Şehitler ölmez ama...

Yılmaz Karabıyık

Yılmaz Karabıyık

Tüm Yazıları

“Şimdi sırası değil!

Eleştirmeyelim…

Susalım…

Bugün birlik zamanı…”

Ya tamam da o kadar sık oluyor ki

resmen susmaya alıştırıldık…

İstesek de sesimiz çıkmıyor artık!

Yani hani insan kaç defa aynı

eleştirileri yapar ki;

sıkılır, bunalır, yılar…

Yıldık…

Polislerimizin acısını yaşayamadan,

askerlerimizin şahadet

haberleri ile sarsıldık…

Polisler maç sonrası, askerler ise

çarşı iznine çıkarken alçak bir saldırıda

şehit düştüler…

Çatışma dahi olmadan, tek bir kurşun

sıkılmadan…

Yani kahpece…

Derken dün akşam Rusya’nın Ankara Büyükelçisi,

hali hazırda polis olarak görev yapmakta olan

bir hain tarafından öldürüldü…

Sonrasında onu öldüren hain de öldürüldü…

***

Dedim ya “Aynı şeyleri tekrarlamaktan yıldım”

diye, girmeyeceğim bu yüzden

istihbaratınızın zafiyetlerine…

Sizin de gireceğiniz yok çünkü…

Ama susmayacağım da…

Çünkü en hassas damarıma bastınız…

Bu kez şehitlerimizin toprakla

buluştuğu günün bitmesini bile beklemediniz

coşkulu kutlamalarınız için…

Trabzon’da stadyum açılışında havai fişekler

patlatıp, topa vururken pozlar verdiniz…

Coşkunuzdan hiçbir şey eksiltmediniz…

Siz, oğullarınızı askere göndermezken

omuzlarda yolladıkları kınalı kuzuları,

omuzlardaki tabutlarda geri dönen ailelerin

yasına bile saygı duymadınız…

Polisler için en azından bir günlük yas ilan

etmiştiniz, askerlerin sayısı mı az geldi de

bu kez bir günlük yası bile reva görmediniz?

Evet, doğru şehitler ölmez ama

insanlık ölmüş be…

Yazıklar olsun…