunuz yani!

Bu yanılmalarınız PKK’yı şehirlerin içine soksa da

güçlendirse de her gün şehit haberi gelir olsa da

eyvallah bugün milliyetçisiniz!

Yarın ne olacaksınız, aynı kalacak mısınız,

kalmayacaksınız orası da muamma…

Tamam, bugün ki gömleğiniz olan milliyetçilikse eğer,

bugünün hakkını vermeniz gerekmiyor mu peki?

Yani kandırıldık deyip, dün aynı görüşü savunduklarınızı

bugün yerin dibine sokuyorsunuz da

dün aynı görüşü paylaşmayan, yani yanılmayanları

neden “Akil” yerine koymuyorsunuz?

Mesela “Akil İnsanlar” adı altında o dönem

şehir şehir gezdirdiğiniz heyetleri protesto

edenlerin asıl akil insan oldukları ortaya çıkmadı mı?

Tehlikeyi o günden görecek kadar

“Akil” oldukları aşikar değil mi?

***

Sizin göremediğinizi görüp kişisel çaba gösteren

bir isim vardı ya hani, Kocaeli Ülkü Ocakları eski Başkanı

Ali Yıldız… Nam-ı değer Reis…

19 Nisan 2013’te Gergerlioğlu’nun da yanlarında olduğu

Akil İnsanlar Heyeti'nin Marmara Bölgesi Grubu'nu

elinde şanlı Türk bayrağı ile protesto etmişti hani…

Hem de arkasında pek büyük bir kalabalık da olmadan…

Küfür yoktu, saldırı yoktu…

Protesto hakkını kullanmıştı, yasaldı her şey…

Zaten hakkında bir yasal işlem de olmadı,

gözaltı falan da yoktu…

Amma velakin bizim büyük büyük Başkan

İbrahim Karaosmanoğlu, Büyükşehir Belediyesi’ne

bağlı Kent Konut A.Ş.’de çalışan ve işinin ehli olan

Ali Yıldız’ın iş akdini feshettirmişti.

Halbuki o gün izinliydi Ali Yıldız,

mesai saati içinde yaptığı bir protesto da değildi bu…

Buna rağmen işten çıkarılmıştı işte…

Eee bugün, 15 Temmuz darbe girişiminin bastırılmasında

kahramanlaşan Şehit Ömer Halisdemir’in adının yaşatılacağı

parkın açılışı için Niğde’ye giden büyük büyük başkanımız

Karaosmanoğlu, 80 il dururken Kocaeli’ye bu parkı

Şehit Halisdemir’in memleketi Niğde’ye

yapma gururunu yaşatacak kadar milliyetçiliğe soyunan

Karaosmanoğlu, hatırladınız mı Ali Yıldız’ı?

Dün sizi uyarmak isterken işten attırmıştınız kendisini…

Bugün ise bakıyorum milliyetçilikte Yıldız’ı da geçtiniz!

Hani “İşe geri dön” deseniz dönmez de en azından

bir özür borcunuz yok mu Ali Reis’e?

Sizin günü birlik görüşlerinize alkış tutmayanlara

karşı değilse sert tavrınız ve gerçekten

“Kandırıldık” diyorsanız, öyle Alparslan Türkeş adına

köprü açmakla, şehidimiz adına park yapmakla

Ülkücülerin gazını alamazsınız, çıkacak özür dileyeceksiniz!

Özür erdem işidir…

Herhalde o erdemi göstermek istersiniz…

Ha Sayın Karaosmanoğlu..?