Köstek değil, destek olun bir kere de!

Ülkede, kentlerinizde demokrasiyi sağlamak istiyorsanız, yani mevcut düzeni demokratik görmüyor ve değiştirmek istiyorsanız; öncelikle kazanmanız gerekir.

Kazanmadan, sadece muhalif kalarak 16 yılda ülkede, 14 yıldır da kentlerinizde neyi değiştirebildiniz? Yetti mi yanlışları haykırmak, düzelttirebildiniz mi yanlış giden ne varsa? Cevap açık; HAYIR…

AKP, 2014 yerel seçimlerinden zaferle çıkmadı mı, Kocaeli’de 13 belediyenin tamamını kazanmadı mı? Peki 2009 seçimleri, peki 2004 seçimleri..? Hepsini kazandı, yerelde de kazandı, genelde de kazandı. Ne deseniz ne yapsanız kazandı.

Onlar kazandı, onlar bu gemiyi yürüttü. O dümenin başına geçmeden gemiyi buzdağına çarpmaktan kurtarabileceğinizi mi düşünüyorsunuz? Bağırıp çağırmakla kendi bildiğini okuyan kaptanın dümeni kıracağına inanıyor musunuz?

Hayır kardeşim, değiştirmek, düzeltmek istiyorsanız yana değil, karşıya değil, başa geçeceksiniz… Başa geçmek için de güç birliği yapacaksınız. Partilerinizin değil, kentlerinizin, ülkenizin bekasını düşüneceksiniz önce…

Kazanabilmek adına çaba sarf edeceksiniz, “Kaybedeyim ama partimin adayı olsun, benim dediğim olsun” diyerek restleşmeyeceksiniz.

MHP’ye bakın, tek bir aday verilmediği halde AKP’nin Kocaeli’deki tüm adaylarını destekliyor, onlarla birlikte saha çalışmalarına katılıyor.

Size antipatik gelebilir ama bunu adamlar başarıyor.

Fire vermemek için çabalıyor. MHP’liler “Lider” diyor, saygı duyup susuyor;

AKP’liler adaylara tepki verse de uzatmıyor ya susup kenara çekiliyor ya da “Partim”, “Davam” deyip çalışıyor, sahaya iniyor.

Sadece bu noktaları örnek almayı deneseniz mesela…

***

Bakın, daha dün kurulan İYİ Parti’de aday çekilirken sahaya çıkıp CHP’nin adayı, daha doğrusu ittifakın adayı için çalışacağını söylüyor; siz ise CHP’nin adayını çekmesine köpürüyor, tepki koyuyorsunuz… Bu tepkilerin istifaya kadar gideceğini dillendiriyorsunuz…

Gemi diyorum gemi; birlik olmadan giremezsiniz o kaptan köşküne, dümeni kıramazsınız… Dümeni sen kırmışsın, birlikte içeriye giren bir başkası kırmış ne fark eder; sonuçta gemi buzdağına çarpmaktan kurtulacak.

Sen gemiyle birlikte batmaktan kurtulacaksın…

Önce kapıyı açacak kişiye desteğini ver, gemi şu buzdağını bir aşsın, yönünü bulsun; sonra “Bu gemiyi en iyi benim kaptanım kullanır” dersin…

O zaman partinin adayı ile seçime girersin…

***

Uzun lafın kısası ittifak olması gerektiği gibi sonuçlandı. Her iki partinin de mensubuysanız ya da ülkede, Kocaeli’de ve ilçelerinizde bir şeylerin doğru gitmediğini düşünüyorsanız; köstek değil, destek olmak düşer…

Hürriyet gitsin evinde otursun, Doğan yeter!

İzmit Belediye Başkanı Dr. Nevzat Doğan’ın ne yaptığını ne yapmak istediğini çözebilen var mı? Referans olduğu AKP İzmit Belediye Başkan adayı Sibel Gönül’e destek mi oluyor, köstek mi anlayabilmiş değilim! Görev süresindeki kimi tepki çeken icraatlarına ek, son zamanlarda yaptığı garip açıklamalarıyla Gönül’ü bir hayli zora sokuyor Doğan!

