MHP, muhalefette neyi engelleyebildi?
Bu yazıyı iyi okuyun MHP’li dostlar, abiler, ablalar, kardeşler…
Koltuk derdine düşmeyen, derdi davası olan, derdi
MHP olan, derdi vatan olan MHP’liler…
Koltukçulara anlatacağım bir şey yok, çıkarsızlar okusun
bu yazıyı…
MHP koalisyon hükümetinden bu yana hangi seçimden
zaferle ayrıldı?
MHP muhalefette iken Habur, Diyarbakır, Dolmabahçe
rezillikleri yaşandı mı, yaşanmadı mı?
Evet, MHP tepkisiz kalmadı bu duruma, yükseltti sesini
“Vur de vuralım, öl de ölelim” diyerek
avaz avaz bağırdı (!)
Eee bağırdı bağırmasına da neye engel olabildi bağırmakla
çağırmakla…
Neyi engelleyebildi, muhalefette kaldığı sürece ya da neyi
engelleyebilir?
AKP canı istedi süreç başlattı, canı istedi süreci bitirdi…
MHP’nin bu noktada ne bir artısı oldu ne de eksisi…
7 Haziran’da artan oyların sebebi bile, MHP’nin ülkeye
sunduğu sığ vaatler değil, AKP’nin attığı yanlış adımlardı…
Sadece terör üzerinden siyaset ürettiği için iktidara yürüme
güveni vermediği için AKP’nin süreçten vazgeçmesi,
MHP’ye giden oyları eritti.
Bırakın Devlet Bahçeli “Hayır” demiş, “Evet” demiş
safsatalarını, bu kadar basit değil, bu kadar sığ değil
1 Kasım seçim sonuçlarının gerekçesi…
Genel politikasına bakın MHP’nin…
Hedeflerine bakın…
“40 eder 40 ve MHP iktidar olur” şeklinde toplama
çıkarma yaparak iktidarı hedeflemenin, kuru gürültüden ibaret
olduğunu vekil sayısının 40’a düşmesiyle gördü tüm Türkiye!
MHP tabanı hep sahip çıktı partisine, her şeye
rağmen oy verdi, TBMM’de tuttu MHP’yi.
Ama gelin görün ki onca başarısızlığa rağmen
MHP Lideri Devlet Bahçeli, partisinin önünü açmak
bir yana dursun, kapıları sonuna kadar kapatarak
oturduğu koltuğa zincirledi kendini…
Ama nafile, MHP zincirlerini kırmakta büyük aşama
kaydetti…
Taban istedi, üst kurul delegelerinin büyük bir kısmı
siyasi riskler aldı, Meral Akşener, Sinan Oğan ve
Koray Aydın, çıktıkları yolda ilk zaferi mahkeme yoluyla elde etti.
Üst mahkemeden muhalifler adına olumsuz bir karar çıkması
büyük sürpriz olur, çok zor ihtimal…
Büyük olasılıkla başlayan kurultay sürecini engelleyecek
bir karar alınmayacak, MHP Genel Merkezi’nin itirazı
reddedilecek.
Ve mayısın ilk haftasında kurultay toplanacak, değişim
için büyük fırsat yakalanacak…***
Şimdi değişim diyen adaylara her türlü çamur atılıyor…
Kaç dönem MHP’de vekillik yapmış isimler, paralelci
ilan ediliyor. Moda oldu bu paralel,
herkes sıkıştığında ona sarılıyor.
Önce Bahçeli attı bu iftirayı, sonrasında ise yandaş medya
aldı sazı eline…
Düşünsenize Atatürk’e hakaretleriyle meşhur Yeni Akit Gazetesi
bile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi koruyup kolluyor,
Akşener başta olmak üzere, diğer adayları ise paralelci ilan ediyor.
Hatta bugün, üçünün bir araya gelmesini “Paralel ittifak” olarak
yorumlamış zatı muhteremler.
Yeni Akit’in MHP’nin gerçekten yok olmasından
korktuğunu düşünmüyorsunuz herhalde?
Bu adaylar paralel denilen yapının adamlarıysa
MHP’nin içinde yıllarca nasıl konuşlandırıldılar?
Bahçeli, TBMM Başkan Vekilliği yapan Akşener’in
paralel yapı ile bağını anlayamadı mı bunca sene?
O da mı kandırıldı (!) yoksa?
Ya da Sinan Oğan’ın, Koray Aydın’ın?
Dün “Saray’ın adamları” diyordu Bahçeli,
bugün “Paralel ittifak” diyor…
Bir karar da veremedi ne diyeceğine!***
Daha önce de yazmıştım, yine tekrarlıyorum
CHP’nin oy potansiyeli belli, üzerindeki
yaftaları silmek bir yana dursun, yeni yaftalar
yapıştırılıyor üzerine…
Ulusalcı kanat küsüyor CHP’ye git gide…
Mevcut haliyle CHP’nin yüzde 25 bandını aşması
imkansıza yakın…
İşte bu yüzden AKP’yi sıkıntıya sokacak,
tahtını sallayacak tek bir parti var o da MHP…
Mevcut partiler içinde iktidara
alternatif olabilecek tek parti…
Ama bu mevcut haliyle değil, sadece terör
üzerinden politika üretip, muhalefette kalmayı
marifet sayan haliyle değil…
Tabanın sesine, iktidar olma özlemine kulak
verecek bir MHP’den bahsediyorum.
Öz değerlerini muhafaza ederek değişecek,
Türkiye’ye umut olacak MHP’den bahsediyorum…
“Bize biz yeteriz, bize gerçek ülkücüler yeter”
demekle MHP’nin iktidar alternatifi olmasını
sağlamak bir yana, insanları daha da uzaklaştırırsınız
MHP’den…
MHP bir siyasi parti her şeyden önce ve
onun da bir ideolojisi, davası var…
Ve bir davayı gerçekleştirmek için
iktidarı elinde tutmak gerek…
Aksi halde adamlar gelir gözünüzün önünde Öcalan
posterli nevruz kutlaması yaptırır, çıkar Habur’a
teröristin ayağına devletin hakimini, savcısını
gönderir, Dolmabahçe gibi önemli bir mekanda
mutabakat okur, siz de “Vur de vuralım, öl de ölelim”
diye bağırmaktan öte bir arpa boyu yol alamazsınız…
Demem o ki tabanın sesine kulak
tıkamayın artık, unutmayın ki tabansız tavan çöker…
MHP’nin çökmesini mi yoksa çöküşün önüne
geçmesini mi istiyorsunuz varın siz karar verin…
Hadi kalın sağlıcakla…