Kentin assolistleri ÇİLE’den başka şarkı söyleseniz artık!

Yılmaz Karabıyık

Yılmaz Karabıyık

Tüm Yazıları

Ne düzensiz bir kent bu Kocaeli…

Kimi ilçelerinde sanayi ile yerleşim yerleri

iç içe girmiş, kimi ilçelerinde hala orta hasarlı

binalar öylece duruyor…

Dağında tepesinde gecekondular,

sitelerin arasında irili ufaklı

müstakil binalar…

Şehir merkezinde bile görselliği

bozuyor pek çok yapı,

boyası solmuş, sıvası dökük…

Köprüleri milyonluk ama bazen

asansörü bozuk, bazen

yürümüyor merdivenleri…

Ve tüm bunlara ek içinden çıkılmaz

bir hal alan trafik çilesi…

Yol kenarları otoparka dönüşmüş,

sorun üstüne sorun…

Tramvay çalışmaları başlamadan

önce bile pek çok noktada

sıkışan trafik şimdi tam anlamıyla bir facia…

Sabah saatlerinde şehir merkezinden Yahya Kaptan’a

gitmek mi, 10 dakikadan 40 dakikaya çıkıyor çoğu zaman…

Sabahları belli saatlerde Derince tarafından

şehir merkezine geçmek ya da…

Çenesuyu’ndan D-100’e çıkana kadar geçen

süre 10 dakikayı bulabiliyor…

Sonra Cahit Elginkan Anadolu Lisesi’nin önüne

kadar devam eden trafik çilesi sizi bekliyor…

Ha akşam iş çıkışı saatlerinde

Derince’ye dönmek var bir de…

Çınarlı Camii’nin önünden Cumhuriyet Parkı’na

kadar ufak çaplı bir trafik sıkıntısıyla

karşılaşıyorsunuz ilk…

Sonra Pazar Pazarı güzergahını kullanıyorsanız

eğer yandınız… Adım adım ilerliyor trafik

bu noktada… Çünkü D-100 ile kesişen

kısımda trafik lambaları çok kısa bir sürede

kırmızıya dönüşüyor…

Bindiğiniz toplu taşıma aracıysa eğer ve ayaktaysanız

yandınız… Hele hele marketten bir şeyler

aldıysanız, of of of…

Elinizde yük, bekle babam bekle…

Eee bir de o toplu taşıma araçlarına verilen süre

doluyor tabii o trafik hengamesinde…

D-100’e geçene kadar santim santim

ilerleyen toplu taşıma aracı,

D-100’de özgürlüğüne bir kavuşmaya görsün

sanırsınız ki ralli yarışına çıkmış…

Kendisine verilen süreyi çok aşmamak için

şoför, yolcuların yüreğini ağzına getirecek

hız limitine ulaşabiliyor…

Eee otobüs de dolduysa D-100 üzerindeki

ara duraklarda insanlar bekleyedursun belki

boş bir araba gelir de durağa uğrar diye…

O da ayrı bir mesele…

İzmit’in işlek caddeleri de keza aynı…

Leyla Atakan Caddesi mesela…

Bu caddeden İstiklal Caddesi’ne geçişin

önü demir bariyerlerle engelleniyor.

Ambulanslar, belediyeye giden araçlar ve

caddedeki esnaflara yük getiren araçlar

harici caddeye giriş belli bir saat diliminde yasak…

Bir zabıta görevlendirilmiş başında

adam tuvalete gitse bir bilinçsiz sürücü geliyor

aracını bu bariyerlerin önüne bırakıveriyor.

Sonra 10 dakika o sürücüyü ara.

Ee caddeye girmek için bekleyince diğer araçlar da

Leyla Atakan Caddesi’nde sıkışık olan

trafik bir anda tamamen işlemez hale geliyor.

Tren istasyonundan Merkez Bankası’na kadar

olan kısmı ve şehir merkezine girişi

saymıyorum bile, oralar hepten içler acısı…

7 kilometrelik bir güzergahta hizmet verecek olan

tramvay, trafiği rahatlatacak mı, yoksa yapım aşamasında

yarattığı çileden daha beter bir hale mi getirecek

orası da muamma…

Peki, ne zaman bitecek bu trafik çilesi?

Ya da bitecek mi?

Bitecekse nasıl bitecek?

O konuda da tek bir açıklama yok

bizim pek becerikli yöneticilerimizden(!)

Uzun lafın kısası “Çile Bülbülüm Çile” şarkısı

daha çok çalar Kocaeli’de…

Sayın assolistler, “ÇİLE”den başka şarkılar da

söyleseniz diyorum hani artık!

Ama nerde...

Leyla Atakan Caddesi'nden akşam saatlerinde bir görüntü. Bu en sakin hali...