***

Nevzat Doğan, seçim hareketliliği başlamadan önce henüz Büyükşehir Belediye Başkan aday adaylığını dahi ilan etmemişken, Şehitler Parkı içindeki çay bahçesini

Kocaelispor’un ateşli taraftar grubu Hodri Meydan’a vermekten vazgeçmiş ve o meşhur pembe pantolonuna atıfta bulunularak “Pembe” pantolonla Belsa Plaza önünde protesto edilmişti. Kentin markası olan bir takımın en koyu taraftar grubunu kızdırmıştı sizin anlayacağınız.

CHP Kocaeli Milletvekili ve İzmit Belediye Başkan adayı Fatma Kaplan Hürriyet’in Kocaelispor ile olan bağı ortadayken elbette ki geçmişte yaşanan bu hadise AKP’nin İzmit’e aday olarak gösterdiği Sibel Gönül için bir dezavantajdı! Sibel Gönül, ne 8 yıllık vekillik sürecinde ne de sonrasında Kocaelispor ile ilgili olmamıştı! Bu eksi puanı kapatacak bir Kocaelispor geçmişi bulunmuyordu! Bu saatten sonra Sibel Gönül, Kocaelispor için ne yapsa samimi görülmeyecekti, her sözünde siyaset yaptığı algısı oluşacaktı. Taktığı Kocaelispor atkısı ile çektirdiği fotoğrafı kullanıp Kocaelispor’a başarı dileğinde bulunması da bu nedenle samimi görülmedi, tepki çekti. Yani Doğan, Kocaelispor konusunda, Sibel Gönül’ün eline pimi çekilmiş bir bomba bıraktı.

***

Keza Cedit Mahallesi’nde yaşanan kentsel dönüşüm hengamesi… Vatandaşların bahçeli müstakil evleri yıkılacak, arsalarına binalar dikilecek, bu binalardan onlara daireler verilecek ve bu dairelerin parası vatandaştan taksitle alınacak! Vatandaş hem aidat hem de kredi ödemek zorunda kalacak. Cedit Mahallesi sakinlerinin de sesini duymadı Nevzat Doğan, bu sorunu halkla birlikte istişare ederek çözemedi, kendisinden sonra seçilecek isme bir sorun yumağı bıraktı! Cedit Mahallesi sakinlerinin oluşturduğu platform sorunlarını Sibel Gönül’e sosyal medyadan iletti, engellendi. Gönül, Nevzat Doğan’dan kalan bu sorun nedeniyle karşılaştığı tepkiler karşısında amatör davranarak Cedit halkının desteğini yolun başındayken yok etti.

***

Sonra yine Nevzat Doğan’ın bir başka açıklamasında yaptığı ilkokul düzeyindeki espri! Doğan, Sefa Sirmen gibi bir isme karşı seçim kazanması üzerinden kendini övmek isterken ilkokul çocuklarının yaptığı gibi soy ad göndermesi yaparak Aslan-Kaplan kıyaslamasına girişti! Sibel Gönül’ü aslan, Hürriyet’i ise soy adından dolayı kaplan yaptı; “Kaplanın hükmü, aslan sahaya çıkana kadardır” dedi. Aslan ormanın kralı da olsa kaplan karşısında güç olarak da zeka olarak da daha gerideydi! Doğan, Gönül’ün yanında ilk garip açıklamasını bu şekilde yapmış, seçim sürecini sulandırmıştı!

***

Doğan’ın son olarak sarf ettiği bir söz var ki adeta İzmitlilerle dalga geçer gibiydi! Bekirdere’de bulunan Mutay Kafe’de dün çay programı yaparak bölge sakinlerinin sorunlarını dinleyen Sibel Gönül’ün, bu programda yanında AKP Kocaeli Milletvekili Sami Çakır, Nevzat Doğan ve partililer de vardı.

AKP SKM, bu programı gazetelere servis etti ancak orada yaşanan polemiklerden bahsetmedi doğal olarak!

En Kocaeli internet gazetesi ise yaptığı haberde burada yaşanan polemiklere yer verdi. Habere göre; Sami Çakır’ın yaptığı konuşma sonrası 70 yaşındaki Mustafa Orak, eleştirilerini sıralayarak, “Sayın Vekilim. Reis işi tek başına götürüyor. Ben sizi milletvekili olarak Bekirdere’de ilk defa gördüm. Ben sizi çarşıda görsem tanımam. Seçimden seçime geliyorsunuz. Su, Yuvacık’tan geliyor. Suyu ücretsiz yapın. Fevziye Camii’nin orada tuvalet 1,5 lira. Neden bedava değil? Ben yaşlıyım. Günde kaç kere tuvalete gidiyorum!” dedi.

Öyle ya İzmit Belediyesi bedava çorba dağıtmakla övünürken ilçede ihaleye verdiği tuvaletler 1,5 lira… Fiyatın bu denli yüksek olmasının sebebi de ihalelerdeki yüksek meblağlar. Yani alınan yüksek kira parası.

Ekmekten, sudan pahalı tuvalet. 65 yaş ve üstü vatandaşlara ulaşım bile ücretsizken tuvalet 1,5 lira… Mustafa Amca çok haklı tepkisinde.

Çakır bu tepki karşısında “Haklısınız, denk gelmemişizdir” cevabını verip konuyu geçiştirdi. Sibel Gönül ise not aldıklarını, bu sorunlarla ilgileneceklerini dile getirdi, “Derdini söylemeyen derman bulamaz” dedi.

Mustafa Orak’ın asıl tepkisi ise Nevzat Doğan’ı bağlayan tuvalet sorunuydu. Doğan, yüzünde tebessümle “Amca Bekirdere’deki tuvalet ücretsiz. Fevziye’yi de inşallah Sibel Hanım bedava yapacak” ifadelerini kullandı.

Doğan’ın espriyle karışık söylediği akla ziyandı! “Sibel Gönül çözer” derken “Seçimi Sibel Gönül kazanacak” demeye getirmişti sözü belki ama tuvalet konusunda baltayı taşa vurdu! Vatandaşın aklıyla adeta dalga geçti.

***

Hatırlanacağı üzere İzmit Belediye Başkanı Dr. Nevzat Doğan, İzmitlilere bir vaatte bulunmuş, Fevziye ve Yenicuma’da bulunan umumi tuvaletler dahil, tüm tuvaletleri ücretsiz yapacağını söylemişti. Ama bu açıklamasından çok zaman geçmemişti ki Fevziye ve Yenicuma tuvaletlerini tekrar ihaleye çıkarmış ve kiraya vermişti. 2 dönemlik belediye başkanlığı sürecinde ücretli tuvalet sorununu çözmeyen, söz verip tutmayan Nevzat Doğan’dan dolayı yine sıkıntıyı Sibel Gönül yaşadı! Şimdi söz verip bu sözünü tutmayan ve sözünü tutmadığı için partisi tarafından da uyarılmayan Nevzat Doğan’ın çözmediği sorunu, aynı partiye mensup Sibel Gönül çözecek öyle mi? Peki vatandaş buna neden inansın?

***

Doğan, geçmişten kalan sorunları çözmeden Sibel Gönül ile dolaşmayı sürdürür ve bu gaflarına devam ederse Fatma Kaplan Hürriyet’in bir şey yapmasına da gerek kalmayacak! Bence Hürriyet gitsin evinde otursun, enerjisini seçim sonrasına saklasın; Gönül’ün kaybetmesi için Nevzat Doğan yeter!